Son Dakika

Askerden önce komutanlarımızı feda ederiz!

471 gün boyunca Gazze’de asrın en vahşi soykırımına karşı destansı bir cihad ortaya koyan El-Kassam mücahidleri, otuz yıldır İsrail’e kök söktüren, siyonistlerin korkulu rüyası, aziz komutan Muhammed Dayf’ın (Ebu Halid) şehidler kervanına katıldığını duyurdu.

DÜNYA 03.02.2025, 10:20
Askerden önce komutanlarımızı feda ederiz!
Muhammed Dayf başta olmak üzere direniş komutanlarının şehadetini Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vasfi Aşur Ebu Zeyd Milli Gazete için kaleme aldığı makalesinde değerlendirdi. Makalenin tamamı şu şekilde;
‘’ Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehid kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.’’ (Âli İmrân Sûresi, 169-170)
İzzeddin El Kassam Tugayları'nın askeri sözcüsü Ebu Ubeyde, 30 Ocak 2025/ 30 Recep 1446 Perşembe günü, Tugayların Genelkurmay Başkanı Ebu Halid Muhammed Dayf ve bazı kardeşlerinin şehadetini duyurdu. Büyük ihtimal bu şehadet bir süre önce gerçekleşmişti. Ancak hareket her zamanki ferasetiyle bunu duyurmadı. Ateşkesin başlamasını ve anlaşmanın sonuçlanmasını bekledi. Böylelikle düşmanın bundan yararlanıp sahte bir zafer ilan etmesine mani olundu. Hareket, yenilginin düşman kampında işe yaramasını, istifaların, bölünmelerin ve genellikle yenilgilerden sonra meydana gelen diğer şeylerin olmasını bekledi. Ardından da şehid olan liderlerini duyurdu.
Dayf ve yoldaşlarının şehid edilmesinin taşıdığı anlam
Dayf ve onunla birlikte Genelkurmay'da liderlik eden salih kardeşlerinin şehadetleri ister Kassam Tugayları'ndan ister ondan önce olsun, tarih boyunca direnişin büyük liderlerinin de şehadetini içeren büyük çağrışımlara sahiptir. Allah Teala yeryüzünü ve sakinlerini miras alana kadar da böyle olmaya devam edecektir. Bu şehadetin çağrışımları şu şekildedir:
1-      Ümmet -yeryüzünün doğusunda ve batısında- internetteki eski bir fotoğrafı dışında yüzünü görmemiş olsa da Muhammed Dayf’ı tanıyor, samimiyetine ve ihlasına inanıyor, iyiliklerine ve sürekli hizmetine güveniyor, onda kurtuluş ve cihat için bir umut görüyordu. Bu nedenle, o ve kardeşleri şehadet şerbetini içtiklerinde, Müslüman ülkelerde onlar için gıyabi cenaze namazları kılındı. Savaşın ilk konuşmasını başlattığı ve ‘’Aksa Tufanı” olarak adlandırdığı mübarek Mescid-i Aksa'da da gıyabi cenaze namazı kılındı. Aksa, şehit edilen kahraman liderlere vefa görevini yerine getirdi.
2-      Birinci dereceden liderlerin şehadeti direnişin kan tazelemesini sağlar ve kadroların kendilerini kanıtlamalarına, yetkinliklerini ve fikirlerini ortaya koymalarına olanak tanır. Durum şairin dediği gibidir:
Bizden bir Efendi giderse yerine başka bir Efendi gelir;
O öncülerin sözünü söyler hem de yerine getirir…
Bu durum direnişin ve becerilerinin gelişmesine ve cihadi direniş faaliyetlerini yürütme kabiliyetinin artmasına etki eder ve bu da kurtuluşa ulaşmayı hızlandırır.
3-      Direnişin ilk sıralarında yer alan üst düzey liderlerin şehadeti, bu direnişe olan güveni pekiştirmekte, halkın direnişi kabullenmesini ve desteğini artırmasını sağlamakta ve direniş hakkında kötü konuşanların önünü kesmektedir. Şöyle ki direniş liderleri yüksek kulelerde yaşamıyor, hayatlarını garanti altına alan ya da kendilerini düşman kurşunlarından koruyan yerlerde barınmıyor, şehadetten kaçmıyorlar. Aksine, onları sahada, şehid olarak Yüce Allah'a kavuşana kadar gezerken, teftiş ederken, planlarken ve canlarını ortaya koyarken görüyorduk. Onlardan bazısı Gazze’de şehid edildi: Heniyye ailesi, Sinvar, Dayf ve yoldaşları gibi. Ya da Gazze dışında: el-Aruri, Heniyye ve hareketin tarihindeki diğerleri gibi. Şüphesiz hareket kendisine şu sloganı belirlemişti:
Biz askerden önce komutanlarımızı feda ederiz,
Ecele ve yüce dosta doğru yarışta…
4-      Bu komutanların şehadeti Allah Teala’nın has yiğitlerinin varlığına delalet etmektedir. Nitekim Allah Teala şöyle buyurur: ‘’ Mü’minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah’a verdikleri söze sâdık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir (şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı) beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.’’ (Ahzâb Sûresi, 23)
5-      Şehitler kanlarıyla ve fedakârlıklarıyla yolu kısaltırlar, kitapların ve konuşmaların başaramadığını başarırlar. Bilakis, ölümlerinden sonra nesilleri diriltmek, motive etmek ve güçlendirmek onlara mahsustur. Allah onların temiz kanlarıyla yok etmek istediğini yok eder, var etmek istediğini de var eder. Allah Teala ‘’ Şüphesiz ki, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında ve şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.’’ (Mü’min Sûresi, 51) buyurmaktadır. Seyyid Kutub (r.aleyh) bu âyetin tefsirinde şöyle demiştir: Nice şehitler var ki, şehitliğiyle inancına ve davasına yaptığı yardımı ve hizmeti bin sene yaşasa daha başka şekilde yapamazdı. Ömrünün sonunda kanıyla yazdığı son mesajı ile binlerce kalbe önemli büyük gerçekleri kazıyamaz ve binlerce insanı büyük eylemlere sürükleyemezdi. Çocuklarını ve torunlarını harekete geçirecek, belki de nesiller boyunca tarihin seyir çizgisini değiştirecek önemli bir dinamik olamazdı…
6-      Direniş önemli liderlerini ve büyük cihadi şahsiyetlerini kaybetti. Ama bu onu zayıflatmadı. Aksine onu daha da güçlendirdi, daha kararlı, daha azimli yaptı. Geri çekilmedi, korkmadı, zayıflamadı, gevşemedi. Şüphesiz Allah sabredenleri sever. Allah Teala şöyle buyurmaktadır: ‘’ Onların sözleri ancak, “Rabbimiz! Bizim günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı bağışla ve (yolunda) ayaklarımızı sağlam tut. Kâfir topluma karşı bize yardım et” demekten ibaretti.’’ (Âl-i İmrân Sûresi, 147)
Son olarak; Direniş, İzzeddin el-Kassam'dan Muhammed Dayf’a kadar onlarca lider ve binlerce direnişçiyi şehid vermiştir. Onların kanı bir taraftan nur diğer taraftan ta ateş olacaktır. Mücahidlerin yolunu aydınlatan bir nur, Kudüs, Aksa, esirler ve Filistin tamamen özgürleşene kadar ise işgalcileri ve zalimleri yakan bir ateş... “Ne zaman?” diyorlar, De ki; “Umulur ki pek yakında”…
Tercüme: Hamza Korkmaz

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
10
hafif yağmur
Namaz Vakti 15 Şubat 2025
İmsak 06:18
Güneş 07:44
Öğle 12:45
İkindi 15:15
Akşam 17:36
Yatsı 18:57
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı