Her cuma akşamı tv100’de canlı olarak yayımlanan Yüzler Kulübü'ne, bu hafta AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki konuk oldu.
Gürkan Hacır’ın sunduğu programda bu hafta Pınar Işık Ardor, Deniz Gürel ve Erdoğan Aktaş soruyor, Özhaseki yanıtlıyor.
AK Parti'ye geçmek isteyen belediyeler hakkında Özhaseki, "İl ve ilçe düzeyinde ama ilçeler Büyükşehir Belediye düzeyinde" ifadelerini kullandı. Deniz Gürel de, "3 büyük şehirden geçmek isteyen var mı?" sorusunu yöneltti. Özhaseki de "Var, görüşüyoruz ama gerçekten belediyecilik yapmak istiyorsa arka tarafta defosu yoksa o arkadaşlara kapıyı açıyoruz." diyerek yanıt verdi.
Özhaseki'nin açıklamalarından öne çıkanlar:

Zamanında bizden aday olmuş arkadaş AK Parti’yi seviyor ama bağımsız aday olmuş. Bir başka partiye gitmemiş veya başka partinin listesine girmiş ama dönüp bize haber yolluyor. Diyor ki, ‘Ben aslında AK Partiliyim. Siz beni zamanında aday koymadınız. Ben de gittim şu partiden seçildim. Bir yanlış yaptınız…’ Burada birçok partiyi kastediyorum. Böyle olaylar olduğu gibi hasbelkader diğer partilerle seçime girip anlaşamıyorum ben bunlarla; müsaade ederseniz AK Parti’ye geçmek istiyorum diyen arkadaşlar var. Bunda bir taraftan kendi bulunduğu yerde kendi anlaşmazlıkları olduğu gibi bir taraftan da bizim AK Partili belediyelerin faaliyetlerine bakarak; ‘Ben de bu aile içerisinde olmak istiyorum’ isteği de var. Birçok sebeple gelmek isteyen çok arkadaş var. Eğer samimilerse ailemizin kapısı herkese açık.
42 belediye bize geçti içinde CHP’li var, İYİ Partili var. Şimdi 10’dan fazla Belediye Başkanı bizimle görüşüyor.
Yerel seçimlerde insanlar elbette partilerine de ve çıkan adaya bakarak da oy verirler. Ama etkilendikleri olayların neler olduğunu bir kere daha görme imkânımız oldu. Ekonomi birinci planda çıktı.
Konutlarda enerjinin fiyatını yüzde 80 sübvanse ediyoruz. Sanayii de ise bu rakam yüzde 50. Orada müthiş üretimler var ve oraya mâni olmak istemiyorsunuz. Yurtdışından kaynaklı o kadar farklı faktörler devreye giriyor ki. O zaman yapılması icap eden, insanların alım gücü artırmaktır. İnsanlar alabiliyorsa bu daha kıymetlidir. Asgari ücret 8 bin 500 lira olduğunda 455 dolara geliyor. 2002 yılında asgari ücretli vatandaşın parasıyla almış olduğu gıda ürünleri nedir? Kaç litre süt, ne kadar gıda ürünleri alabiliyor diye. Şimdi 455 dolara çıkmış hepsine ulaşılabilir hale geliyor.
Ekonomide iyiye giden bir hadise var ve bundan dolayı da hepimizi biz mutlu hissediyoruz.
Her dönemde problemler olur iktidarların görevi bu problemi çözmektir. Şimdi de çok güçlü bir iktidar var. Bütün problemlerin üzerine gidip çözebilen bir iktidar var. Bu önemli bir şey.
Bazı algılarla oynayarak kendilerini başarılı gibi gösterebilirler vatandaş ‘5 sene boyunca ne yaptın?’ diye sorar. Şimdi iyice algı operasyonları çekiyorlar. Bu sene algı operasyonları için ayrılan para 1,822 milyar lira… Geçen sene 849 milyon liraydı. Geçen sene sosyal konutlar için 12 milyon lira ayrılmış; depreme hazırlık için 495 milyon lira ayrılmış. İstanbul’a deprem gelecek diye herkes ortak bir fikirdeyken siz buna 495 milyon lira ayırıyorsunuz. Algı için 849 milyon lira ayırıyorsunuz.
İBB, borçlanmak istiyorum demiş. Tam 51 tane teklif getirmiş. Bir tane ret var 49’una evet denmiş. Biz AK Parti olarak diyoruz ki Ankara’da, İstanbul’da, Adana’da Meclis’te biz çoğunluktayız. Antalya’da başa baş. Sakın ola ki başkanlar bir şeyler getirdiklerinde kuru kuruya böyle reddediyoruz diye asla bir şeyler demeyeceksiniz.
Hukuka intikal etmiş bir olay. Üzerinde yorumlama yapmamızın hiçbir manası yok. Yerel mahkemeler değişik karar verebilirler ama Yargıtay’a gittiği zaman en son Yargıtay bakar daha önce bu konuda verilmiş emsal kararlar var mı diye. Emsal kararlar neticesindeki oluşan kanaat neyse onu orada verirler. Ben onu bilmiyorum. Bana sorarsanız asla verilmesin. Arkadaşımız siyasetini yapsın, belediye başkanlığını yapsın. Bazen İBB Başkanlığında Tayyip Bey’in aldığı ceza ile özdeş görenler oluyor. Tayyip Bey ceza aldığında tüm Türkiye ağladı. İmamoğlu, ceza aldığında ağladılar mı? Sevindiler... Uçtular, sevinç naraları, öpücükler neydi onlar öyle. Ceza verdiler yarabbi şükür gibi oldu sanki. Hiç birbirine benzeyen tarafları yok.
Kentsel dönüşümle ilgili yasa çıktığından beri 3 milyondan fazla konut yenilendi yarısı İstanbul’da. Kentsel dönüşümde önemli olan ortak bir anlayış. Burada eğer Belediye tarafı işe ilişmiyorsa bir ayağı eksik kalıyor.