Yüzyıllardır içlerindeki İslam düşmanlığını her fırsatta ortaya döken Haçlı Avrupa zihniyetinin son hamlesi, İsviçre’deki burka ve peçe yasağı oldu. İsviçre nüfusunu oluşturan 8.6 milyonun sadece yüzde 5’ini oluşturan Müslümanlara karşı psikolojik bir yıpratma olarak yorumlanan burka ve peçe yasağı Müslümanların Avrupa’da istenmediğinin açık bir kanıtı daha oldu. Katolik Hristiyanların ruhani lideri olan Papa’nın İslam ülkesi Irak’ta Müslümanlara göstermelik diyalog mesajları verdiği bir dönemde, Haçlıların kalbi Avrupa’da Müslümanlara karşı uygulanan yasakçı zihniyet, Haçlı zihniyetinin ikiyüzlülüğünü bir kez daha ortaya çıkardı.

Avrupa’nın genlerine yerleşmiş olan çifte standart ve ikiyüzlülük İsviçre’deki burka ve peçe yasağında da kendini gösterdi. 2020 yılının başından bu yana Avrupa’yı yoğun bir etki altına alan koronavirüs salgını sebebiyle İsviçre’de kamusal alanlarda maske takmak zaten zorunlu hale getirilmişti. Durum böyleyken Müslüman kadınların yüzlerini kapatan, peçe ve çarşaf giymesinin referandumla yasaklanması tipik bir ‘Avrupa çifte standardı’ olarak kayıtlara geçti.

İsviçre hükümeti, ülke genelinde peçe (nikap) takanların sayısının çok az olduğu ve yasağın turizme zarar vereceği gerekçesiyle açıkça inisiyatife karşı çıkmıştı. Luzern Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, İsviçre’de burka giyen Müslüman kadın bulunmazken sadece 30 kişi nikap giyiyor. Ülkedeki Müslümanların çoğunu Türkiye, Bosna Hersek ve Kosova’dan gelen Müslüman göçmenler oluşturuyor. İsviçre’nin ikinci büyük kenti Cenevre’de ise Müslüman Arapların fazlalığı dikkat çekiyor. İsviçre ayrıca, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar gibi zengin Körfez ülkelerinden Arap turistlerin tatil için yoğunlukla tercih ettiği ülke olarak öne çıkıyor.

Hristiyanların en büyük mezhebi olan Katoliklerin ruhani lideri Papa Franciscu, geçtiğimiz günlerde, Müslüman ülke Irak’a çok konuşulan bir ziyaret gerçekleştirdi. İsviçre’deki skandal referandum, Haçlı zihniyetinin bölüp parçaladığı, virane bir yurt haline getirdiği Irak’ta Müslümanlara yönelik diyalog mesajları veren Papa’nın, bu adımlarının samimiyetini de sorgulanır hale getirdi. İsviçre’de milyonlarca seçmenin evet oyu verdiği referandumun sonucu, Avrupa’nın Müslümanlara bakış açısında yüzyıllardır değişen bir şey olmadığı düşüncesini kuvvetlendirdi.