Ah vicdanımızdaki yitik empati ! Nerdesin ? 

Orman, ayat-ı tekviniyedendir. Onu yakmak, ayetleri yakmak gibidir. 

Bir grup fanatik Kur'an'ın mushafını  yaksa kıyameti koparırız lakin o kitaba göre tabiata ihanet te, farklı değil. 

Zira orman da,  ayat-ı tekviniyedendir.

Kimin eliyle irtikap edilirse edilsin orman yakmak suçtur.

Zira kişinin kendi tabiatına yabancılaşmasıdır tüm mesele 

Empati eksikliği .. 

Oysa ki Allah-insan ve tabiat birbiriyle alakadardır. 

Kabil, hem Allah'a hem insana hem de tabiata yabancılaştı. (bknz: 5:27-32)

Tüm bunların nedeni, onun kendisine yabancılaşmasıydı. 

Mutluluğun ilk yasasıdır kişinin kendisini tanıması 

Amerikan hapishaneleri kendisini tanıma fırsatı bulamayanlarla dolu 

Kendimizi tanıyamamaktan kaynaklanıyor çoğu kez suç irtikap edişler 

İkra! emri evvela kendimizi sonra insanlık ailesini okumaya teşvik etmeli bizi  

Her insan suç işleyebilir ve kendisini hapishanede bulabilir lakin bir değil on üç defa çeşitli sebeplerle içeri giren bugün ofisime amcası hasta olduğu için gelen Simmons isimli mahkumun içinden çıkamadığı bir sorunu olmalı 

Simmons, geçen sene benim vesilemle şehadetini almış ve İslam ile şereflenmişti 

Otuz yedi yaşında iki çocuğu olan siyahi bir mahkum 

Amcasının ve babasının müslüman olup olmadıklarını sorduğumda onların mason olduğunu söyledi 

Kendisine bundan böyle ailesine karşı sorumlu olduğunu hatırlattım 

On dört yaşında oğlu ve  on yedi yaşında kızı vardı zira. 

Onlardan da sorumluydu lakin müslüman olduğun için tüm çevrenden sorumlusun dedim. 

Müslüman olmadan önce on üç defa hapise giren ve on sekiz yaşından beri girip çıkan ve artık adeta hapishane ve evi arasında yaşamak hayat felsefesi olmuş Simmons, bir daha çıktıktan sonra hapishaneye girer mi bilmiyorum. 

Kendisi uyuşturucu kullandığı için bu suçları irtikap ettiğini ve müslüman olduktan sonra artık kullanmayacağını, kendisine ve Allaha söz verdiğini ifade etti. 

Lakin insan gerçeğini tanımak lazım. Bir kimse şehadetini alır almaz külliyen değişemeyebiliyor. Müslüman olmak boyacı küpüne girmek gibi değil. 

Aliya İzzetbegovice selam olsun ! O ne güzel der : “Güneş doğduğu zaman hemen her yer ısınmaz ve battığında hemen soğumaz. İslama giren ve çıkan toplulukların da durumu böyledir” 

İçselleşmesi vakit alır diyor bilge kral Aliya. 

Bazı kimseler hapishanedeki kardeşlerimizi tahfif ediyor. Onlar yeniden suç işliyor diyerek şehadetlerini hafife alıyorlar. Oysa ki bu yaklaşım asla İslami değil. İslam tarihinden haberi olmamak, her şeyden evvel. İnsanı tanıyan böyle bir yaklaşımda bulunamaz. 

İnsanların suç irtikap etmesinin sosyal çevreleriyle, aile geçmişleriyle, yaşadığı tecrübelerle, ekonomik ahvalleriyle yakından ilgisi var  

İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımakla mümkün. Zira her insan bir alem. Her karşımıza çıkan yaşayan bir ayet. 

Büyük kötülükleri önlemek, küçük iyilikler yapmakla mümkün bazen. 

İstanbulda Taksimde bir cami çıkışında caminin kenarında outran bir çocuğa selam verip yemek ısmarlamıştım. Yaklaşık iki saat süren muhabbetin sonunda bana ayrılırken söylediği şeyi aradan yıllar geçse de unutmam. Sen benim bu gece çok büyük bir suç işlememe mani oldun ağabey dedi. 

Küçük iyilikler bazen büyük kötülüklere manidir. Nebevi dilde “Tebessüm sadakadir” sözünü ciddiye almak lazım. Zira çevremize positif enerji sunmaktır tebessüm. Zaten çoğu kez kötülükler negatif ortamlarda irtikap edilir. 

Kur’an’da “Maun” ifadesi en tabi ihtiyaçlar anlamında küçük yardımlar demektir. İşte bu küçük yardımı dahi esiregeyenler vahyin dilinde kınanır. 

Küçük iyilikler, büyük kötülükleri önler 

Bir demet dua, bir parça şefkat .. 

Ah vicdanımızdaki yitik empati ! Nerdesin ? 

İçimi döktüm yine