Beyzade Haber

Erdoğan'ın faiz bilançosu çıkarıldı: Erdoğan sebep, faiz sonuç oldu

GÜNDEM

CHP Grup Başkanvekili  Engin Altay, Erdoğan'ın faiz bilançosunu çıkardı. Engin Altay, "Devletin borçlarının faiz yükü bir yılda 1 trilyon TL'den 3 trilyon TL'ye çıktı." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “faize karşıymış” gibi bir algı oluşturmaya çalışan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam bir faiz dostu ve yüksek faizin sebebi olduğunu söyledi. Altay, Erdoğan'ın uygulamakta ısrar ettiği yanlış ekonomi programlarının bir avuç para sahibine, bankalara ve uluslararası finans kuruluşlarına hizmet ettiğini belirterek “Erdoğan sebep, faiz sonuç oldu. Devletin borçlarının faiz yükü bir yılda 1 trilyon TL'den 3 Trilyon TL'ye çıktı.” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay yaptığı yazılı açıklamada, faiz indirimi söylemlerinin sadece Merkez Bankasının bankalara verdiği paranın yüzde 19 olan yıllık faizinin yüzde 14’e indirilmesiyle sınırlı kaldığını hatırlattı. Engin Altay, devletin vatandaşların, şirketlerin içeriye ve dışarıya ödediği ekonomideki diğer faizlerin ise arttığını vurguladı. CHP'li Engin Altay, Merkez Bankasını faiz indirmeye zorlayan Erdoğan’ın kamu alacaklarına ilişkin gecikme zammını ise aylık yüzde 1,6’dan yüzde 2,5’e yani yıllık yüzde 19,2’den yüzde 30’a çıkardığını vurguladı. Aynı şekilde Hazine ve Maliye Bakanlığının da 2019’dan bu yana yıllık yüzde 15 olarak uyguladığı tevil faizini yüzde 24’e yükselttiğini ifade etti.
Engin Altay, Erdoğan’ın faiz indirimi talimatı vermesinden önce Hazinenin 6 yıl vadeli tahville ortalama yüzde 19,13 faiz oranıyla borçlandığını, aynı vadedeki borçlanmanın bu yıl temmuz ayındaki yıllık faizinin ise yüzde 25,9 olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
CHP’li Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “faize karşı” uyguladığı sözde politikaların, döviz kurunu ve enflasyonu üç haneli oranlarda artırdığını hatırlatarak, bunun da iktidarın adına faiz dememek için, kira sertifikası, altın tahvili, döviz tahvili, gelire endeksli senet gibi araçlarla yaptığı borçlanmaların faiz ve kur farkı maliyetini son bir yılda enflasyonun yüzde 78,6’ya yükselmesi ve döviz kurunun yüzde 106 oranında artması yüzünden yüzde 78-106 gibi oldukça yüksek oranlara çıkardığını kaydetti.
Engin Altay, faiz oranlarındaki bu gelişmenin Devletin, vatandaşların ve şirketlerin faiz yükünü artırdığını dolayısıyla bu kesimlerin zarar gördüğünü, kazananın ise bankalar ve Türkiye’ye dış borç veren uluslararası sermayenin olduğunu belirtti.
2021 yılının ilk beş ayında vatandaşların bankalara tüketici kredisi için ödediği faiz 44 milyar liraydı, bu yıl aynı dönemde 64 milyar liraya yükseldi.
Geçen yıl ilk beş ayda şirketler kullandıkları krediler için bankalara 117 milyar lira faiz ödemişti, bu yıl aynı dönemde 201 milyar lira ödediler.
2021 yılının bütçeden devlet 180 milyar lira faiz ödemişti bu yılın bütçesinde faiz için 330 milyar lira ayrıldı. Kur korumalı mevduat için devletin bütçeden şimdiye kadar ödediği 37 milyar lirayı ve bundan sonra ödeyeceklerini de dikkate alırsak, bu yıl 400 milyar liradan fazla bütçeden faiz ödenecek.
2021 yılı haziran ayında Devletin iç borçlarının toplam faiz yükü 668 milyar liraydı, bu yıl haziranda bu rakam 2 trilyon 175 milyar liraya ulaştı.
Bir yıl önce devletin dış borçlarının toplam faiz yükü 380 milyar liraydı, bu yıl 780 milyar lirayı buldu.
Bankalar geçen yıl ilk beş ayda Devletten ve vatandaşlardan , şirketlerden 221 milyar lira faiz geliri elde etmişti bu yıl bu rakam 421 milyar lirayı buldu.
Toplam faiz geliri yüzde 90 artan bankaların faiz ödemelerindeki artış yüzde 40’ta kaldı.
Türkiye, uluslararası piyasalardan geçen yıl yüzde 5’le borçlanıyordu, artık yüzde 11-12 yıllık faiz oranıyla borçlanıyor. Gelecek yıllar borç aldığı yabancı bankalara, finans kuruluşlarına, Londra’daki bir avuç bankere çok daha yüksek miktarlarda dış borç faizi servis edecek.
Devletin aldığı gecikme ve tecil faizleri arttığı için, vatandaşlar devlete daha fazla faiz ödeyecek.
 
 
“Bankalar geçen yıl Merkez Bankasından yüzde 19’la aldığı parayı Hazineye yüzde 19,13 faiz oranıyla borç veriyorlardı. Bu bu yıl ise yüzde 14’le aldıkları parayı Devlete yüzde 25,9’la satıyorlar. Vatandaşlar geçen yıl bankalardan ihtiyaç kredisini yüzde 22 faizle alıyordu. Bu yıl yüzde 33 faizle alıyor. Şirketler ticari krediyi geçen yıl temuzda yüzde 20’yle kullanıylorlardı bu yıl bankalara yüzde 30 faiz ödüyorlar. Sadece içerdeki faiz oranları artmadı dışardan borçlanmalarınki de bir kattan fazla arttı. Geçen yıl Türkiye yurt dışından beş yıl vadeli dolar borçlanmasını yıllık yüzde 5 faizle yapıyordu, bu yıl aynı vadedeki dış borçlanma için yüzde 12’ye yakın dolar faizi ödüyoruz. Erdoğan’ın bir sürü süslü isim koyduğu kerameti kendinden menkul ekonomi programlarının tamamı da yüksek faizle halka ve devlete zarar verdi.”
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.