DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul’da partisinin kadın ve eğitim politikaları başkanlıklarının düzenlediği toplantıda konuştu. Sözlerine Öğretmenler Günü’nü kutlayarak başlayan Babacan şu ifadeleri kullandı:
“Ulvi hedeflerle andığımız öğretmenlerimizin sıkıntılarla boğuşmasına razı gelmeyeceğiz. Öğretmenlerin değersizleştirilmesine, ekonomik yönden sıkıntı çekmesine razı gelmeyeceğiz. Öğretmenlerin rahat bir kafayla çalışmasının 85 milyonun faydasına olacağını biliyoruz. Öğretmenlik mesleğinin saygınlığını ve cazibesini hem maddi hem de manevi yönden artırmak zorundayız.
Bizim için mesele hiçbir ayrım yapmadan, çocukların nitelikli eğitime ve sağlıklı gıdaya erişmesini sağlamaktır. Okula aç giden çok sayıda öğrenci var. Annesi-babası ister devlet memuru olsun ister esnaf ister iş insanı ister kapıcı olsun. İster köyde yaşasın ister şehirde ister ülkemizin kuzeyinde olsun ister güneyinde, doğusunda batısında; hiç fark etmez. Bizim için mesele, çocukları eşit ve kaliteli eğitim imkânlarıyla buluşturmaktır.
İnsanımıza sunacağımız en anlamlı hizmet; devlet okullarının kaliteli eğitim vereceğine dair inancı gerçekçi şekilde tesis etmektir. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman maddi imkânları sınırlı olan ailelerin çocukları ile varlıklı ailelerin çocukları arasında bu kadar büyük bir fırsat eşitsizliği olmamıştı.
Gençlere ‘Başımıza yeni yeni icatlar çıkarın’ diyeceğiz. Hiç kimsenin hayallerini sınırlandırmayacağız. Hayallerini gerçeğe çevirmek için gençlere imkân sağlayacağız. Bu ülkeyi, analitik düşünen, hayalleri kalıplara sokulmayan, özgür bir nesil yetiştirmenin heyecanıyla yöneteceğiz.
Türkiye ne zaman zengin, mutlu ve adil bir toplum olacak, biliyor musunuz? Kadınların hayatı kolaylaştığı zaman. Kadın-erkek eşitsizliğini yıktığımız zaman.
En keskin ideolojik kutuplaşmalar ve rejim kavgaları kadınlar üzerinden yürütüldü. Çağdaşlık tartışmaları kadının konumu üzerinden yapıldı. ‘Geleneksel’ olan ile ‘modern’ olan, birbirleriyle kadının konumu üzerinden kavga etti. Laiklik, kadının kıyafeti üzerinden tartışıldı. 28 Şubat döneminde, başörtüsü bahane edilerek, kadınlar eğitim ve çalışma hayatından uzaklaştırıldı. Kadınlar, uzun yıllar süren ayrımcılığa ve haksızlıklara maruz kaldı. Kadınlar on yıllar boyunca, siyasi kavgalarda koçbaşı olarak kullanıldı. İstanbul Sözleşmesi bir gece yarısı terk edildiğinde, süreç yine kadınlar hiçe sayılarak siyasi hesaplar üzerinden yürütüldü. Kadınlar, bu kavgaların ezileni, kaybedeni, kurbanı oldu. Oysa kadınlar, eşit ve özgür bir yaşam istiyor. Bu kadar basit. Sapasağlam bir siyasi irade ve temiz bir zihin lazım.
Ayrıca 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne ilişkin mesajlar da veren Babacan “Kadına yönelik şiddeti kınıyorum. Kadınlara dayanışma duygularımı iletiyorum” diye konuştu.
Halide Edip Adıvar’ın “Dünyanın genel eğilimi şiddetten yana oldukça, şiddeti teşvik etmek için cesarete ihtiyaç yoktur. Tek başına şiddete karşı çıkmak ise güçlü olmaktır” cümlesine yer veren Babacan, “Güçlü olmak, şiddete karşı çıkmaktır. Güçlü devlet de şiddeti uygulayanın değil, şiddete maruz kalan kadının yanında durur.” dedi.
DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanlığı’nın diğer politika birimleriyle ortak yürüttüğü çalıştayların beşincisi “Kadın ve Eğitim” oldu. DEVA Partisi İstanbul İl Başkanlığı’ndaki toplantıda DEVA Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen ile Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen’in öncülüğünde tamamlanan rapor açıklandı.
