Ayçiçek yağı fiyatları için korkulan oluyor! Böyle giderse...

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, "Bu fiyatlarla ayçiçeği üreticisi ürününü satarsa çok açık söyleyeyim, önümüzdeki yıl ayakta duramaz." dedi.

SİYASET 15.09.2022, 15:20
4
Ayçiçek yağı fiyatları için korkulan oluyor! Böyle giderse...
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak'ın başkanlığındaki Ekonomi Masası üyeleri, bugün Tekirdağ'da iş insanları ile bir araya geldi. Ekonomide yaşanan sorunlar üzerine konuşan Öztrak, CHP'nin çözüm önerilerini anlattı. "CHP'nin ekonomi programı yok" gibi eleştiriler yapıldığını söyleyen Öztrak, "E peki bizim ekonomide ne söylediğimiz belli değil de nasıl bizim Genel Başkan’ımız, bir ülkede projeleri en fazla yapılan, hayata geçen genel başkan oldu? Guinness Rekorlar Kitabı’na geçti kendisi. Bu ülkeyi yöneten, metal yorgunu bir hükümet var. Proje üretemiyor. Biz söylüyoruz, yarım yamalak bir şeyler yapıyorlar" dedi. 
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, "Bütçe, hükümetlerin tercihini gösterir. Bugün 7 aylık bütçede faiz giderleri 151 milyar TL, kur korumalı mevduat için ödenen para 61 milyar TL, çiftçilere ödenen destek 24 milyar TL. Halkbank’tan esnafa verilen kredilerle ilgili görevlendirme bedeli 5 milyar TL. KOBİ ve esnafa verilen hibe desteği 1 milyar TL bile değil. Bu nasıl bir bölüştürme, bu nasıl bir tercih" dedi. Ayçiçeği üreticisinin sorunlarına değinen Öztrak, "Hükümet, hâlâ ayçiçeği destek fiyatını açıklamadı. Avans fiyatı var ortada. Primi de açıklamadı. Birlik, bir avans fiyatı verdi; 12 TL. Ama şu anda dışarıdan öyle bir ayçiçeği geliyor ki fiyatları 10 TL’nin altına düştü. Çiftçi, bu fiyatlarla önümüzdeki yıl ekim yapamaz... Bu fiyatlarla ayçiçeği üreticisi ürününü satarsa çok açık söyleyeyim, önümüzdeki yıl ayakta duramaz. Ayçiçeği fiyatları için biz 16 TL istemiştik" diye konuştu. 
Faik Öztrak’ın konuşması şöyle:

Bugün Türkiye için artık yeni bir hikâyeye ve o kapsamda yeni bir kalkınma stratejisine ihtiyaç var. Birçok sorunumuz var. Türkiye’nin her yerinde esnafımızı, sanayicilerimizi, ziraat odalarımızı ziyaret ettiğimizde bu sorunları dinliyoruz. Bu sorunların arkasında ne var diye düşündüğümüzde, bir; bu sorunların arkasında Türkiye’nin tıkanan büyüme modeli var. Dışarıdan sıcak parayı getir, ekonomiyi şişir. Bunun sonucunda dış denge bozulsun, rezervlerin erisin, gitsin. Yüksek enflasyon, niteliksiz büyüme olsun ve sonunda da her defasında ekonomik kriz gelsin.

Bir başka önemli sorun, Türkiye’de 2018 yılında geçilen bu ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Bu tek adam rejimi, bu devlette ciddi bir yönetim krizine neden oldu. Kurallar kalktı, yerine kral geldi. Polatlı’yı ziyaret ederken çiftçilerimizden sohbet ediyoruz, bir çiftçimiz ayağa kalktı dedi ki ‘Faik Bey, biz artık kral değil kural istiyoruz’. Ondan sonra da bu bizim sloganımız haline geldi.

Şubat ayında Kongl Mutabakatı diye bir şey yayınlandı. Maddelerden bir tanesi; kapsayıcı büyüme. Kim yayınladı? G7 ülkeleri. Dünyanın en zengin 7 ülkesi. Onlar bile artık kapsayıcı büyümeden bahsediyor. Bu arada CHP olarak, kapsayıcı büyüme konusu 2007’den beri bizim parti programımızda yer alıyor.

Türkiye’de bugün yüzde 80 enflasyon var. ‘Büyüyoruz, büyüyoruz’ diyoruz, yüzde 80 enflasyon var. Yüzde 80 enflasyon ile gerçek büyüme nedir? Bunu anlamak mümkün değil. Büyümenin kalitesinin bozukluğunu gösteren bir başka konu da cari açığımız da büyüyor. Son dönemde cari açığımız, gayri safi milli hasılaya oranla rekorlar kırmaya başladı. Oysa ne diyordu hükümet, Türkiye Modeli diye bir model çıkarttılar, bu model çerçevesinde Türk lirası değer kaybedecek, cari açığımız düşecekti. Ne oldu? Aksine arttı.

Belirsizliğin arttığı yerde sanayicinin fiyat vermesi güçleşir. Şimdi burada, 12 ay sonrası için dolar kuru beklentilerini Merkez Bankası’ndan alıp yansıttım. En düşük tahmin 20 binin altı, 17-18 bin. En yüksek tahmin 25 bin. Hiçbir zaman ikisi arasındaki fark bu kadar açılmamıştı. Bu, müthiş bir belirsizlik olduğunu gösteriyor. Zaten bunu diğer endekslerden de izlemek mümkün.

Çıkıp diyorlar ki ‘Evet, memlekette enflasyon var ama enflasyon dışarıdan. Birincisi; bizim de üyesi olduğumuz Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı ülkelerinin ortalama enflasyonu yüzde 10,2. Türkiye; yüzde 80,2. OECD’de bizden sonraki en yüksek ülke; yüzde 24,8, Estonya. Dolayısıyla bu enflasyonun sekizde biri dışarıdan, sekizde yedisi içeriden. Evet, dünyada gıda fiyatları yükseliyor ama dünya ortalamasına baktığınız zaman, yüzde 14,5. En yüksek, bizden sonraki OECD üyesi ülkede yüzde 33. Türkiye; yüzde 94,7. Ve enerji enflasyonu. Bugün hepimiz enerji fiyatlarından şikâyet ediyoruz. Hangi esnafın dükkanına girsem bana elektrik faturasını gösteriyor. Kirayı geçmiş elektrik faturaları. Peki bunun OECD ortalaması kaç? Yüzde 35. Bizde enerji artışı kaç? Yüzde 143. Estonya; yüzde 98. Nereden baksanız bizde dünyanın çok üstünde enerji fiyatlarında artış var. Bu, tamamen beceriksizlikten kaynaklanıyor.

Bütçe, hükümetlerin tercihini gösterir. Bugün 7 aylık bütçede faiz giderleri 151 milyar TL, kur korumalı mevduat için ödenen para 61 milyar TL, çiftçilere ödenen destek 24 milyar TL. Halkbank’tan esnafa verilen kredilerle ilgili görevlendirme bedeli 5 milyar TL. KOBİ ve esnafa verilen hibe desteği 1 milyar TL bile değil. Bu nasıl bir bölüştürme, bu nasıl bir tercih? Sorunlarımız var. Sorunlarımıza rağmen Türkiye’nin çok önemli de üstünlükleri var. Türkiye, bir kere coğrafi bölgesi itibariyle 4,5 saatlik uçuş mesafesinde 58 ülkeye, 1,5 milyar nüfusa, 22 trilyon dolarlık bir pazara erişebiliyor. Böyle bir ülke yok. Eğer biz bu avantajımızı iyi kullanabilirsek bir, ikinci büyük avantajımız olan genç nüfusumuzu iyi kullanabilirsek rahatlıkla orta gelir tuzağından çıkarız. Avrupa Birliği’nin ve bölgesinin en büyük tedarik üssü olabiliriz. Refah ve demokrasi ile ülkemizi küresel mutluluk endeksinde yukarı doğru tırmandırırız.

Hükümet hâlâ ayçiçeği destek fiyatını açıklamadı. Avans fiyatı var ortada. Primi de açıklamadı. Birlik, bir avans fiyatı verdi; 12 TL. Ama şu anda dışarıdan öyle bir ayçiçeği geliyor ki fiyatları 10 TL’nin altına düştü. Çiftçi, bu fiyatlarla önümüzdeki yıl ekim yapamaz. Aslında buğday çiftçisinin durumu, ayçiçeği çiftçisinin durumundan farklı. Buğday çiftçisinin sattığı ürün, eski girdi fiyatlarıyla elde ettiği üründü. Ayçiçeği üreticisinin şu anda satmakta olduğu ürün, olağanüstü artmış olan girdi fiyatlarıyla sattığı ürün. Bu fiyatlarla ayçiçeği üreticisi ürününü satarsa çok açık söyleyeyim, önümüzdeki yıl ayakta duramaz. Ayçiçeği fiyatları için biz 16 TL istemiştik. Ama öyle anlaşıyor ki 16 TL, artık piyasa fiyatının çok üstünde. Dolayısıyla en azında 13 TL bir fiyat verilmesi lazım. Onun üstüne de devlet 3 TL prim vermesi lazım ki ayçiçeği üreticisi rahat bir nefes alsın, önümüzdeki yıl ekim yapabilsin. Ama planlama olmayınca bunların hiçbiri olmuyor. Ürün ya üreticinin elinde kalıyor ya da yok pahasına gidiyor.

Zenginliği hakça paylaşmamız lazım. Bunu artık dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi söylüyor. Yoksulluğa son vereceğiz. Her yaş, sağlıklı ve kaliteli yaşamı güvence altına alacağız. Herkes nitelikli eğitime ulaşacak. Yaşam boyu öğrenim fırsatlarından yararlanacak. Herkes insana yakışır işe ulaşabilecek. Her türlü kişisel ve bölgesel eşitsizliklerle mücadele edeceğiz. Emeğin milli gelirden hakça pay almasını sağlayacağız. Hiç kimse büyüme sürecinden dışlanmayacak. Herkes fırsat eşitliğine sahip olacak.
Bizler, ülkemizin potansiyeline inanıyoruz. Çünkü bizler, bu ülkede doğru ilaç verildiği zaman, doğru tedavi yapıldığı zaman sizlerin neler yapabileceğini çok iyi biliyoruz. Gördük. Hiç dünyada görülmemiş bir şekilde 2001 krizinden sonra Türkiye, altı ay içinde o krizin etkilerini geride bıraktı ve istikrar sürecine geçti. İyi, güven veren bir yönetimle Türkiye’de hızla istikrarı sağlamak, ondan sonra da yüksek büyüme ortamına geçmek mümkün.”

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:24
Güneş 05:51
Öğle 12:43
İkindi 16:25
Akşam 19:25
Yatsı 20:45
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı