AKP'li Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve beraberindeki heyet TBMM'de, terör örgütü PKK'nın 'siyasi uzantısı' HDP'yi Kasım ayında ziyaret etmişti. Başörtüsüne yönelik anayasa değişikliği teklifini muhalefet partileri ile görüşmek üzere ikinci tur ziyaretlerini başlatan AKP, bu kez HDP'den olumsuz yanıt aldı.
Kapatma davasının sürmesi ve Hazine yardımının bloke edilmesi gerekçesiyle randevu talebini reddeden HDP'ye AKP'den ilk yanıt geldi.
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Başörtüsü konusunu siyasi malzemeye dönüştürdüler" dedi.
Zengin'in açıklaması şu şekilde:
"Bu ziyaret neticesinde de başörtüsüne dair bir anayasa değişikliği teklifimiz olacağı belirtilerek çerçevesi de onlarla paylaşıldı. Ve genel olarak hava çok olumlu geçti. Tabii metni görmek istediklerini, ilkesel olarak sıcak baktıklarını ve metni görerek üzerinde tekrar değerlendirme yapmak istediklerini söylediler. Daha sonra da kadın milletvekillerimizin daha ağırlıkta olduğu bir ekiple beraber 337 milletvekilinin imzasıyla bir anayasa değişiklik teklifi sunduk. Ve nihayetinde diğer siyasi partileri bir kez daha ziyaret edeceğimizi söylemiştim. Buna karşı da kendilerinin itirazı olmamıştı. Kamuoyuna herhangi bir açıklamaları da olmadı.

Bu hafta için tüm grup başkanvekillerini aradım, çarşamba günü için kendilerini ziyaret etmek istediğimizi söyledim, Sayın Mustafa Elitaş’la birlikte. Şu ana kadar sadece HDP’den dönüş oldu. Sayın Saruhan Oluç beni aradı ve Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararı gerekçe göstererek kabul edemeyeceklerini söyledi. Ben de kendisine bunun o konuyla hiçbir alakası olmadığını ifade ettim. Anayasa değişikliği yapıyoruz ama bu manada yaptığımız çalışmayla bir alakası yok. Daha evvel bir HDP'li milletvekilinin milletvekilliği düştü. Anayasa Mahkemesi onların lehine karar verdi. Yani bir Anayasa Mahkemesi, yargı, merci onların lehine karar verdiğinde kabul eden. Ama kendi aleyhine verdiğinde bunu reddeden. Ama kendi aleyhine verdiğinde bunu reddet. Böyle bir şey olamaz. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan hem bireyler, hem kurumlar olarak yargı kararlarıyla bağlıyız. İtirazımız olabilir ama herkesin yargı kararlarının bu manada bağlayıcı olduğunu hatırlaması lazım.

Bu Türkiye için önemli bir adım. Ben bu konuyu HDP seçmeninin de önemsediği kanaatindeyim. Başörtüsü Türkiye'de siyasi parti ayrımı yapmaksızın bütün kadınların bir meselesidir. Hatta erkeklerin de bir meselesidir. Sadece bir kadın meselesi de değil. Önemli bir konudur. Bu konuyu müzakere etmeyi anlamlı buluyorum. Bu konuya dair müzakere edilmesi Türkiye için önemliydi. Ve onlar bunu bence bir tür siyasi malzemeye dönüştürmeyi tercih ettiler. Onların kararı böyle oldu.”