Saadet Partili iki vatandaşa İstinaf’tan ret!

31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde yaptığı konuşmada Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na iftirada bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya o anda alanda bulunarak tepki gösteren Yıldıray Çamlıca ve Rıdvan Çamlıca apar topar gözaltına alınmıştı. Soylu’ya tepki gösteren vatandaşlara para cezası verilmişti. Karara yapılan itiraz İstinaf Mahkemesi tarafından reddedildi, Yargıtay yolu açık bırakıldı.
İstanbul Üsküdar’da 17 Mart 2019 tarihinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuşma yaptığı sırada, Saadet Partili Rıdvan Çamlıca ve Yıldıray Çamlıca’nın, Soylu’ya hakaret içerikli sözler söyledikleri gerekçesiyle “kamu görevlisine alenen hakaret” suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapis cezası talebiyle dava açılmış, mahkeme sanıklar Rıdvan Çamlıca ve Yıldıray Çamlıca’ya ayrı ayrı 7 bin 80 TL adlî para cezasına çarptırılmalarına hükmetmişti.
Anadolu 38. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, sanıklar Yıldıray Çamlıca ve Rıdvan Çamlıca, Soylu’nun Saadet Partisi’ne yönelik haksız mesnetlerine karşı çıktıklarını ve hakaret etmediklerini söylemişlerdi. Yıldıray Çamlıca savunmasında, Saadet Partisi’nin PKK ile anlaşma yaptığına dair ithamda bulunulunca kendisinin tepki gösterdiğini belirterek, “Bir Saadet Partili olarak ‘Yalan! Eğer böyle bir anlaşma varsa, Allah bu anlaşmayı yapanların belâsını versin!’ şeklinde tepkimi gösterdim. Kimseye hakaret etmedim. Kesinlikle İçişleri Bakanına yönelik zerre kadar kötü bir söz söylemişliğim yok” demişti.

Davayı karara bağlayan mahkeme, sanıklar Rıdvan Çamlıca ve Yıldıray Çamlıca’nın “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret” suçunu işlediklerinin sabit olduğunu belirterek, ayrı ayrı 7 bin 80 TL adlî para cezasına çarptırılmalarına hükmetti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ceza kararına sert tepki gösterdi. Soylu'nun söz konusu konuşması sırasında "PKK'yla anlaşma imzaladı Temel Karamollaoğlu" dediğini, Saadet Partililerin de buna tepki gösterdiğini belirten Karamollaoğlu, "Bir imza varsa bu imzayı getirmeyen şerefsizdir" ifadelerini kullandı.

Kararın ardından sanık avukatları kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıdı. Davayı gören İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi’nin karar açıklaması şu şekilde:

İstinaf tarafından verilen kararı değerlendiren avukat Yusuf Baydar, kararı Yargıtay’a taşıyacaklarını belirterek şöyle konuştu:

İşte o belgeler: 


 “Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, gerekçe içeriği ve tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede; Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenerek sanıkların suçunun sübutunun kabul edilip, eylemleri olayın niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde nitelendirilerek vasfı tayin edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, cezayı azaltıcı takdiri indirim nedeninin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunda bulunan sanıklar müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla CMK'nın 280/1-a maddesi gereğince İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir."
“İstinaf Mahkemesi, taraf avukat isimlerini bile yazmadığı kararda özetle esasa Yargıtay baksın beni karıştırmayın demiştir. Ayrıca 4 sene önce ülkenin güvenliğinden en üst düzeyde sorumlu olan İçişleri Bakanı, ‘Saadet Partisi terörle işbirliği yaptı’ diye iftira ediyor buna işlem yapılmıyor, ‘yalan söylüyorsun’ diyenlere ceza verilmeye çalışılıyor. Ve aynı bakanla şu an ülke seçime gidiyor. Takdir kamuoyunun.”