Türkiye’nin hububat üretiminde hem ekim alanlarının daralması hem de çiftçinin üretimden uzaklaşması yönündeki temel sorunları görmezlikten gelinirken, yaşanan kuraklıkla birlikte ülke ciddi bir hububat açığı ile karşı karşıya kaldı. Bu yıl buğdayda en az 4 ile 5 milyon ton, arpada ise 3 milyon ton rekolte kaybı bekleniyor. Yaşanan bu rekolte kaybı hem yem fiyatlarını artırıyor hem de hayvancılığa büyük bir darbe vuruyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ise yem ve arpa fiyatlarındaki artışın önüne ithal arpa ile geçmeye çalışacak. Ancak ithal edilecek arpa da döviz kurlarının yükselmesinden dolayı iç piyasadan daha ucuza mal edilemeyecek. TMO, ithal arpayı daha düşük fiyattan üretici ve yem sanayiine satarak yem fiyatlarını düşürmeyi hedefliyor. Aradaki zarar ise Hazine tarafından karşılanacak.

Millî Gazete, “Hayvancılık yem oldu!” manşet haberi ile hayvancılıkta yaşanan yem sorununu gündeme getirirken, sektörde yaşanan krize çözüm arayışları başladı. Yaşanan kuraklıktan dolayı
arpada en iyimser tahminle 3 milyon ton rekolte kaybı beklenirken, arpa fiyatları buğday fiyatlarının bile üstüne çıkarak borsada fiyatlar 2.700-2.800 liraya kadar çıktı. Diğer yandan döviz kurlarındaki artıştan dolayı da yem fiyatları, artık hayvancılığı yapılamayacak duruma getirdi.

Yem ve arpa fiyatlarının hayvancılığı yapılamayacak bir duruma getirmesi üzerine Tarım ve Orman Bakanlığının bir çalışma başlattığı ortaya çıktı. Yapılan çalışmayla TMO üzerinden piyasaya müdahale edilmesi bekleniyor ancak bu müdahalenin de nasıl bir sonuç vereceğine yönelik kafalar karışık durumda. Şöyle ki; TMO’nun yem piyasasına güçlü bir şekilde müdahale edebilmesi için en az 2 milyon ton arpayı piyasaya sürmesi gerekiyor. Fakat TMO’nun elinde böyle bir stok bulunmaması bu müdahalenin ithal edilecek arpayla yapılmasını gündeme getiriyor. Ancak artan kurlardan dolayı ithal arpa da ucuza gelmeyecek.

Yem maliyetleri hayvancılıkta üretimi büyük bir krize sokarken Tarım ve Orman Bakanlığı, yem fiyatlarına yönelik bir çalışma başlattı. TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, yem fiyatlarının hayvancılığı olumsuz etkilediğini belirterek, TMO’nun güçlü bir şekilde piyasaya gireceğini kaydetti. Yapılan çalışmanın içeriği ile ilgili bilgi vermeyen Güldal, “Besiciyi rahatlatacak bir çalışma üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Tarımda uygulanan yanlış politikalar, yaşanan kuraklıkla birlikte kendisini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Türkiye’nin hububat üretiminde hem ekim alanlarının daralması hem de çiftçinin üretimden uzaklaşması yönündeki temel sorunları görmezlikten gelinirken, yaşanan kuraklıkla birlikte ülke ciddi bir hububat açığı ile karşı karşıya kaldı. Bu yıl buğdayda en az 4 ile 5 milyon ton, arpada ise 3 milyon ton rekolte kaybı beklenirken, yaşanan bu rekolte kaybı da yem fiyatlarını artırırken hayvancılığa büyük bir darbe vuracak. Tarım ve Orman Bakanlığı ise yem ve arpa fiyatlarındaki artışın önüne ithal arpa ile geçmeye çalışacak. Ancak ithal edilecek arpa da döviz kurlarının yükselmesinden dolayı iç piyasadan daha ucuza yapılamayacak. TMO ithal arpayı daha düşük fiyattan üretici ve yem sanayine satarak yem fiyatlarının düşürülmesi öngörülüyor. Aradaki zarar ise Hazine tarafından karşılanacak.

Yem ve arpa fiyatlarının hayvancılık yapamayacak duruma gelmesi üzerine Tarım ve Orman Bakanlığının bir çalışma başlattığı ortaya çıktı. Yapılan çalışmada, TMO üzerinden piyasaya müdahale edilmesi beklenirken, ancak bu müdahalenin de nasıl bir sonuç vereceğine yönelik kafalar karışık durumda. Şöyle ki; TMO’nun yem piyasasına güçlü bir şekilde müdahale edebilmesi için en az 2 milyon ton arpayı piyasaya sürmesi gerekiyor. Fakat TMO’nun elinde böyle bir stok bulunmaması bu müdahalenin ithal edilecek arpayla yapılmasını gündeme getiriyor. Ancak artan kurlardan dolayı ithal arpa da ucuza gelmeyecek.

Millî Gazete, “Hayvancılık yem oldu!” manşet haberi ile hayvancılıkta yaşanan yem sorununu gündeme getirirken, sektörde yaşanan krize çözüm arayışları başladı. Yaşanan kuraklıktan dolayı arpada en iyimser tahminle 3 milyon ton rekolte kaybı beklenirken, arpa fiyatları buğday fiyatlarının bile üstüne çıkarak borsada fiyatlar 2.700-2.800 liraya kadar çıktı. Diğer yandan döviz kurlarındaki artıştan dolayı da yem fiyatları artık hayvancılığı yapılamayacak duruma getirdi.

Yem maliyetlerinin hayvancılıkta üretimi büyük bir krize sokarken Tarım ve Orman Bakanlığı, yem fiyatlarına yönelik bir çalışma başlattı. TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, yem fiyatlarının hayvancılığı olumsuz etkilediğini belirterek, TMO’nun güçlü bir şekilde piyasaya gireceğini kaydetti. Yapılan çalışmanın içeriği ile ilgili bilgi vermeyen Güldal, “Besiciyi rahatlatacak bir çalışma üzerinde çalışıyoruz” dedi.

Diğer yandan sektör yetkilileri TMO’nun güçlü bir şekilde piyasaya girebilmesi için en az 2 milyon ton arpayı piyasaya sürmesi gerektiğini belirtirken, TMO’nun stoklarında da böyle bir ürünün bulunmadığına dikkat çekiyor. Bunun için ithalatın gündeme geleceğini ancak ithal edilecek arpanın da döviz kurlarından dolayı ucuz olmayacağının altını çizen sektör yetkilileri, “Yurt dışında arpa fiyatları 280-290 dolar seviyesinde. Liman maliyeti ve diğer masraflar hariç bu arpanın Türkiye’ye maliyeti en az 2.400 lira olur. Devlet besiciye destek olmak için 2.400-2.500 liradan ithal ettiği arpayı 1950 liradan üreticiye satabilir. Ancak fiyatlar yine de istenilen seviyede düşmeyecektir. Artık piyasaların bu rakamları kabul etmesi gerekiyor. Bu fiyatlara göre üreticiyi koruyacak politikaların geliştirilmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

TMO’nun yem piyasasına müdahale etmesi için üzerinde çalışılan başlıkların başında arpa ithalatı geliyor. Alınan bilgilere göre TMO, yem fabrikalarına yem fiyatlarını düşürme şartı ile düşük fiyattan arpa satacak. Ancak çiftçi, hasat döneminde arpa ithalatına kesinlikle sıcak bakmıyor. Ziraat odaları, ithal arpanın ucuza gelmeyeceğini ancak iç piyasada çiftçinin ürününe baskı uygulayacağına dikkat çekerek, “Çiftçinin üretebilmesi için yaptığı emeğin karşılığını alması gerekiyor. Gübre fiyatları hayal edilemeyecek boyutlara geldi. Çiftçinin girdisi sürekli yükselirken, arpa fiyatlarını düşürmek için yapılacak ithalat, çiftçinin ürününü gerçek değerine satamamasına neden olacak” yorumunda bulunuyor.

Çiftçi, ürününü gerçek değerine satmak için ithalata karşı çıkarken, sanayici ise spekülatif haberlerle arpa ithalatının bir an önce yapılarak TMO’dan ucuz arpa almanın peşindeler.

Diğer yandan üzerinde çalışılan başlıklardan birisi de süt prim desteklerinde kullanılan kaynağın ucuz arpaya kaydırılması düşünülüyor. Bilindiği üzere enflasyonu artırmaması için süt fiyatları artırılmayarak üreticinin buradaki kaybı süt prim destekleriyle telafi edilmeye çalışılıyordu. 1 Temmuz itibariyle çiğ süt fiyatlarının 3,30 – 3,50 lira aralığına çıkarılarak süt prim desteğinin de 30 kuruştan 10 kuruşa düşürülmesi öngörülürken, Hazine tarafından karşılanan 20 kuruşluk kaynağın da ucuz yem için kullanılacağı kaydediliyor