Had bilmek bir ağırbaşlılık, büyük erdem ve bilgelik olduğu ifade eden Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, geçen hafta Tunceli'de iktidar temsilcisi il başkanının askeri karakolu ziyareti esnasında törenle karşılanması ve askerlerin politikacıya selam durması olarak yansıyan olayı eleştirdi ve olayın bununla sınırlı olmadığını daha önceleri de köy korucularıyla toplantı yapıldığı, onlara teşkilat mensubu gibi davranıldığı, nöbet çizelgelerine müdahale edildiği vb. iddialar; bütün bu yaşananların sorumsuzluk ya da sınırları belirlenmemiş ilişkilerin gayri meşru ürünü olduğunu ifade etti.
Hukuk ve adalet çerçevesinde dizayn edilmesi gereken yapılar birtakım çıkarlar uğruna kişilere veya yapılara teslim edilirse akıl almaz başka hadiselerinde yaşanabileceğini vurgulayan Çalışkan, bir kamu kurumuna yardım için başvuran vatandaşa siyasi partiden “üyelik kaydınız başarıyla gerçekleşmiştir” şeklinde mesaj geldiğini ve buna benzer serzeniş ve şikayetlerin birçok platformda duyulmakta olduğu belirtti.
Çalışkan; Ülkenin hassas noktalarıyla oynanmamalıdır. Bugün artık sistemin çivisi çıktığı için bu tür olaylar da gayet tabii bir durum gibi karşılanıyor. Bunun neticesinde mülki erkanın milletvekillerini esas duruşta karşıladığı, il müdürlerinin ilçe başkanlarından talimat aldığı, başhekimin parti yöneticisi karşısında el pençe divan durduğu, ilçe gençlik kolu üyesinin kurum amirlerini fırçaladığı bir dönemin yaşandığını, devletin birinci sınıf temsilcisi, kırmızı plakalı, bayrak flamalı valilerin bile kimlerle muhatap olduğu pek çok defa bilinmektedir.
Aslında bu sadece belli vilayetlere mahsus bir durum değil genel itibariyle kamu bürokrasisinin geldiği son/dip noktadır. Devlet geleneklerinin çiğnenmesinin getirdiği genel bir sonuçtur. Devletin varlığının bir parti devletine dönüştüğü tek kişilik yönetimde yaşadığımız ortadadır. Bu durum işleyişi ve mekanizmaları bütünüyle etkilemiştir.
Aslında bugün biz sürece tersinden bakacak olursak; geçmişte yaşanılan olumsuz süreçlerin aynen ve her geçen gün artarak devam ettiğini, varlığından büyük bedeller ödeyerek kurtulma mücadelesi verdiğimiz yapıların yeni renk ve formatlarla, farklı kişiliklerle filizlendiği uyarısında bulundu.
Tekrar başa dönmemek ve sonradan pişman olacak durumla karşılaşmamak için bu yaşananlara artık dur denmelidir tavsiyesinde bulunan Çalışkan; “Kurumların ve makamların maneviyatının korunması, şahsiyetinin tahkir edilmemesi gerekir.” dedi.
İslam’ın şartı beş, altıncısı haddini bilmektir, bu çerçevede bir bilgenin “bugüne kadar ne öğrendiniz” sorusuna “haddimi bilmeyi öğrendim” demesi oldukça anlamlıdır.” ifadelerine yer verdi.