Son Dakika

Bir şehir efsanesi daha çöktü: Kuryeler ayda ne 100 ne de 150 bin TL kazanıyor!

Kuryeler, günümüz tüketim toplumunda önemli bir role sahip. Siparişlerin zamanında ve güvenli bir şekilde teslim edilmesi, kuryelerin yoğun ve özverili çalışmalarıyla mümkün oluyor. Ancak, son zamanlarda kuryelerin kazançları hakkında ortaya atılan iddialar, gerçeği yansıtmayabiliyor. Özellikle "kuryelikten ayda 150 bin TL kazanmak mümkün mü?" sorusu, birçok kişi tarafından merak ediliyor. Kurye Hakları Derneği Başkanı Mesut Çeki'ye göre, bu iddia gerçeği yansıtmıyor.

EKONOMİ 02.02.2025, 14:00
1
Bir şehir efsanesi daha çöktü: Kuryeler ayda ne 100 ne de 150 bin TL kazanıyor!
Kapitalizmin meydan getirdiği tüketim toplumunda karşımıza en çok onlar çıkıyor. Yollarda, sokaklarda, apartmanların girişlerinde, kısacası hayatın her alanında onları görmek mümkün. Siparişler onlara emanet.
Kuryeler ilgi en fazla üretilen şehir efsanesi de kazandıkları maaşlar. Gerçekten de kuryelikten ayda 150 bin TL kazanmak mümkün mü?
Kurye Hakları Derneği Başkanı Mesut Çeki’ye göre bu mümkün değil. Çekin  “Son dönemde basında ve sosyal medyada yer alan moto kuryelerin yüksek kazançlarına dair haberler, aslında platform şirketlerinin gizli reklamlarını içeriyor. Firmalar, kuryelik mesleğini cazip göstererek, başta kış ayları olmak üzere, her dönemde ihtiyaç duydukları kurye rezervlerini oluşturmayı hedefliyorlar. Medya ve sosyal medya fenomenleri aracılığıyla yayılan bu haberler, kuryelik gibi riskli ve güvencesiz bir işi, çoğu zaman kazançlı ve çekici bir alternatif olarak sundukça, gerçeğin perde arkası göz ardı ediliyor.” diyor.

Mesut Çeki’ye göre, asgari ücretle ya da mevcut maaşları ile geçinemeyen çok sayıda kişiyi kuryeliğe yöneliyor.
"Türkiye’de tek bir kuryelik yok, kuryelikler var. Reklamlarda bahsi geçen kuryelik ise kendi şahıs şirketini açarak platform şirketleri ile sözleşme (patronun hazırladığı ve patron lehine) imzalayarak yapılan 'esnaf kuryelik.' Buradaki kurye, sözde bağımsız bir iş gücü olarak çalışıyor, hatta 'kendi işinin patronu' gibi aldatıcı ve ironik bir tanımlama ile sunuluyor ancak tüm giderleri tek başına ve kendi cebinden karşılıyor.” diyor Çeki ve devam ediyor:

İş Kanunu'nun 63. maddesi, işçilerin haftalık çalışma süresinin en çok 45 saat olabileceğini düzenlemektedir. Oysa “esnaf kuryeler” kendilerine dayatılan çalışma rejiminde geçinebilmek için haftalık en az 72 saat çalışmaktadır. Çoğu zaman haftalık izin yapmazken çalışma saatleri 90-100 saatleri bulabilmektedir.

Haber görünümlü şirket reklamlarında ifade edilen “kurye kazançları” brüt kazançların şişirilerek sunulmasından ibarettir. Kuryeler sürekli çalışan, hiç hasta olmayan, kaza yapmayan robotlar gibi ele alınmaktadır. Oysa ki, kuryeler güvencesiz çalışma şartlarından dolayı mutlaka kaza yapmaktadır, uzun ve ağır çalışma şartlarından kaynaklı fiziken ve mental olarak yıpranmaktadır.
Bu tablo hayatın ve insan olmanın gerçeğini ortaya koyarken reklamlar hayatı hafife almakta ve insan aklıyla dalga geçmektedir. Günün yarısından çoğunu motosiklet üzerinde, trafikte ve yoğun stres altında çalışmak zorunda kalan kuryelerin brüt kazançlarını şişirmek, yüksek giderleri adeta yok saymak ve net kazançları söylememek apaçık yalandır. Ama sadece yalan değil aynı zamanda geçinemeyen insanları bu girdaba sürükleyerek yaşanabilecek her türlü “olumsuzluk”tan sorumlu olmaktır.

Kuryeler, geçinebileceği bir maaşa sahip olabilmek için günde 12-14 saat ve haftada 7 gün çalışma mücadelesi vermek zorunda kalıyorlar. Giderleri çıktıktan sonra ellerine geçen ise asgari ücretin 1 en fazla 2 tık üstü bir gelirdir. Ölümün kıyısında, kaza ile burun buruna ve sayısız meslek hastalığı ile kazanılan paranın bu kadar çok konuşulması manipülasyonun ötesin de ahlaki bir çürümenin de yansımasıdır.
Bunun en acı örneğini bir kurye motosiklet sepetine yazdığı şu yazı ile özetlemişti: "Herkes kazandığımız parayı konuşuyor ama kaybedilen gençliğimizi soran yok." Birçok kurye aslında bu çalışma temposunun ve güvencesiz çalışma şartlarının kısa vadede asgari ücretten biraz fazla gelir sağladığının, uzun vadede ise bedelini sağlığı ile ödeyeceğinin farkında. Ama moto kuryeler buna rağmen işsizlik, hayat pahalılığı ve enflasyondan kaynaklı geçinebilmek için bu yolu seçmek zorunda kalıyorlar.
Sonuç olarak; kuryeler ne 100, ne 120 ne de 150 bin TL kazanmıyorlar! Kurye kazançlarına dair manipülatif “haber” yapanlar halka yalan söylüyor!
“Motosiklet, ekipman, benzin, Bağkur, muhasebe, yemek, amortisman, vergiler, gibi görünen görünmeyen tüm giderleri kurye kendisi karşılıyor. Bunun yanı sıra temel tüm işçi haklarından mahrum çalışıyor. Çalışma süreleri ise 12-14 ve hatta daha uzun saatleri buluyor. Buna rağmen sabit bir maaş garantisi bulunmuyor. Ne kadar “paket atarsa”/sipariş teslim ederse o kadar para kazanıyor. Paket başı pirim sistemi kuryeleri daha hızlı olmaya ve güvenliklerini daha fazla hiçe saymaya, kuralsızlığa itiyor. Çünkü günün sonunda giderleri çıktıktan sonra geçinebilecek bir ücret kazanabilmek için kuryeler zamanla, birbirleri ile ve azraille yarışırken buluyorlar kendilerini."

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
10
hafif yağmur
Namaz Vakti 11 Şubat 2025
İmsak 06:18
Güneş 07:44
Öğle 12:45
İkindi 15:15
Akşam 17:36
Yatsı 18:57
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı