Beyzade Haber
2021-11-01 18:53:47

Akıl deyince akla gelenler! 

Bilgin Erdoğan

01 Kasım 2021, 18:53

Ve O aklını kullanmayanları pisliğe mahkum eder! (Yunus: 10:100) 

Pislik deyince aklınıza gökten tezek yağacağı gelmesin. 

Aslında şirk, dinden aklı çıkartmak demektir. 

Ayette geçen pislik anlamına gelen “rics” aynı zamanda şirk demeye gelir. 

Aklı putlaştırmak ayrı bir sorundur ama tarihten günümüze insanlar hep akletmedikleri için şirk adlı batıla bulaşmışlardır. 

Oysa ki usul-u diniyedendir ki “Akıl ile nakil tenakuz etse akıl evvel nakil müevveldir” 

Bunun anlamı şu dur: Akıl ve nakil birbirine ters düşmez ama düşüyor gibi olursa akıl öncelikli olmalıdır. 

Zira pis kafa temiz kalbi kirletir. 

O halde akıl ile nakil arasındaki ilişki göz ile ışık arasındaki ilişki gibi olmalıdır. 

Ayetler göz hükmünde olan akıl ile okunmak zorundadır. 

Vahyin “ayet” dediği zaten sadece Kur’anda ki ayetler değil tabiat ayetleridir. 

Tabiat ayetlerinin vahyin dilindeki karşılığı “ayat-ı tekviniyedir” 

Dağ, yağmur, hava, rüzgar, yıldız veya hücre, anatomi, mikrop hep Rabbin okunmayı bekleyen ayetleridir 

Ulema deyince akla sadece müfessir, müverrih, fakih değil fizikçi, tib uzmanı, kimyager veya antropolog da gelmelidir 

Din, şayet hakikat demek ise hakikati tanımak, sadece yazıya dökülen tefsir veya fıkıh kitaplarında değil hücrelerin, iskeletlerin, insan anatomisinin ve yıldızların içinde aranmak zorundadır. 

Zaten akıl evvel, nakil müevvel ise evvela tekvini bilgiler öncelenmelidir. 

Bu bilgilerden istifade etmeyen vaiz boş konuşur. 

Bu boş vaizleri dinleyen kalabalıklar, kocaman bir varoluşsal boşluk içinde kaybolmaya mahkum olurlar. 

Ateizm, agnostizm, deizm isimli “rics” bataklıklarında kaybolur giderler. 

Din, hayat demektir. 

Aklı devre dışı yapmak, hayatı zorlaştırır. 

Akıl derken, akla tapınmayı kastetmiyorum.

İslam akıl dini demek akıl müslümanın tanrısı demek değildir. 

Lakin akıl, Rabbin verdiği insanı insan eden en hakiki ni’mettir. 

Merhamet, şefkat, aşk dahi aklın neticesinde ortaya çıkar. 

Zira “akıl” deveyi bağlayan bağ anlamına gelen “ukal” ile aynı kökten gelir. 

Akıl, bağ kurmak demektir. 

Yağmur adlı ikram ile o ikramı veren Rab arasında bağ kurduğumuz için “Yağmur yağıyor” yerine “Rahmet yağıyor” deriz. O rahmeti gören, iradesini de kullanarak merhameti kendisinde içselleştirir. 

Aşk ile akıl arasına uçurum koyanlar kendilerine zulmederler. 

Aslında aşk hakiki akletmenin, aklını tam tekmil kullanmanın neticesidir. 

Akıllı adam doğru olana aşık olur. 

Aşık olmadan insanın akli melekesini tam tekmil işletmesi mümkün değildir. 

Bir ilme aşık olmayan o ilme kendisini vakfedemez. 

Bir bilim adamının, hakikati ortaya çıkarması için senelerce aynı deneyi gece gündüz demeden tekrar tekrar yapması, hakikate aşık olmaktan başka ne ile açıklanabilir? 

Bir ressam veya musikişinas ancak aşk ile duygusal zekasını tam tekmil kullanabilir. 

Şiir, kelimeler arası anlamsal ve estetik olarak bağ kurma sanatı olduğundan duyguları ve zekayı imtizaç ettirmenin yani akletmenin neticesinde ortaya çıkar. 

Hayat dahi irade kalemiyle yazdığımız şiir gibidir. 

Aklı devre dışı bırakan duygusal yoğunluk tutkudur. 

İslamoğlu’nun ifadesiyle tutku tutuklar aşk özgürleştirir. 

Akıl özgürlük için de elzemdir evvela. 

Hapihanelerdeki mahkumların çoğu akledemedikleri için özgürlüklerini kaybetti deriz ki, bu doğrudur. 

Lakin onların hemen hepsi yaptıklarının suç olduğunu bilirler. 

İnsanın öleceğini bile bile her gün ciğerlerine sigara çekmesinin sebebi nedir? 

Kendisini ve hayatını hakiki anlamda sevememek vardır bunun temelinde. 

Evet aklı tam tekmil kullanamamak! 

Bunun sebebi ise aşksızlıktır. 

Aşkını kaybeden aklını kaybetmese dahi onu sakatlar. 

Akıl o dem tam tekmil çalışmaz. 

Allah, akletmeyenleri pisliğe mahkum eder! 

Pislik deyince aklınıza gökten tezek yağacağı gelmesin. 

Akletmeyen, varoluşsal anlamsızlık çukurunda garkolur. 

Kimi hiçlik zindanında ebedi kaybolur kimi kalbiyle aklederek kurtulur. 

Selam ve dua ile 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.