Aile hekimleri, tam teşekküllü sağlık kuruluşlarının ve diğer hastanelerin iş yükünün azaltılması, vatandaşların sağlık hizmetine daha rahat bir şekilde erişim sağlaması amacı ile hizmet vermeye başlamıştır. Her mahallede yer alan aile hekimleri, kişilerin aciliyet ve ciddiyet teşkil etmeyen hastalıklarını teşhis etmek ve tedavi etmek ile yükümlüdür. Öte yandan kişilerin düzenli olarak kullandığı ilaçların reçete edilmesi ve gerekli tetkiklerin yapılması için de yine aile hekimlerinden hizmet alınabilir. Peki aile hekimleri çalışanlara ya da öğrencilere kaç günlük rapor verme hakkına sahiptir?

Günümüzde hemen her mahallede yer alan sağlık ocakları, aile hekimleri tarafından yönetilmektedir. Mahallede ikamet eden tüm vatandaşların kayıtları, aile hekimi sisteminde yer alır. Sağlık ocakları; muayene etme, ilaç yazma, kan alma ve diğer enjeksiyon işlemlerini yapma yetkisine sahiptir. Öte yandan sağlık ocaklarında görev alan aile hekimleri, gerekli gördükleri durumlarda rapor yazma hakkına da sahiptir. Aile hekimlerinin yazdığı raporlar genel olarak bir ila iki gün arasında değişmektedir. Ancak kişinin sağlık durumuna göre bu rapor süresi uzayabilmektedir.

Sağlık ocaklarında hizmet veren aile hekimleri, kendilerine başvuran vatandaşların sağlık durumlarını kontrol ettikten sonra bir gün ila on gün arasında rapor hazırlayabilir. On günlük sürenin sona ermesinden sonra kişiler yeniden aile hekimlerine başvurarak gerekli sağlık kontrollerini yaptırır. Bu aşamada aile hekimi gerekli görür ise on günlük bir rapor daha yazabilir. Bu durumda aile hekimleri toplamda yirmi günlük rapor yazmış olur.

Aile hekimleri genel olarak soğuk algınlığı, fıtık, ortopedik rahatsızlıklar, grip ya da alerjik reaksiyonlar gibi basit hastalıklar nedeni ile kendilerine başvuran hastalara rapor yazmaktadır. Kişinin durumunun acil ve ciddi olması halinde ise aile hekimleri, bu kişileri en yakın tam teşekküllü sağlık kuruluşlarına sevk edebilmektedir. Bu sayede sağlık durumu için acil müdahale gerektiren hastalar, randevu almadan direkt sevk kağıdı ile ilgili sağlık kuruluşlarına gidebilmektedir. Bu durumda gerekli görülmesi halinde sevk edilen hastanelerdeki uzman hekimler kişilere rapor yazmaktadır.

Sigortalı olarak çalışan kişilerin herhangi bir sağlık nedeni ile rapor alması, işçinin rapor günü süresince iş yerine gitmemesine imkan sunar. Bu süre boyunca işçinin maaşının ödenip ödenmeyeceği ise birçok kişi tarafından merak edilmektedir. Aile hekimleri tarafından yazılan raporlar, normal hastanelerdeki hekimler tarafından yazılan raporlar ile aynı geçerliliğe sahiptir. İlgili raporun süresi bir ya da iki gün ise işçinin bu süredeki maaşı kesilir ve iş veren tarafından ödenmez. Aynı şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu da bir ila iki günlük rapor parası için ödeme yapmamaktadır. Ancak iş veren kendi inisiyatifi ile işçinin raporlu olduğu günler için ödeme yapabilir. Buna dair İş Kanunu’nda zorlayıcı bir madde yer almaz. Aile hekimleri tarafından daha uzun süreli rapor yazılması halinde ise işçinin bu süreçteki maaşı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenir. Sosyal Güvenlik Kurumu maaş ödemesi yaparken raporun üçüncü gününden sonrasını baz alır. Ancak rapor bir iş kazası nedeni ile düzenlenmiş ise bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumu, raporlu olunan tüm günler için ödeme yapar.