Karamollaoğlu, “İktidarın 2022 yılı için vermiş olduğu vaatler maalesef yerine getirilmedi, aksine 2022 yılı, 2021’i ve daha önceki yılları ziyadesiyle aratır hale geldi. Ve öyle görülüyor ki; ‘2023 hedefleri’ de birer iddia ve boş vaat olmaktan öteye geçemeyecek. Hem 20 yıllık performansları hem de bugün karşı karşıya kaldığımız tablo, 2023’ün; iktidarın, bitiş çizgisine kendisini zar zor attığı bir yıl olarak hatırlanacağına işaret ediyor maalesef” dedi.

* İktidar kanadının Siyonist İsrail devleti ile başlattığı normalleşme adımlarını hatırlatan Karamollaoğlu, İsrail’in Filistin’e saldırılarına devam ettiğine dikkat çekerek, “Katil İsrail, alçakça saldırılarına hâlâ devam ediyor. Son saldırılarda; sivil ve masum insanları, kadınları, hatta 5 yaşındaki çocukları dahi katlettiler! Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Şimdi de bir normalleşme süreci başlatıldı. İktidara sormak istiyorum; bu alçaklarla mı normalleşeceksiniz? Bu katillerle mi normalleşeceksiniz? Gördünüz mü âlâ-yı vâlâ ile karşıladığınız tıyneti bozukların tavırlarını? Bir Filistin atasözü şöyle der; ‘İsrail’le örtünen çıplak kalır.’ Bunu iktidar ve dünya ne zaman anlayacak merak ediyoruz” dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında, geçtiğimiz günlerde 10 Muharrem’de idrak edilen Kerbelâ’da şehit olan Hz. Hüseyin ve sahabeleri yâd ederek, Kerbelâ’nın anlamına dikkat çekti. Karamollaoğlu, “Kerbelâ, verdiği söze sadık kalmak için kararlı duruşun ve dünyevî hırslarına yenik düşenlerin sergilediği zulme karşı hak ve hakikat adına karşı çıkışın sembolüdür” ifadelerini kullandı.

Günlerin hızla geçtiğine dikkat çeken Karamollaoğlu, 2023 yılında gerçekleştirilecek seçime az bir zaman kaldığını hatırlatarak, “2023 yılına ve seçimlere az bir zaman kaldı. İktidarın 2022 yılı için vermiş olduğu vaatler maalesef yerine getirilmedi, aksine 2022 yılı, 2021’i ve daha önceki yılları ziyadesiyle aratır hale geldi. Ve öyle görülüyor ki; ‘2023 hedefleri’ de birer iddia ve boş vaat olmaktan öteye geçemeyecek. Hem 20 yıllık performansları hem de bugün karşı karşıya kaldığımız tablo, 2023’ün; iktidarın, bitiş çizgisine kendisini zar-zor attığı bir yıl olarak hatırlanacağına işaret ediyor maalesef” diye konuştu.

İktidar kanadının Siyonist İsrail devleti ile başlattığı normalleşme adımlarını hatırlatan Karamollaoğlu, İsrail’in Filistin’e saldırılarına devam ettiğine dikkat çekerek, “Katil İsrail, alçakça saldırılarına hala devam ediyor. Son saldırılarda; sivil ve masum insanları, kadınları, hatta 5 yaşındaki çocukları dahi katlettiler! Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Şimdi de bir normalleşme süreci başlatıldı. İktidara sormak istiyorum, Bu alçaklarla mı normalleşeceksiniz? Bu katillerle mi normalleşeceksiniz? Gördünüz mü âlâ-yı vâlâ ile karşıladığınız tıyneti bozukların tavırlarını? Ariel Şaron’un Şimon Peres’ten, Netanyahu’nun da Herzog’tan hiçbir farkı yok maalesef. Biz, ‘İsrail, ancak güçten anlar’ diyorduk. Biz, ‘İsrail ile normalleşme Filistin’li mazlumlarla anormalleşmedir’ İddiasında bulunduk. Erbakan Hocamız, yıllarca ‘Büyük Ortadoğu Projesi’nin, aslında Büyük İsrail Projesi olduğunu’ ve bu projenin ayrıntılarını tek tek anlatmamışmıydı? Bir Filistin atasözü şöyle der; “İsrail’le örtünen çıplak kalır.” Bunu iktidar ve dünya ne zaman anlayacak merak ediyoruz” dedi.

Uluslararası kurumların ikiyüzlülüğüne tepki gösteren Karamollaoğlu, Filistin’de yaşanılanlara sessiz kalındığına dikkat çekerek, “ Ukrayna’da ayağa kalkan uluslararası kurum ve kuruluşlar neden Filistin’de kılını bile kıpırdatmıyor. Yıllardır devam eden katliamlara rağmen. En ufak bir meselede ses yükselten dünya kamuoyu neden bu konuda ‘dilsiz şeytan’ kesiliyor? İsrail ile normalleşmek için sıraya dizilen İslam ülkelerinin liderleri, Filistin’e yağan bombaları görmemek için uyuyormuş numarası yapmaya daha ne kadar devam edecekler hakkaten merak ediyoruz. Filistin meselesi, insanlığın adeta mihenk taşıdır. Filistin davası, her Müslümanın önünde bir sınav kağıdır. Bu sınavda sınıfta kalan, diğer tüm derslerinden geçse bile hiçbir anlamı ve kıymeti yoktur bunun” ifadelerini kullandı.

Gıda ve enerji fiyatlarında yaşanan artışın Dünya’ya kıyasla Türkiye’de çok fazla olduğuna dikkat çeken Karamollaoğlu, bu oranda etkilenmenin ise iktidarın yanlış adımlarından dolayı olduğunu belirterek, “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne göre; dünya gıda fiyatları endeksi düşüşe geçti. Türkiye’deki gıda fiyatlarıysa aksi yönde gidiyor. TÜİK verilerine göre dahi bizdeki artışlarla, her ay dünya ortalamasının çok üstüne çıktı. Savaş nedeniyle yükseldiği söylenen enerji fiyatlarında da durum aynı. Türkiye enerji enflasyonunda yüzde 172 ile Dünya’da zirvede. Türkiye 2’nci sırada takip eden Estonya’da bile bu oran yüzde 88 neredeyse 2’ye katlıyor. Enerji enflasyonu Yunanistan’da yüzde 57.4, Almanya’da yüzde 38.3. Onlarda enerjiyi dışardan alıyorlar bizde. Cumhurbaşkanı’nın bizzat kendi ifadeleriyle; ‘Eğer sizin bünyeniz güçlüyse, sağlamsa, bünyede olan virüs hiçbir zaman sizin vücudunuza fazla zarar veremez’ işte Türkiye, bu iktidarın attığı adımlarla ve yönetim tarzıyla krizlere ve sorunlara karşı bünyesi zayıflamış, gücünü kaybetmiş bir ülke haline geldi” dedi.

Üreticilerin maliyetlerinin katlanarak arttığının altını çizen Karamollaoğlu, bu artışların fiyatlara da yansıyacağını belirterek, “Üretici enflasyonu ile tüketici enflasyonu arasındaki makas her geçen ay daha da artıyor. 2022 yılı Temmuz verilerine göre; bir yıllık TÜFE yüzde 79,60 iken, bir yıllık Yİ-ÜFE yüzde 114,61 oldu. Temmuz ayı tüketici enflasyonu yüzde 2,37 iken aylık üretici enflasyonu yüzde 5,17 olarak açıklanmıştır. Bu detayları vermek kafa karıştırıyor belki ama Tüketici Enflasyonu yüzde 2,4 civarında iken üreticinin ise yüzde 5,17 olarak artmış. Bunun böyle gitmesi mümkün değil ki önümüzdeki aylarda bu fiyatlara yansıyacak. Hiç kimse bu denli bir zararı karşılayamaz. Bu veriler bize şunu söylüyor; üreticinin henüz fiyatlara yansıtamadığı maliyetleri var. Bu maliyetler, önümüzdeki dönemde raflardaki fiyatlara yansıyacak yani fiyatlar artacak. Fiyatların düşmesini bekliyor iktidar fakat veriler artacağını gösteriyor. Bugüne kadar hiçbir öngörüsü tutmayan iktidarın, şimdilerde seçimlerden birkaç ay öncesine işaret etmesi ise bilindik Ak Parti taktiğidir: ‘Hayal sat, oy al’ fakat artık bu taktikle başarılı olamayacaklarını kendileri de anladılar sanırım. Milletimizi hayal kırıklığına uğratan bu iktidarın kepenk kapatma zamanı çoktan gelmiştir kanaatindeyiz” ifadelerini kullandı

İktidarın kötü gidişata rağmen gidişatı durduracak politikalarının bulunmadığına dikkat çeken Karamollaoğlu, vatandaşlarında güvensizliğe kapıldığını belirterek, “Bu kötü ekonomik gidişat ve kriz karşısında; Ülkede Merkez Bankası var ama para politikası yok, kasada parası yok. Kasanın dibi delinmiş, para tutmuyor. Bu ülkede Fiyat istikrar komitesi var ama fiyat istikrarı kesinlikle yok. İstatistik kurumu var ama güvenilirliği yok. En üzücü olanı ise ülkede iktidar var ama iktidara güven yok. Belki buna üzücü dedim ama bir bakıma da seçimlerin yaklaşması sebebiyle ümit verici bir tespittir bu. Krizlerin bizzat müsebbibi olan bu iktidarın, bu krizleri çözeceğine ilişkin artık hiç kimsede güven kalmadı desek yeridir. Tek tesellimiz ise; önümüzde bir sandığın var olması” dedi.