Bölgeye 15 bin Kur’an-ı Kerim gönderildi

Hatay’da ekipleri koordine eden TDV Mütevelli Heyeti II. Başkanı İhsan Açık, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Türkiye Diyanet Vakfı’nın inisiyatif almasıyla imam, müezzin, vaiz, müftü ve gönüllüleriyle kısa sürede sahada olduklarını söyledi. Önce diğer illerin tamamının müftülerinin afet bölgesine geldiğini belirten Açık, 120 kişilik arama-kurtarma ekibinin de Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya gibi depremi en fazla hisseden bölgelere intikal ettiğini aktardı. Su, gıda, giyim gibi ihtiyaçlar için bölge illerine TIR’larla yardım taşıdıklarını, afet bölgesinde depolar oluşturup faaliyete geçirdiklerini anlatan Açık, “Türkiye Diyanet Vakfı olarak 7 bölgede büyük lojistik merkezleri oluşturduk. Burada Kur’an kursu hocalarımızla ve imamlarımızla gece gündüz 24 saat TIR’larla gelen yardımların tasnifleri yapıldı. Şu ana kadar 30 bine yakın imam, müezzinimiz burada görev yaptı. Hemen hemen Türkiye’nin ilçelerindeki müftülerimizin yarısı buraya geldi ve hâlâ nöbetleşe değişimler yapılıyor. Bu TIR’lardan indirilen malzemeler burada tasnif ediliyor ve küçük araçlarla köylere varıncaya kadar ulaştırılmaya çalışılıyor” dedi.

Açık, enkazdan kurtarılan kişilerin Kur’an okumak ve dua etmek istediğini, kendilerine bu konuda başvuruda bulunulduğunu anlattı. Bununla ilgili de çalışma yürüttüklerini söyleyen Açık, şunları kaydetti: “Enkazın altındayken Kur’an okumak istiyor ama dışarı çıktığında elinde Kur’an ve dua kitabı yok. Kur’an ve dua kitabı talepleri gelmeye başladı. Bu bölgeye 15 bin Kur’an-ı Kerim gönderildi ve halen de gönderiliyor. Daha sonra çadırlar kurulmaya başlayınca depremzedelerimiz çocukları için boyama veya çocuk kitabı istedi. Çocuk kitapları, gençlik kitapları şeklinde takviyeler yaparak burada depremin acısını bir nebze olsun hafifletebilmek adına çareler aramaya başladık. Çadır kentlerde sağ olsun AFAD’ımız bize bazı çadırları verdi. Oraları 4-6 yaş Kur’an kurslarına çevirmeye çalıştık. Amacımız; burada çocuklar rehabilite olsun, arkadaşlarıyla konuşsun, depremi yaşayan diğer kardeşleriyle birlikte acılarını paylaşsın.”