Cumhur İttifakı'nda ' NATO' krizi yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Brüksel'deki NATO Zirvesi'nde ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesi ve görüşme sonrası Biden'ın basın toplantısındaki "rahat tavırları", Cumhur İttifakı içinde tartışmaya başlanıyor.
Cumhuriyet'ten Selda Güneysu'nun haberine göre, Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Bahçeli'nin Meclis'te yaptığı grup toplantısında "İrademiz, Brüksel’deki NATO karargâhına devredilmiş değildir. Nitekim kimseden silah alıp almayacağımızın mevzu bahsi NATO’nun bileceği, tayin edeceği bir konu da olmayacaktır" dediğini aktarak şunları aktardı:
"15 Temmuz’da başkentimiz hainler tarafından bombalanırken bu NATO neredeydi? Bu sorunun da peşine düşmeyelim mi” sözlerinin perde gerisinde “Erdoğan’a yönelik ince bir sitem olduğunun” altı çiziliyor. Bahçeli’nin, Erdoğan’dan beklentisinin de her zaman dile getirdiği “Türkiye beşten büyüktür” şiarını yerine getirmesini istediği ve gerekirse “rest çekip, Türkiye’nin NATO’dan ayrılma sürecini de değerlendirmesini istediği"
Devlet Bahçeli'nin Erdoğan'a şu uyarıda bulunmak istediği belirtiliyor:
MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin NATO’ya ilişkin sözleriyle birlikte perde gerisinde vermek istediği mesajların önümüzdeki günlerde Cumhur İttifakı liderleri tarafından yeniden masaya yatırılabileceğine de dikkat çekiliyor
İttifak'ta yeni krizin Türkiye’nin Afganistan’daki havaalanını korumasına yönelik anlaşma olduğu belirtiliyor. Özellikle MHP kanadında, bugüne değin Türkiye’nin, başka bir ülke sınırları içindeki görevlerinin ‘dünya barışına katkı’ amaçlı olduğuna dikkat çekilerek, “Afganistan’daki durumun ise iki ülkeyi karşı karşıya getireceği, Kâbil Havaalanı’yla ilgili daha önce ABD ve Rusya gibi ülkelerin de devreye girdiği ancak Taliban karşısında yenildiği” ifade ediliyor. Bu nedenle, “Türkiye Afganistan ile ilgili adımlarını dikkatli atmalı ve darbelerin kaynağının NATO olduğunu da unutmamalı” vurgusu yapılıyor.
"15 Temmuz darbe girişimi sürecini, sürecin önünü ve sonrasında Türkiye’nin diplomasi anlamında küresel güçler tarafından nasıl sıkıştırılmaya çalışıldığını, bu durumun ülke ekonomisine de etkilerini unutma. Türkiye bugün bir adım atacaksa, bu süreci önüne koyup ona göre atmalı."