Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) 6’ncı Olağan Genel Kurulunu Başkent Öğretmenevinde gerçekleştirdi. ÖĞDER Genel Başkanı Hamdi Sürücü, var olan eğitim sisteminin batı ürünü olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’deki eğitim sisteminin yönü sürekli Batı’ya bakmaktadır. Batı’nın ortaya koyduğu sistem ‘insan merkezli’ değil ‘madde ve haz merkezli’ bir modeldir” dedi.
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER), 6’ncı Olağan Genel Kurulu, Başkent Öğretmenevinde pandemi kurallarına uygun olarak gerçekleştirildi. Genel Kurul Kur’an tilaveti ile başladı. Ardından kürsüye çıkan ÖĞ-DER Genel Başkanı Hamdi Sürücü, Türkiye’de var olan eğitim sisteminin batıya baktığını ifade ederek, “Yönü Batı olan bir eğitim sisteminde biz neyi değiştirirsek değiştirelim sonuç aynı çıkaktır. Roma’ya giden trenle Mekke’ye gidilemeyeceği kesindir. Eğitim trenimizin yolunu bizim inancımıza, ahlakımıza ve kültürümüze doğru olmalıdır. Öncelikle eğitimin yönünü ve yolunu belirlemeli sonrada uygulama esaslarını düzenlemeliyiz” diye konuştu.
Eğitime dair yapılan çalışmaların pansuman tedbirler olduğunu ifade eden Sürücü, “Biz Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak pansuman tedbirleri önermiyor, temelden tedaviyi öneriyoruz. Önce eğitim sisteminin yönü değişmeli. Eğitim sisteminin yönü bizim inanç ve kültürümüz olmalı. Ondan sonra o inanç ve kültürün üzerine müfredat ve kitaplarımız yenilenmelidir. Öğretmen yetiştirme modelleri üzerinde çalışmalar yapılmalı, Öğretmenlerimizin bakış açısı yenilenmelidir. Eğitimde zihniyet ve amaç problemi var. Hangi zihniyetle nasıl bir insan yetiştirileceği belirlenmemiştir” ifadelerini kullandı.
Öğrencilerin önüne konulan sınavlardan dolayı çocukluklarını yaşayamadığını kaydeden Sürücü, “Eğitime hep temel ders kabul edilen birkaç derste başarı olarak bakıldı. Bu derslerden başarı kaydeden öğrenci iyi bir öğrenci algısı oluşturuldu. Bu yolda maalesef milyonlarca öğrencimizi heder ettik. İnsanlığın saadet bulması ve nesillerin, salih ve şuurlu nesiller olarak yetişmesi temennilerle olabilecek bir iş değildir. Bu ancak gayret ve mücadele ile elde edilecek bir şeydir. Millî Görüş Lideri rahmetli Necmettin Erbakan Hoca’mız bu konuda; ‘Eğitimde asıl mesele çocukların kalbine ne koyduğunuzdur’ derdi. İşte işin özü budur” şeklinde konuştu.
Eğitim sisteminde hem öğretmenler hem de öğrenciler için var olan sorunlara çözüm önerileri sunan Sürücü, “Geleceğimizi kurtarmak için maarif sistemimiz Batıcılıktan kurtarılıp millîleştirilmesi gerekir. Besmele temelli, ahlâk ve maneviyatı önceleyen, nefis terbiyesini temel alan bir eğitim modeli oluşturulmalıdır. İnsanımızın fıtratını bozan batıcı eğitim sisteminden vazgeçmeli, sistem millîleştirilmeli, insanımızın zihni ile kalbini aynı doğrultuda kullanmasını öğretecek ahlâk ve maneviyatı temel alan eğitim sistemi kurulmalıdır. Eğitimde zihniyet değişim yapılmalı, Halık’a ta’zimi mahlûka şefkati bilen insan yetiştirmeliyiz. İnsanın yaratılıştaki fıtratını bozmadan hayat yolculuğundaki değişim ve gelişimini sağlayacak ahlâk ve maneviyat temelli eğitim olmalıdır. 12 yıllık zorunlu eğitimden vazgeçilmelidir. Karma eğitimden bir an önce vazgeçilmelidir. Din eğitimini imam hatiplere hapsetmek yerine tüm eğitim kurumlarında yaygın ve etkili uygulamalıdır. Eğitimi okullara hapsetmek yerine hayatın her kademesine yaymalıyız. Ahlaksızlığı en büyük teşvikçisi olan TV dizilerine engel olunmalı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve RTÜK bir an önce caydırıcı tedbirler almalı, bu rezaletlere dur demelidir. Üniversitelerin eğitim kalitesinin arttırılması, mezunların devlet kapısında görev bekleyen, KPSS mağdurları değil, kendi işini kurma cesareti ve imkânı olan, geleceğe güvenle bakan gençler olarak yetiştirilmesi gerekir. Eğitim fakülteleri yeniden düzenlenmeli, eğitimi ülkü edinmiş, öğretmenliği para kazanma mesleği değil insan yetiştirme sanatı olarak gören muallimler yetiştirmeliyiz. Yönetici atamalarında mülakat ve sözlü sınavlar yerine liyakat ve tecrübe önemsenmelidir. Öğretmen yetiştirme uygulamaları gözden geçirilip yeniden düzenlenmelidir. Öğretmenlerin özlük hakları, görev ve yetkileri yeniden düzenlemeli, idareci, veli ve öğrenci karşısında güçlendirilmelidirler. Öğretmenler arasındaki kadrolu, sözleşmeli ve ücretli şeklindeki kast sistemi biran önce kaldırılmalıdır. Bir emek sömürüsü olan ücretli öğretmenlik kesinlikle uygulamadan kaldırılmalıdır. Öğretmenlik meslek kanunu bir an önce çıkartılmalıdır” şeklinde konuştu.