Yusuf Sunar: Bu tabloyu ülkemize yakıştıramıyoruz

Son yıllarda arka arkaya yaşanan ekonomik krizlerin sahaya yansımalarını görebilmek ve bu krizlere karşı çözüm yollarını anlatmak için başlatılan Saadet Sahada programı tüm hızıyla devam ediyor. Ülkenin dört bir yanında sürdürülen programların adresi bu kez Diyarbakır oldu. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Sunar, bu kapsamda esnaf ve vatandaşların yaşadığı sorunları yerinde dinledi.
Seçim tarihinin yaklaşmasıyla birlikte Saadet Sahada programına da hız verildi. Saadet Partili kurmaylar il il, ilçe ilçe ziyaretlerini sürdürmeye devam ediyor. Bu kapsamda Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Sunar, Diyarbakır’ı ziyaret etti. Sunar’a programları kapsamında partinin Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin ve parti yöneticileri eşlik etti.
Esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelen partililer, hem sorunları yerinde inceleme fırsatı buluyor, hem de çözüm önerilerini doğrudan anlatabiliyor. Bu kapsamda Diyarbakır’a giden Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Sunar, seçimlere 4 aylık bir süre kaldığını belirterek, kalan zaman dilimini etkin bir şekilde kullanmak istediklerinin altını çizdi. Sunar, ekonomiden eğitime, sağlıktan adalete kadar her alanda çok ciddi sorunlar olduğuna dikkat çekerek, “Bizler, yarım asrı geride bırakan siyasal mücadelemiz boyunca her daim ‘Önce ahlak ve maneviyat’ düsturuyla hareket ettik. Her daim adaleti, hakkı ve hukuku gözettik. ‘Biz kazanalım da ne olursa olsun’ demedik. Hiçbir zaman, şahıslarımızın ve partimizin politik çıkarlarını, ülkemizin ve insanımızın menfaatlerinin önüne koymadık. Bugün de aynı hassasiyetle çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

İktidar cephesine de eleştiriler sıralayan Sunar, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Aynı yapı içerisinde liderinin ayakkabısını yalamak gerektiğini ifade edenler ile Ankara’nın orta yerinde işlenen cinayeti örtbas etmeye çalışanlar bir arada. Biz bu tabloyu ülkemize yakıştıramıyoruz. Mafya, uyuşturucu ve siyaset kelimelerinin aynı cümlede kullanılır hale gelmesinden rahatsızlık duyuyoruz. Adaletin A’sının, Özgürlüğün Ö’sünün dahi kalmadığı bu sistemi ülkemize yakıştıramıyoruz. Gençlerimizin evde işsiz oturmasını, paramızın her geçen gün değersizleşmesini, bereketli topraklarımızın âtıl bırakılmasını kendimize yakıştıramıyoruz.”Ali Ekber