10.03.2021, 08:33 70

Aşk ve Anlamlılık

Aşk, hep aynı dille konuşur. Aşk bir nevi kurtuluştur. Algı düşünceyi, düşünce duyguyu ve duygu davranışı tetikliyorsa, algının ve düşüncenin duyguya aşkı hissettirmesi gerekir ki davranışlar sevgi diliyle hayat bulsun.

El, ayak, dil, dudak, göz ve kulak aşk ile hareket etsin. Zaten yeryüzü ancak aşk ile cennetvari bir zemin olur. Aşk isimli duygunun çocukları ise vefa, affetmek, cesaret, tavr-ı leyyin, tövbe, salihat gibi vicdanın ve fıtratın onay verdiği evsaf-ı masumiyedir.

Hutbe verirken Amerikalı siyahi mahkumlara, Allah resulü (sav) dinlenirken onu şehit etmeye yeltenen ve yakalanan Gavresi anlatırım ara ara. Allah resulü (sav) bu kimseyi yakalandıktan sonra serbest bırakır ve affeder. “O nasıl affettiyse siz de affedin” mesajı vermek içindir bu hitap.

Lakin söz kimileyin etki arz eder müessir olur bazen etki arzetmez ve insanlar nefret diliyle yaşamaya devam ederler.

Geçen senelerde bir dini serviste siyahi bir mahkumun cebinden yere düşmüş bir bıçak gördüm yerde. Yaklaşık 5 cm kadar uzunluktaki bıçak adam öldürmekten ceza yemiş bir mahkumun ayağının hemen dibindeydi. Mahkumların her biri o aletin kendilerine ait olmadığını ifade ettiler. Benim bu tür durumlarda idareyi arayıp bilgilendirmem gerekiyordu ve öyle yaptım. Rapor yazdım ve gereken malumatı yaptım. Bıçağın kime ait olduğu idare tarafından tespit edildi. İdare sana da zarar vermeyi düşünmüş olabilir ayrıca şikayet raporu yazacakmısın diye bana sordu ama kendi zaviyemden bunu yapmayı gerekli bulmadım.

Bir insan bir insanı nasıl bıçaklayabilir? Benim hafsalam bunu almıyor! Nasıl bir nefret duygusu ile çepe çevre örülmüş vicdanlarımız!

Kuşkusuz anne rahminden tertemiz bir fıtratla dünya zeminine düşen bu insanları bizler bu hale getirdik. Şeytan’dan ödünç aldığımız nefret eksenli davranışlar, onları bu hale getirdi. Asksızlıktan taş kesilmiş bir dünya hayatı bu hale getirdi bizi.

Geçenlerde bir dersimde sevgiye ve merhamete dair konuştum. Hakiki sünnet, merhamettir dedim. Hutbeden sonra bir mahkum, benim konuşmam hilafına açıklama yaptı. Mahkumla konuştuğumda biz seninle aynı düşünmüyoruz dedi. Siz kimsiniz? dedim. Selefiler olarak biz seninle farklı bir menhec üzereyiz dedi. Oysa ki onlar sadece koca hapishanede 35-40 kişi civarındalar. Müslüman sayısı ise 530 kadar. Nefretin dili kimileyin cazip geliyor.

Hapishaneler adeta labaratuvar gibi. Din adına nefret etmeyi nerden öğreniyor bu insanlar. Oysa ki Kur’an ve hakiki sünnet, insana en fazla sevgiyi ve merhameti öğretir. Peygamber en hakiki sevgi insanı ve şefkat abidesi değil midir? Kainat dediğimiz ayat-ı tekviniye bize sevgiyi ve şefkati öğretir. Yağmur, susuzluktan çatlamış toprağın bağrına düşünce buna şahit olan merhameti hatırlar.

Her nefes alıp vermemiz, Rabbimizin ikramı değil de nedir? Yudumladığımız su gibi hangi ni’met bizi daha ziyade tatmin eder? Cennet meyvası çocuklarımız, en güzel atiyye-i Rahmaniye değil midir?

Bu kadar güzellik içinde insan niçin çirkinleşir? Nasıl katil olur? Bir insanın sinesine nasıl bıçak saplayabilir? Bombalar atıp mazlumlara nasıl kıyabilir? İşte tüm bunlar, kendindeki ve etrafındaki güzellikleri görememesinden kaynaklanıyor. Uydurulmuş dini öğretiler ve ideolojiler bazı kimselerin evrende tezahür eden sevgiyi ve merhameti görmesine mani oluyor.

Bizi temiz fıtratımızdan uzaklaştıran taassup ve bağnazlıktır. Oysa ki herkesin sevmeye ve sevilmeye ihtiyacı var. Muhabbet, merhamet, şefkat, rikkat ve meveddet bu hayatta en fazla bize lazım.

Aşk, ceketimizin astarı içinde kaybettiğimiz bir yitik bu alemde.

Oysa ki aşk kurtuluş.

Aşk ile başladı çünkü  varoluş.

Sevgisizlik bir nevi kayboluş.

İçinde hakiki aşkı iktidar eden daimi mutlu olur.

Zira o hayatı anlamlı kılar.

Aşka ve şefkate davet, anlamlı ve güzel davranmaya ve dahi yaşamaya davettir.

selam ve dua ile

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 28 Mart 2024
İmsak 05:02
Güneş 06:23
Öğle 12:49
İkindi 16:19
Akşam 19:04
Yatsı 20:20
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı