Ekonomi yönetimi yolcu mu? Usta kalemden dikkat çeken analiz

Zeki Ceyhan, Milli Gazete'deki bugünkü yazısında ekonomi yönetiminin bekleneni veremediğini yazdı. "Ulaşıma zam, elektriğe zan, ekmeğe zam, suya zam derken zamlanmadık hiçbir şey kalmıyor." diyerek ardı arkası kesilmeyen zamlara tepki gösteren Ceyhan, "Kanımızca ekonomi yönetimi kendilerine açılan kredileri tüketmek üzere! Zira, böyle bir gidişata hiç kimse uzun süre katlanmaz." diyerek ekonomi yönetiminin sınıfta kaldığını söyledi.

Öte yandan Ceyhan, "Düşeceği iddia edilen enflasyon yükseliyor oldukça ekonomi yönetiminin işbaşında kalması da zorlaşır." görüşünü savundu.            
İşte Milli Gazete yazarı Zeki Ceyhan'ın o yazısı:
Galiba düşecek derken yükselecek
"Ülke ekonomisini yönlendirenler, almış oldukları önlemlerle enflasyonun düşeceğini söylerken ekonomi dünyasından gelen haberler enflasyonun tekrar yükseleceğine işaret ediyor.
Paralarını ülkemizdeki yüksek faize yatıran sözde yatırımcı aslında tefeci olanlar şimdi paraları çekmeye başlamış bulunuyorlar.
Siz bu şartlarda emekli memura yüzde 19 zam yaparken, emekli işçiye yüzde 24 zam yaparken.
Konutlarda kullanılacak doğal gaza yüzde 38 zam yaparsanız.
Yine açık öğretimde okuyan öğrencilerin harçlarına okkalı bir zam yaparsanız enflasyon nasıl düşer ve nasıl yükselmez?
Yani sokaktaki vatandaşın gelirini azaltırken giderini çoğaltırsanız enflasyon nasıl yükselmez?
Diyorsanız ki “biz rica ederiz, TÜİK enflasyon oranını hesaplarken yaptığımız zamları nazarı dikkate almaz” o başka!
Ama yaptığınız zamların TÜİK tarafından nazarı dikkate alınmaması gerçekleri değiştirmiyor ki!
Hem enflasyon oranını ilan eden başka kuruluşlar var!
Hem de vatandaşın çarşı pazar alışverişleri var.
Ödenen faturalar var.
O alışverişler, o faturalar gerçek enflasyonun kaç olduğunu ortaya koyuveriyor. TÜİK istediği kadar düşük göstersin!
Neye yarar ki! Elbette hiçbir şeye yaramıyor!
Belki de sadece ve sadece sokaktaki vatandaşın resmi enflasyon rakamlarına olan güvensizliğini perçinliyor.
Her şeye zam yaparak vatandaşın alım gücü sıfırlandıkça da iktidarın arkasındaki halk desteği eriyor.
Yani bu her şeye zam politikası bir bakıma iktidarın kuyusunu kazmak gibi oluyor.
Ulaşıma zam, elektriğe zan, ekmeğe zam, suya zam derken zamlanmadık hiçbir şey kalmıyor.
Sonra da “arkamızdaki vatandaş desteğine ne oldu” diye soruluyor!
Vatandaş kendi derdine sahip çıkacak olanları arıyor.  
Her şeye zam yaparak adeta kendilerini cezalandıranlar ile tüm bağlarını koparıyor.
Kanımızca ekonomi yönetimi kendilerine açılan kredileri tüketmek üzere! Zira, böyle bir gidişata hiç kimse uzun süre katlanmaz.
Düşeceği iddia edilen enflasyon yükseliyor oldukça ekonomi yönetiminin işbaşında kalması da zorlaşır."