Ali Babacan uyardı! Yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan TV5 televizyonunda katıldığı bir programda, Kahramanmaraş merkezli depremlerin olası ekonomik sonuçlarını ele aldı.

GÜNDEM 25.02.2023, 13:40
2
Ali Babacan uyardı! Yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı  Ali Babacan, konuk olduğu TV5 televizyonunun programında soruları yanıtladı. Babacan, "Türkiye yeteri kadar döviz kaynağı bulamazsa bu depremin yaralarını sarmak için yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir" dedi.
6 Şubat'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 şiddetlerindeki Kahramanmaraş depremleri sonrası gezdiği deprem bölgelerinden gözlemlerini aktaran Ali Babacan, bölgede STK’lar ile merkezi hükümetin bir arada çalışamadığını ve kimi köylerde hala ciddi sıkıntıların yaşandığını belirtti.

Babacan, "Bu depremde büyük bir servet kaybı yaşandı. Bu depremde ciddi bir finansman ihtiyacı oluştu. Bu sadece iç finansmanla çözülecek bir sorun değil. Çünkü depremin yaralarını sarabilmek için harcanacak rakamların çoğu cari açığı artıracak rakamlar. İç finansmanın yanında bir de dış finansman gerekiyor. Türkiye yeteri kadar döviz kaynağı bulamazsa bu depremin yaralarını sarmak için yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir. Çok dikkatli yürütülmesi gereken bir süreçten bahsediyoruz" dedi. 

Ali Babacan’ın konuşmasından öne çıkanlar şunlar oldu:

 
“Bugün ziyaret ettiğimiz köylerde bir kere duş alamayan, bir kere yıkanamayan vatandaşlarımızlar karşılaştık.
Sivil toplum kuruluşlarının yardımları engelleniyor, görüyoruz. Merkezi hükümet birimlerinin koordinasyonları ve sivil toplum iş birliği yok. Merkezlerin dışına çıktığınızda taşralarda, köylerde hala ciddi sorunlar var
Depremin olduğu ilk gündem itibaren bir nefret, öfke ve tehdit dili var. Bir cumhurbaşkanına yakışmayacak kelimeleri pervasızca kullanabiliyor.
Vatandaşlar, haklı olarak eleştirileri dillendiriyor. Gereğini yapmak yerine böyle cevap vermek gerçekten yakışmıyor. Bir ülkeye böyle bir yönetim anlayışı hiç yakışmıyor.
Biliyorsunuz 2018'den bu yana başkanlık sistemi var. Bakanlar dahi sekretarya görevi görüyor. Her yetki tek kişide. Bütün yönetme, yürütme gücü tek bir kişide toplanmış durumda. Herkes, "Ne talimat aldıysam onu yaptım" diyor. Neden hemen ilk gün enkaz çalışmalarına sevk edilmedi?
İlk 48 saat harekete geçilmediği için binlerce canımız enkaz altında hayatını kaybetti. İl 48 saatte neden Türk Silahlı Kuvvetler personeli hızlı bir şekilde sahaya çıkmadı. Milli Savunma Bakanı'na soruyorum; depremin olduğu günün sabahı hazır olduğunuzu söylüyorsunuz. Silahlı kuvvetler personelinin derhal deprem bölgelerinde harekete geçmesi için bir talimat verdiniz mi? Ya da bunun yapılması için bir talimat aldınız mı?
Talimat almanız gerekiyor muydu? 'Talimat verme yetkiniz var mıydı?' diye soruyorum. Ama bu soruların yanıtını alamıyorum. İlk 48 saatte ne oldu? Bir anlatın. Bu kadar güçlü devlet kurumları var idi, bu kurumlar neden harekete geçirilmedi. Bu soruları sormaya devam edeceğim.
İmar barışı 2018 seçimlerine giderken büyük bir seçim kampanyası olarak sunuldu. Müjde olarak açıklandı. Gerekli tedbirler alınmadı. Genel aflar da çok riskli. İmar affı dediğinizde o anki yapılarla alakalı bir karar almış olursunuz. Ama geleceğe doğru tehlikeli koskoca bir kapı açarsınız.
İmar affı ne demek? Bakın ey vatandaşlarım. Siz bundan sonra kaçak yapılanmaya devam edin, nasıl olsa bir gün gelir yine affedilirsiniz. Her affın geleceğe doğru kurallara uymama ile ilgili bir motivasyonu vardır.
Her gelen af bundan sonra işlenecek suçların yaygınlaşmasına sebep olur.
Bu depremde büyük bir servet kaybı yaşandı. Bu depremde ciddi bir finansman ihtiyacı oluştu. Bu sadece iç finansmanla çözülecek bir sorun değil. Çünkü depremin yaralarını sarabilmek için harcanacak rakamların çoğu cari açığı artıracak rakamlar.
İç finansmanın yanın bir de dış finansman gerekiyor. Türkiye yeteri kadar döviz kaynağı bulamazsa bu depremin yaralarını sarmak için yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir. Çok dikkatli yürütülmesi gereken bir süreçten bahsediyoruz.
Hükümetin kafa sadece şu anda müteahhitliğe yetiyor. Başka bir şey yaptıkları yok.
Devletin bütçesi bir havuz. Farklı farklı akarları var. Bunun nereye harcanacağına da bütçe hakkı deniliyor. Bütçe hakkı da meclisin. Hükümet meclise sunuyor, meclis bu bütçeyi kabul ediyor. Devlet bu şekilde yönetiliyor.

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 23 Nisan 2024
İmsak 04:19
Güneş 05:47
Öğle 12:42
İkindi 16:25
Akşam 19:27
Yatsı 20:49
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı