Siyahi mazlum George Floyd'a karşı Minnesota'da namert bir polis tarafından irtikap edilen cinayet, Amerika'nın her köşesinde kınanmaya devam ediyor. Ben de protestodaydım. Bulunduğum üniversite şehrinde protesto olaysız geçti.
Kimilerinin yüzünde öfkeyi, kimilerinde ise nefreti gördüm. George Floyd'un "Nefes alamıyorum" sözü yankılandı durdu kulaklarımda. Pankartlarda "Adalet istiyoruz, nefes almak istiyoruz" yazıyordu. Ayrımcılık, insan kişiliğine vurulan hançer! Miting esnasında konuşan bir siyahi genç, yaşadıklarını anlatırken göz yaşlarını tutamıyordu.
Evet, bu siyahi veya beyazi meselesi değildi. Bu, iyi ve kötü meselesiydi. Beyaz bir Amerikalı kız'ın elindeki "Nefes alamıyorum" pankartı, bu konu'nun bedensel değil, zihinsel bir mesele olduğunu gösteriyordu.
Bir de orada bekleyen polisin mahçup yüz ifadesi, dikkatimi çekti. Adeta meslektaşı'nın yaptığından utanırcasına bekliyordu orada. Özür dilerim diyordu sanki lisan-ı hali. Bu üniformayı taşımaz olaydım dercesine mahçuptu yüz ifadesi. Resmini çekemedim. Belki de bana öyle geldi.
Ancak hepimiz utanmalıyız insanlığımızdan. Mesleğimiz aynı olmasa da hepimiz insaniz zira. İnsan isek şayet utanmalıyız biz ! O beyaz Amerikalı polisin utandığı gibi utanmalıyız hepimiz. Başka renk olsa da tenlerimiz.
Bu utancı taşımak için ne polis olmaya, ne tenimizin renginin beyaz olmasına ne de Amerikalı olmamıza gerek var. Bir insan bir başka insanı, acımasızca boğarak öldürdü! Evet bu utanç vicdanlara dokunabilmeli !
Utanmakla başlar zira her şey! Adem'i adam eden, bu utanma hissiydi.
Utanmak, Adem olabilmenin bir sırrı idi.
Şeytan ilk ırkçı. "O çamurdan, ben ateşten” diyen bir inkarcı.
Peki niçin okuyup dururuz ki biz sürekli bu meseli?
Şeytanı lanetlemenin anlamı ne ki, reddetmedikten sonra şeytanileşmeyi?
Tarihteki Firavunu taşlamak veya adına şeytan dediğimiz müphem bir kelimeyi lanetlemenin pratik hayatımıza katkısı ne olaki?
Firavuna karşı olmanın, zulme karşı olmak demeye geldiğini söylemeye gerek var mı?
Şeytan taşlamak, Mina'da adına remy-i cimar denilen bir ritüeli yerine getirmekten mi ibarettir?
İlk ırkçı şeytan olduğuna göre, şeytanı lanetlemenin, şeytani tüm sıfatları hayatımızdan kovmak demeye geldiğini insanlar niçin bilmek istemez?
Siyah öfke, George Floyd'un intikamını malesef binaları yakarak almakta.
Oysa ki yanması gereken binalar değil bilakis vicdanlar! İdrakler ve yürekler aydınlanmal ı! Bu ırkçılık belasından, kurtulmanın yolları aranmalı!
Tanrı'yı uzaklarda aradığımız gibi şeytanı da uzaklarda zannediyoruz. Oysa ki, bizim çok yakınımızdalar. Tanrı iyiliklerimiz kadar, şeytan kötülüklerimiz kadar yakın bize.
Bizi kendimizi sorgulamaktan alıkoyan, işte bu uzak algımız !
Türkiye'de, resmi üniformalı bir Türk polisi, devletin kendisine emanet ettiği silah ile Ali Hemdan isimli bir mülteciyi tek el silahla kalbine isabet ederek öldürdü. Tıpkı resmi üni-formalı Amerikan polisinin George Floyd'u boğarak öldürmesi gibi. Lakin ne acıdır ki bu olay ilk olduğunda, gazeteler iş kazası olarak geçiştirdi. Oysa ki yapılan araştırmalar, bu hadisenin iş kazası değil bilakis kasdi cinayet olduğunu ispat etti.
Bu iki münferit olay arasında fark yoktur. Bunu dillendirmek asla Türk Emniyet teşkilatının kıymetli mensuplarına leke atmak değildir. Ne ki Amerikan polis teşkilatında da zaten her polis, George Floyd'un katili o namert polis gibi değildir.
Ne ki şeytanı uzaklarda aramaya alışmış milletimiz ve devlet ricalimiz Amerika'da yaşanan bu mel'un olayı kınarken kendi topraklarında yaşanan benzer olayları ve olguları görmek istememektedir!
Aynı zulmün farklı şekillerde isimlendirmesi belki geçici olarak içimizi avutur lakin mahkeme-i kübrada vicdan dile geldiğinde hepimiz mahçup oluruz.
Tıpkı beyaz Amerikalı o polis gibi ..
Dante der ki “Cehennemin en kızgın ateşi, ahlaki çöküş yaşandığı zamanlarda tepkisizliğini muhafaza edenleri yakar.” Vicdan'ın içinde ateş vardır zira.
Ziya Paşa ne güzel der:
Ey müftehir-i devlet-i yek-rûze-i dünyâ,
Dünyâ sana mahsûs u müsellem mi sanırsın?
Nâ-merd olayım çarha eğer minnet edersem,
Cevrinle senin ben keder etsem mi sanırsın?
Allah’a tevekkül edenin yâveri Hak’dır,
Nâ-şâd gönül bir gün olur şâd olacakdır
Öyleyse dik duralım ! Vicdanlarda ışık olalım.
Not : Polisimiz Atakan Arslan'a rahmet diliyorum. Rabbim ailesine sabr ve metanet versin ! Nereden ve kimden gelirse gelsin terörü ve şiddeti tüm benliğimle kınıyorum
Selam ve dua ile
