Beyzade Haber
2021-04-19 12:59:05

Dua ve Umut  

Bilgin Erdoğan

19 Nisan 2021, 12:59

Kur’an’da Zekeriya (as) dualarına yer verilir. Meryem suresi dışında bir ayette Ali İmran suresindeki şu ayettir “ Orada Zekeriya Rabbine dua etti: “Rabbim! Bana katından temiz bir nesil bahset. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin” dedi.” (Ali İmran: 3:38) 

Zekeriya (as)’ın eşi kısır ve yaşlı olmasına rağmen bu dua’yı vahyin sürekli hatırlatmasının bir hikmeti de gönlü kısır olanlardan umudu kesmememiz için olsa gerektir.

Yüreği, vicdanı, ruhu, izanı, sağduyusu ve aklı mefluç olanların da bir gün zikrettiğimiz bu melekeleri hakikate, adalete, irfana, izana açılabilir. Akif’in dediği gibi “Yeis öyle bir bataktır batarsan boğulursun- Azmine sımsıkı sarıl bak o zaman ne olursun” Zaten ayetin sonu da “ Şüphesiz sen dua’yı hakkıyla işitensin” demekte. 

O halde azimle dua ediniz. Akibet muttakilerin yani vicdanlarını koruyanların olacak. Dua, sözlü ve fiili olmak üzere iki türlüdür. Bir talebenin sınavına çalışması gibi maksada yönelik yapılan icraatsal çalışmalar fiili dua gibidir. Daha sonra talebenin “Rabbim bana muvaffakiyet ver!” demesi gibi netice için dua etmek ise sözlü duadır. 

Gönülleri adeta şirkle ve zulümle kısırlaşmış Mekke toprakları nur topu gibi iman çocuğuna nasıl hamile kaldıysa, geçmişlerinde kendilerine yabancılaşmış hiç ummadığınız kimseler de bir bakarsınız hakikatin ve adaletin sözcüsü oluverirler. 

Yaşlı bir mahkuma dedim; Çok dua edermisin? Ediyorum dedi. Beş vakit ettiğin dua nedir dedim. Özgürlüğüme kavuşup Kabe'ye gitmek için dua ediyorum dedi. Peki buraya dahi gelirken nefes nefese kaldın. Zorlanmayacakmısın gidersen ? Zira dünya'nın öbür ucu dedim. Dedi, gidemez isem dahi yolda vefat ederim. En büyük duam bir mahkum olarak ölmemek. Zira bundan utanıyorum dedi. Bu son cümle yüreğime dokundu. Ölmekten değil mahkum olarak ölmekten korkuyordu. 

Evet, dua, kulluğun kalbidir. En mühim katkısı kişiye neyi aradığını, neyin peşinde olduğunu hatırlatmasıdır. Zira insan çoğu kez, bunları düşünmeden yaşar. Dua, bize bizi tanıtır. Duamız kadar ehemmiyetimiz. Duamız kadar sevgimiz. Dua ile kendimize geliriz. Dua ile nefsimizi biliriz. Dua, muhabbetin beddua adavetin tecellisidir. Dua, gonlumuzun biricik tesellisidir. 

Ne ki, dünyanızı değiştirmeyen dua'nın, dünyamızı değiştirmesini beklemek beyhudedir ! Dua evvela bizim içimizi tenvir tecdit etmelidir. 

Duamız yoksa aşkımız yok, aşkımız yoksa anlamımız. Şüphesiz insan sevebildiği nispette dua eder.. Onun için vahiy “ Duanız yoksa ne ehemmiyetiniz var” der .. Zira duanın kaynağı, yüreğimizdeki sevgidir. Bana dua et talebi bana olan sevgini koru isteğiyle aynı kapıya çıkar. Sevmeyen insanın değil duasını şemaya uçurabilmesi; ellerini dahi bu taleple kaldırabilmesi mümkün değildir. Sevgisizlik, duasızlıktır ve duasızlık ise hem anlamsızlık hem yeis. 

Eğer duanız olmasaydı Rabbim size niçin değer verecekti ki?” (Furkan: 25:77) 

 

Selam ve dua ile 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.