13.07.2020, 05:04 193

Encomienda Sistemi ve Asimilasyon

Encomienda Sistemi ve Asimilasyon

Amerika kıtasındaki sömürgecilik tarihinde karşımıza çıkan en ilginç kavramlardan birisi de ‘Encomienda’ kavramıdır. ‘Encomienda’ kelimesinin etimolojisi Latincede, sorumluluk alan kişi veya bir topluluğa sahip çıkma noktasında selahiyetli olan kimse demektir. Amerika topraklarının yeni işgalcileri, sayılarını aklımızın alamayacağı şiddette Amerika yerlilerine karşı zulüm irtikap edince İspanya Krallığı “Encomienda” adıyla belki de dünyaya şirin görünmek için yumuşak emperyalizm olarak adlandırabileceğimiz bir işçi vesayeti sistemi geliştirmiştir.(1503-1720)

İspanyol krallığının geliştirdiği bu sisteme göre her bölgedeki yerlilerden yani Kızılderililerden sorumlu krallık görevlileri olacak ve bu kimseler yerlilerin İspanyolca öğrenmeleri ve Katolik olmaları karşılığında onları hem koruyacak, hem de çeşitli işlerde istihdam edecekti. Dolayısıyla yerli Amerikalılar kendi öz vatanlarında korunmak için kendilerini işgal eden ülkenin dilini konuşmaları ve Katolik kilisesine intisap etmeleri gerekiyordu. Ne ki bu sisteme dahil olmaları için Katolik olmaları gönüllüce değil mecburi oluyordu.

Müslümanlar da özellikle o dönemlerde “zımni” olarak tabir edilen kendilerine zimmetli gayri müslim topluluklardan korunmaları için “cizye” adında vergi alıyorlardı lakin onlara ne dillerinden ne de dinlerinden vazgeçirmek gibi bir zorlama söz konusu olmuyordu. Zaten olsaydı, Endülüs Emevi döneminde tüm İspanya’nın kendi lisanını unutmuş ve Arapça konuşmuş olmaları gerekirdi.

Kanımca fetih ile işgal arasındaki en bariz fark, baskı ve zorlamadır. Tabii ki bizim tarihimizde sütten çıkmış ak kaşık değildir o ayrı mesele. Lakin Kur’an en net ifadeyle “ Dinde zorlama yoktur” (Bakara:2:255) diyerek bu konuda noktayı koymuştur. Gasiye suresinde “ Hatırlat sen sadece hatırlatıcısın, onlar üzerinde din dayatan zorba değilsin” (88:21-22) der. Lakin Kur’an’ın bu husustaki netliğine rağmen kimileri “Dinden dönecek kimselerin öldürülebileceği” ile ilgili fetvalar verebilmişlerdir.

Encomienda” sistemi emperyalizmin tabiatını anlamada çok önemli tarihi bir kavramdır. Aslında bu sistem tarihin daha ileriki dönemlerinde paramiliter yapılanmaların var olmasına ilham vermiştir. Yakın tarihten bir misal verecek olursak 1985 lerdeki başlayan “Köy koruculuğu” sistemi tarihsel bağlam itibarıyla farklılık arzetse de işleyiş olarak bu sisteme benzemektedir.Siyasi korunma gibi masum gerekçelerle kurulan bu tür paramiliter yapılanmaların bölgede yaşayan masum insanların istismarına sebep olduğu gerek Osmanlı dönemindeki Hamidiye Alayları tecrübesinde gerekse köy koruculuğu adı altında yapılan paramiliter yapılanma deneyiminde açıkça müşahade edilmiştir.

İleriki yıllarda Katolik kilisesinin gönderdiği Cizvit papazlar yerliler tarafından öldürülmüştür. Zira Amerikan yerlileri kendi dinlerini değiştirmeye gelen Beyaz Adama karşı kanlı mücadele etmişlerdir. Kızılderilileri köleleştirme gibi bir projesi olan İspanyollar’ın bu düşüncesi, özgürlüğü iliklerine kadar kanıksamış Kıta Yerlileri üzerinde başarılı olamamıştır. Kızılderililer, topraklarını işgal etmeye gelen Beyaz Adama karşı savaşmış ve milyonlarca mazlum Kızılderili koca kıtayı kanlarıyla sulamıştır. Demek ki özgürlük bir toplumda iyi kanıksanırsa onları köleleştirmek mümkün olmaz.

Kızılderilileri köleleştirmek mümkün olsaydı zaten Afrikadan milyonlarca siyahi köle getirmeye gerek kalmazdı. Amerikadaki siyahilerin köleleştirilme süreci ve özgürlük mücadelesi ise ayrı bir destandır. Kızılderililer, kölelik döneminde siyahileri satın alıp özgürlüklerine kavuşturmuşlardır lakin siyahilerde 1954’ten sonra başlayan sivil özgürlük hak mücadelesi ile Kızılderililerin de yeniden bazı dini ve geleneksel haklarına kavuşmalarına dolaylı olarak sebep olmuşlardır.

“Encomienda” sistemi bir asimilasyon projesidir. Farklı şekillerde dünya’nın farklı tarihlerinde ve coğrafyalarında bu sistem uygulanmıştır. Emperyalizm; dini değerleri milletlerin iradalerini bloke etmek ve özgürlüklerini almak için afyon gibi kullanmış ve tarih boyunca işgal etmede bir motivasyon aracı gibi görmüştür.

Sözü, Kenya’nın ilk Devlet başkanı Jomo Kenyatta’nın bir tespiti ile bitireyim. “Beyaz adam geldiğinde, bizim elimizde topraklarımız, onların ellerinde İncil vardı. İncil’i verip bizi uyuttular; gözlerimizi açtığımızda İncil bizim elimizde, topraklarımız onlardaydı.

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 29 Mart 2024
İmsak 05:01
Güneş 06:22
Öğle 12:48
İkindi 16:20
Akşam 19:05
Yatsı 20:21
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı