Flaş Haber
Ümmetin Habibullah Hasreti
ESAM’dan “Gazze bildirisi”
Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği adına ESAM Genel Başkanı Recai Kutan tarafından yayınlanan “Gazze Bildirisi”nde Filistin’deki terörist İsrail işgaline ilişkin önemli değerlendirmelere yer verildi. Müslüman ülkelerin acilen harekete geçmesi gerektiğinin altı çizilen bildiride, 10 maddelik bir “yapılması gerekenler” listesi sunuldu.
GÜNDEM
08.11.2023, 04:35
1

Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği adına ESAM Genel Başkanı Recai Kutan tarafından bir “ Gazze Bildirisi” yayınlandı. “Millî Görüş hareketi kurumlarıyla birlikte ESAM olarak ve Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği adına” başlığıyla yayınlanan Gazze Bildirisi’nde, terörist İsrail’in Filistin’deki sistematik işgaline dikkat çekildi. Müslüman ülkelerin acilen harekete geçmesi gerektiğinin altı çizilen bildiride, 10 maddelik bir “yapılması gerekenler” listesi sunuldu.
ESAM Genel Başkanı Recai Kutan adına yayınlanan Gazze Bildirisi’nde, Siyonist İsrail’in 75 yıldır Filistin topraklarında insanlık onurunu ayaklar altına aldığı belirtilerek, “Mescid-i Aksa’nın İsrail işgal güçleri tarafından kontrol altında tutulması, mescitlerin basılarak kirletilmesi gibi olaylarla Filistin halkının din ve vicdan özgürlüğü bütünüyle ihlâl edilmiştir. Filistin direnişinin yaşandığı dönemlerde ise İsrail, uluslararası savaş hukuku ilkelerine hiçbir şekilde uymamış, kullandığı fosfor, misket tarzı bombalar ile savaş suçu işlemiştir. Gazze’de bombalanan hastaneler ve binlerce masum sivilin hayatını kaybetmesi karşısında ABD, NATO ve AB, Netanyahu’nun işlediği soykırıma açıkça destek vermektedir. Uluslararası hukukun mürekkep haline getirildiği Batı’da insan onur ve haysiyeti konusunda derin bir medeniyet krizinin yaşandığı görülmektedir. Batı’nın ortak stratejik amacı Doğu Akdeniz’i kontrol etmek, Ortadoğu’ya hâkim olmak ve İsrail’in emniyetini sağlamaktır” açıklamalarına yer verildi.
İsrail’in ırkçı karakterine vurgu yapılan bildiride, “İsrail’in Batı ile iş birliği içinde yürüttüğü şiddet ve işgal politikası Körfez krizi ile başlayan ve 11 Eylül 2001 planının bir parçası olarak yürütülmektedir. Sözde ‘Arap Baharı’ ile devam eden süreçte İsrail’e nüfuz edebilecek İslam ülkelerinin etkisiz hale getirilmesi amaçlanmıştır. ABD ve Batı’nın İsrail’e entegre ettiği olağanüstü askeri güç İslam’ın çekirdeğini kontrol altına almayı ve Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Müslüman halkların sömürülmesini amaçlamaktadır. İsrail sorunu Yahudi devleti adına işgalin getirdiği bir gayrimeşruluk sorunudur. Başkalarını insan olarak görmeyen bu ırkçı karakterin Filistin topraklarındaki varlığı aklıselim toplumlar tarafından her geçen gün dünyada daha da çok sorgulanmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
İslam ülkelerinin kendi iç meselesine ara vermesi gerektiği belirtilen listede 10 maddelik yapılması gerekenler de şöyle sıralandı: “İsrail’in Filistin topraklarındaki işgalini kendi topraklarına yapılan bir müdahale gibi görmelidir. Resmi veya gayri resmi İsrail’e destek sağlayan ve Filistin faktörünü devre dışı bırakan her türlü siyasi, askeri, ekonomik ve diplomatik ilişkiler kesilmelidir. Hava sahalarını İsrail’e ait tüm uçuşlara kapatmalıdır.
İslam ülkeleri, savunma teşkilatı kurmak için bir an önce harekete geçmelidir. Kudüs’ü “Filistin Devleti”nin başkenti olarak ilan etmeli ve gerekli adımları atmalıdır. İsrail, BM kararlarına uyarak işgal ettiği topraklardan geri çekilmelidir. Filistinlilerle imzaladığı anlaşmanın şartlarına uymalıdır. Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Yahudi yerleşimlerine son vermelidir.
İsrail’e karşı bölgede hukukun üstünlüğüne dayalı huzur ve barış iklimini sağlayacak güçlü yaptırımlar uygulamalıdır. Bu yaptırımlar, etkili yöntemler ve güvenlik tedbirleri ile birlikte yürütülmelidir. BM 242 sayılı kararı gereği işgal edilen Filistin topraklarından İsrail’in çekilmesi için insani müdahale kapsamında gerekli kuvvet kullanımı sağlanmalıdır. İİT ve D-8’ler bünyesinde bütün İslam ülkelerinin desteği ile Gazze’de barış ve güvenliği sağlayacak uluslararası insani yardımları koordine edecek caydırıcı bir gücün konuşlandırılması sağlanmalıdır. Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde Netanyahu ve İsrail’in sorumluları soykırım suçu ile yargılanmalıdır. Bu kapsamda İslam dünyasında ve bütün ülkelerdeki siyasi liderleri, etkili kuruluşları, ilim adamlarını, kanaat önderlerini Gazze’de insanlığa karşı işlenen suçlara karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. İnsanlık onuru ve haysiyetine değer veren bütün ülkeleri en üst düzeyde tepkilerini ortaya koyarak hareket etmeye, uluslararası toplumu aklıselim ile bağımsız, özgür Filistin Devleti’nin kurulması için gerekli somut adımları atmaya, İsrail’in toplu katliamlarını durdurmaya ve gerekli yaptırımları uygulamaya davet ediyoruz.”
ESAM Genel Başkanı Recai Kutan adına yayınlanan Gazze Bildirisi’nde, Siyonist İsrail’in 75 yıldır Filistin topraklarında insanlık onurunu ayaklar altına aldığı belirtilerek, “Mescid-i Aksa’nın İsrail işgal güçleri tarafından kontrol altında tutulması, mescitlerin basılarak kirletilmesi gibi olaylarla Filistin halkının din ve vicdan özgürlüğü bütünüyle ihlâl edilmiştir. Filistin direnişinin yaşandığı dönemlerde ise İsrail, uluslararası savaş hukuku ilkelerine hiçbir şekilde uymamış, kullandığı fosfor, misket tarzı bombalar ile savaş suçu işlemiştir. Gazze’de bombalanan hastaneler ve binlerce masum sivilin hayatını kaybetmesi karşısında ABD, NATO ve AB, Netanyahu’nun işlediği soykırıma açıkça destek vermektedir. Uluslararası hukukun mürekkep haline getirildiği Batı’da insan onur ve haysiyeti konusunda derin bir medeniyet krizinin yaşandığı görülmektedir. Batı’nın ortak stratejik amacı Doğu Akdeniz’i kontrol etmek, Ortadoğu’ya hâkim olmak ve İsrail’in emniyetini sağlamaktır” açıklamalarına yer verildi.
İsrail’in ırkçı karakterine vurgu yapılan bildiride, “İsrail’in Batı ile iş birliği içinde yürüttüğü şiddet ve işgal politikası Körfez krizi ile başlayan ve 11 Eylül 2001 planının bir parçası olarak yürütülmektedir. Sözde ‘Arap Baharı’ ile devam eden süreçte İsrail’e nüfuz edebilecek İslam ülkelerinin etkisiz hale getirilmesi amaçlanmıştır. ABD ve Batı’nın İsrail’e entegre ettiği olağanüstü askeri güç İslam’ın çekirdeğini kontrol altına almayı ve Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Müslüman halkların sömürülmesini amaçlamaktadır. İsrail sorunu Yahudi devleti adına işgalin getirdiği bir gayrimeşruluk sorunudur. Başkalarını insan olarak görmeyen bu ırkçı karakterin Filistin topraklarındaki varlığı aklıselim toplumlar tarafından her geçen gün dünyada daha da çok sorgulanmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
İslam ülkelerinin kendi iç meselesine ara vermesi gerektiği belirtilen listede 10 maddelik yapılması gerekenler de şöyle sıralandı: “İsrail’in Filistin topraklarındaki işgalini kendi topraklarına yapılan bir müdahale gibi görmelidir. Resmi veya gayri resmi İsrail’e destek sağlayan ve Filistin faktörünü devre dışı bırakan her türlü siyasi, askeri, ekonomik ve diplomatik ilişkiler kesilmelidir. Hava sahalarını İsrail’e ait tüm uçuşlara kapatmalıdır.
İslam ülkeleri, savunma teşkilatı kurmak için bir an önce harekete geçmelidir. Kudüs’ü “Filistin Devleti”nin başkenti olarak ilan etmeli ve gerekli adımları atmalıdır. İsrail, BM kararlarına uyarak işgal ettiği topraklardan geri çekilmelidir. Filistinlilerle imzaladığı anlaşmanın şartlarına uymalıdır. Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki Yahudi yerleşimlerine son vermelidir.
İsrail’e karşı bölgede hukukun üstünlüğüne dayalı huzur ve barış iklimini sağlayacak güçlü yaptırımlar uygulamalıdır. Bu yaptırımlar, etkili yöntemler ve güvenlik tedbirleri ile birlikte yürütülmelidir. BM 242 sayılı kararı gereği işgal edilen Filistin topraklarından İsrail’in çekilmesi için insani müdahale kapsamında gerekli kuvvet kullanımı sağlanmalıdır. İİT ve D-8’ler bünyesinde bütün İslam ülkelerinin desteği ile Gazze’de barış ve güvenliği sağlayacak uluslararası insani yardımları koordine edecek caydırıcı bir gücün konuşlandırılması sağlanmalıdır. Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nde Netanyahu ve İsrail’in sorumluları soykırım suçu ile yargılanmalıdır. Bu kapsamda İslam dünyasında ve bütün ülkelerdeki siyasi liderleri, etkili kuruluşları, ilim adamlarını, kanaat önderlerini Gazze’de insanlığa karşı işlenen suçlara karşı harekete geçmeye davet ediyoruz. İnsanlık onuru ve haysiyetine değer veren bütün ülkeleri en üst düzeyde tepkilerini ortaya koyarak hareket etmeye, uluslararası toplumu aklıselim ile bağımsız, özgür Filistin Devleti’nin kurulması için gerekli somut adımları atmaya, İsrail’in toplu katliamlarını durdurmaya ve gerekli yaptırımları uygulamaya davet ediyoruz.”
Namaz Vakti
07 Aralık 2023
İmsak | 06:05 | ||
Güneş | 07:31 | ||
Öğle | 12:35 | ||
İkindi | 15:08 | ||
Akşam | 17:29 | ||
Yatsı | 18:49 |
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|
Takımlar | O | P |
---|