CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, FETÖ’ye ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle yüzlerce mesaj ve paylaşımla tehdit aldığını ardından da bir FETÖ üyesinin evinin yakınında atış talimi yaparak saldırı altında olduğunu söyledi. Gökçen, “Bir süredir ölümle tehdit ediliyorum. Fetullahçı Terör Örgütü üyesi olduğu yargı kararıyla belirlenmiş bir şahsın ısrarlı takibi, ağır hakaretleri, öldürme amacını defalarca belirttiği mesaj ve paylaşımları, bana gönderdiği mermi fotoğrafları, görev yaptığım üniversitenin ve Genel Merkezimizin aranması ve yine bu kişinin evimin yakınında atış talimi yapması ile açık saldırı altındayım.” dedi.Gökçe Gökçen, 17 Temmuz'da kendi sosyal medya hesabı üzerinden, “Cemaat soru çalarak, hayat kaydırarak, akademiye ve yayınlara ambargo koyarak, maddi manevi gücü arkasına alarak yıllarca uğraştı. Buna rağmen nitelikli ve entelektüel kadrolar değil, aşağılık kompleksiyle dolu, kendini nitelikli ve entelektüel sanan insanlar yetiştirebildi.” paylaşımını yapmıştı.Bu paylaşımın ardından Gökçen, tehditler almaya başladı. Bunlardan biri de FETÖ üyeliğinden hapis cezası alan F.G.'ydi. F.G., ilki 19 Temmuz'da olmak üzere hem Gökçen'in sosyal medya hesabı üzerinden hem mail atarak, hem de Gökçen'in araştırma görevlisi olarak çalıştığı Marmara Üniversitesi'ni arayarak tehditlerine devam etti.CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, şunları söyledi:

“Bir süredir ölümle tehdit ediliyorum. Fethullahçı terör örgütünün işlediği birçok suçu hatırlatan sözlerim nedeniyle yurt içi ve dışından yüzlerce mesaj ve paylaşımla hedef gösterilmemin ardından Fethullahçı Terör Örgütü üyesi olduğu yargı kararıyla belirlenmiş bir şahsın ısrarlı takibi, ağır hakaretleri, öldürme amacını defalarca belirttiği mesaj ve paylaşımları, bana gönderdiği mermi fotoğrafları, görev yaptığım üniversitenin ve Genel Merkezimizin aranması ve yine bu kişinin evimin yakınında atış talimi yapması ile açık saldırı altındayım.
Benden sonra çevreme de yönelen bu tehditler dolayısıyla gerekli tüm hukuki işlemleri başlatmış olmama rağmen yargı ve kamu güçleri görevini yapmamakta, aksine gizlilik kararı bulunan açık adresimi faile bildirerek bu suçun işlenmesine yardımcı olmaktadırlar.
Devletin, vatandaşlarını koruma yükümlülüğünü yerine getirmediği ilk örnek değil. Bu gidişle de ne yazık ki son olmayacak. Ancak her türlü tehdit ve ihlale rağmen doğruları söylemekten, bu ülkede yaşanan haksızlıkları bedeli ne olursa olsun dile getirmekten çekinecek değilim. Benim ve yakınlarımın başına gelebilecek her türlü zararın sorumlusu, gerekli önlemleri almamakta ısrarcı olan iktidardır. Bu saldırı iktidar partilerine yapılsaydı neler olacağını hepimiz çok iyi biliyoruz.
Hep söylediğim gibi, bu karanlığa mahkûm değiliz. Gençlerin ve kadınların, demokrasi ve hukuk devletine inananların örgütlü gücüyle ve her zamankinden çok çalışmaya devam ederek bu düzeni değiştireceğiz.”