Beyzade Haber
2023-03-06 18:54:03

DEPREMİN İLK BİR AYI VE GETİRDİKLERİ

Şemsettin Günay

sogut.ticaret@hotmail.com 06 Mart 2023, 18:54

Tam 110 bin kilometrekarelik bir alan.

Depremden etkilenen 15 milyon insan…

11 İl, onlarca ilçe, yüzlerce yıkılan köyler…

Yıkılan, ağır hasar alan, enkaza dönen binlerce bina…

Özellikle ilk gün enkaz altında kalıp yardım çığlıkları atan yüzbinlerce insan…

Hava muhalefeti nedeniyle günler öncesinden kapanan hava ve kara trafiği, kapanan yollar, ulaşılamayan il ve ilçeler…

Ve daha öncesinde rastlanmayan, asrın felaketi olarak adlandırılan, 6 fayın üstüste kırıldığı, 7,7, 7.6, 6.4 şiddetinde bağımsız depremler, onu takibeden bir ay içinde gerçekleşen 13 bin civarında artçı depremler.

İnsaf sahibi olanların cevap vermesi kaydıyla hangi ülke böyle bir felakete önceden hazırlıklı olabilir, stokları arama ve kurtarma ekipleri ve ekipmanları hazır olabilirdi acaba?

Hangi ülkenin stoklarında 1 milyon çadır ve konteyner bulunabilmekte?

Hangi ülke anında organize edebileceği yüzbinlerce profesyonel arama, kurtarma ekipleri istihdam edebilmekte?

Hangi süper güç böyle büyük bir felaketi önceden tahmin edip ani, hızlı, etkin tedbirler alabilmekte.

Normal felaketlerde organize yapılıncaya kadar ilk gün yerel güçlerin müdahale etmesi öngörülür ve en yakınındaki iller hızla müdahale hazırlıklarını yapar, yetişir diye hesaplanır.

Ancak özellikle Hatay’daki deprem o kadar büyük ve yıkıcı olmuştur ki, Belediye Binası, Valilik binası, Kızılay binası, AFAD binası bu depremden nasibini almış, yıkılmışlardır.

Tüm gönüllü olabilecek personelin ya kendi evleri yıkılmış, enkaz altında kalanları olmuş veya kendilerinin ve yakınlarının kayıplarıyla uğraşır olmuşlardır.

Bu nedenle bu kuruluşların da görev yapması mümkün olmayacak duruma gelmiştir. Yerel güçlerden hiç kimseye “Neredeydiniz” diye sormaya hakkımız olmadığını düşünüyorum.

Ancak bu sorudan Sayın Vali’yi muaf tutuyorum. Zira konağı sağlam kalan ve Antakya’da kendi ailesi dışında kimsesi olmayan Sayın Vali’yi yeterince aktif bulamadığımı söylemek zorundayım.

Hatay’ın bir diğer şanssızlığı hem hatay havaalanının, hem Nurdağı ve Reyhanlı karayolunun depremden zarar görmesi, hem de İskenderun Limanında çıkan yangın nedeniyle deniz trafiğinin de kapanması olmuştur.

En yakın iller olan Adana, Osmaniye, Kilis, Gaziantep gibi illerin de depremden etkilenmeleri dolayısıyla civar illerden yardım alınması da mümkün olmamış, uzak illerden gelecek olan yardım tırları sadece tek geçit olan ve tek şeritten sağlanan Belen tarafından gelmek zorunda kalarak saatler süren bir trafikten sonra Hatay’a ulaşabilmişlerdir.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen hızla yaralar sarılmaya çalışılmış, çadır kentler oluşturulmuş, günde 3 öğün yemek ve giysi en ücra köşelere kadar ulaştırılmıştır.

Elbette bu çabada çok reklamı yapılan veya hiç reklamı olmadan sessiz sedasız çalışan gönüllü STK’larımızın da payı büyüktür.

Daha sonraki yazımda Hatay’ı bekleyen daha büyük tehlikelerden bahsedecek ve bu tehlikeye çanak tutan paralı, gönüllü kara propagandaların amaçlarını anlatacağım.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.