Amerika'da Siyasi Renkler ve Sonbahar

İnsanı insan kılan bu hususiyetidir.

İradeye saygının olduğu her yerde seçim olur.

Cemiyetler, en azından seçme hürriyetine saygılı olduklarını göstermek zorundadırlar.

Aksi takdirde o cemiyette kaos olur.

Toplumların kendi yöneticilerini seçebilme hakkına sahip olmaları gerekir.

Amerika’da seçim vardı.

Amerika’da seçimler Kasım ayının ilk pazartesi gününü izleyen Salı gününde yapılır.

Bu yıl ki seçim Başkanlık seçimiydi. Başkanlık seçimi, dört yılda bir olurken Temsilciler Meclisi her iki yılda bir yenilenir.

Mecliste Temsilciler Meclisinin 435 sandalyesi vardır. Temsilciler Meclisinin üyeleri federal halkı temsil ederler.

Temsilciler Meclisi alt meclis iken Senato üst Meclistir. Amerika Birleşik Devletleri Senatosunun üçte biri her 2 yılda bir yapılan seçimlerle yenilenir. Her senatörün bir sonraki seçime kadar olan görev süresi 6 yıldır. Her eyalette iki senatör dolayısıyla toplam 100 senatör bulunur.

Seçim çalışmaları içinde eylaletler ve bölgeler üç bölüme ayrılır. Mavi renk, Demokratları temsil eder. New York, New England, Kaliforniya gibi eyaletler, ekseriyetle mavi olarak seçim haritasında yerini bulur. Kırmızı renk ise Cumhuriyetçilerindir.

Güney Karolina, Utah, Arizona gibi eyaletler ise kırmızı olarak yani Cumhuriyetçi olarak bilinir. Bazı eyaletler ise salıncak eyalet olarak zikredilir. Bu eyaletlerde ise seçim sonuçları değişkenlik arzeder. Ohio, Michigan Indiana gibi eyaletler çoğunlukla salıncak eyalet olarak adlandırılır.

Amerika’da her seçim Kasım ayının ilk haftasındaki Salı gününe denk gelir. Ağaçların rengarenk olduğu mevsimde siyasi partiler rekabet eder.

Demokratları temsil eden mavi ve Cumhuriyetçileri temsil eden kırmızı dışında marjinal kalmış iki siyasi oluşum daha vardır.

Liberteryen isimli, devletin yetkilerinin minimize edilirken seçme özgürlüğünün maksimize edilmesi gerektiğine inanan anarko-kapitalist tabiatlı bu politik hareket ise sarı renkle temsil edilir.

Green Party olarak bilinen sosyalist tabiatlı hareket ise isminden de anlaşılacağı gibi yeşil renk ile temsil edilir.

İdeolojilerin veya dini hareketlerin renklerle temsil edilişi yeni bir olgu değildir.

Abbasiler döneminde bayrağın rengi siyah olduğunu biliyoruz. Şia ise genel itibarıyla yine siyah rengi tercih eder.

Afganistanda Taliban hareketi ise beyaz rengi kullanmaktadır. Kahverengi ise Naziler’in Almanya’da kullandıkları renktir.

Pembe daha çok Fransa ve Portekizde olduğu gibi sosyalist hareketlerin siyasi rengi olmuştur.

Mor renk ise daha çok protest bir durusu çağrıştırır. İspanya’da adaletsizlik ve yolsuzluk karşıtı sol tabiatlı bir hareket olan Podemos partisi mor renkle anılırken Venezülella için bu renk sosyalist partilerin simgesidir.

Amerika’da ise  mor renk “Salıncak Eyalet” olarak tabir edilen seçim bölgeleri için kullanılır. Kimi eyaletler her zaman kırmızı renkle anılan Cumhuriyetçilerden iken bazı eyaletler mavi renkle anılan Demokratlardandır. Salıncak eyaletler ise kimi zaman demokrat kimi zaman cumhuriyetci olan muallakta olan bölgelerdir. Bu eyaletlerin ise rengi mordur.

Siyasi hareketlerin dünya’nın her yerinde farklı farklı renklerle temsil edilmesi güzeldir. Lakin her rengin ayrı bir güzelliği olduğu gibi her ideolojinin, siyasi hareketin, felsefenin, dini yorumun cemiyet hayatı için önemi vardır. Tek renk, siyah beyaz bir dünya, ideal bir dünya değildir. Sonbaharı güzelleştiren o rengarenklik toplumların bünyesinde de olmalıdır.

Ağaçların, çiçeklerin, yaprakların rengarenk olması gibi cemiyetler, parlementolar ve içtimai hayatın olduğu her yer rengarenk olabilmelidir.

Zira zalimler dışında herkesin kendisini ifade etme ve yaşama hakkı vardır.

Seçim sonuçlarına saygı göstermek insan iradesini özümseme ahlaki ile ilgilidir. Seçimler, ülkelerine daha iyi hizmet etmek için rekabet eden kimselerin yarış alanıdır. Bunun aksini düşünmek ülkenin birlik ve bütünlüğü için tehlike arzeder. Tıpkı boks maçı yapan sporcuların o esnada belli kurallara sadık kalarak kıyasıya vuruştuktan sonra maçın sonunda kaybedenin kazananı kucaklaması gibi telakki edilmeldir siyasi seçimlerde. Lakin bu siyasi olgunluğa her zaman ulaşmak mümkün olmuyor. Zira güç tutkusunun insan psikolojisini zehirleyen bir tabiatı var.

Oysa ki sonbaharın rengarenkliği herekese ilham vermeli değil miydi?

Selam ve dua ile