Eski danışmandan Erdoğan'a Erbakanlı Saadet Partisi tepkisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Saadet Partisi'ne yönelik sözlerine tepkiler geliyor. Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın Erdoğan'a geçmişteki söylemleri tekrar gündeme geldi.

GÜNDEM 03.02.2023, 08:55 03.02.2023, 12:05
9
Eski danışmandan Erdoğan'a Erbakanlı Saadet Partisi tepkisi

Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Saadet Partisi hakkında gazetecilerin sorularını yanıtladığı canlı yayın programındaki sözlerini bugünkü "Erdoğan'ı içlendiren nankörlük" yazısıyla eleştirdi.
Saadet Partisi'ni Millet İttifakı'nda olmasıyla ilgili eleştirilerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın AKP'ye yönelik geçmişteki sözlerini gündeme taşıyan Beki, Saadet Partisi'ne eleştiri yapan Erdoğan'a "Rahmetli Erbakan AK Parti'yi, Batı'nın "gözüne girmek için" Haçlı propagandası bile yapmakla, Siyonizme hizmet etmekle suçluyordu. Ve köylerde kendilerini "biz de Milli Görüşçüyüz, bizi Hoca kurdu" diye anlatmamaları için uyarıyordu. "Beni günahlarınıza alet etmeyin" diye çıkışıyordu. Hoca'nın eski talebelerine karşı "Bizans'ın çocukları, Siyonist emperyalizmin kasiyeri" gibi söylemleri kullandığı da oluyordu" diye yazdı.
İşte Akif Beki'nin yazısı şu şekilde:
"AK Parti "Batı ne der, dünya ne der, Avrupa bize bakıyor, aleme rezil oluyoruz" söylemiyle iktidara yerleşti. İlk 10 yılı böyle geçti neredeyse.
CHP'yi "demokrasi karşıtı" diye Avrupa'ya, " ABD karşıtı" diye de ABD'ye şikayet ettikleri yıllardı.
Rahmetli Erbakan AK Parti'yi, Batı'nın "gözüne girmek için" Haçlı propagandası bile yapmakla, Siyonizme hizmet etmekle suçluyordu. Ve köylerde kendilerini "biz de Milli Görüşçüyüz, bizi Hoca kurdu" diye anlatmamaları için uyarıyordu. "Beni günahlarınıza alet etmeyin" diye çıkışıyordu.Hoca, eski talebelerine karşı "Bizans'ın çocukları, Siyonist emperyalizmin kasiyeri" gibi söylemleri kullandığı da oluyordu.
"Hamdolsun" o yıllar geçti. Artık Erbakan'ın partisinin, Erdoğan'a nankörlüğü sorgulanabiliyor. Ayasofya'yı da açtığı, Erbakan Hoca'nın bütün hayallerini gerçekleştirdiği halde partisi Saadet nasıl hâlâ karşısında yer alır!
Cumhurbaşkanı Erdoğan da "ağlatma bizi Abdülkadir" diye içlenerek çok hisli bir cevap verebiliyor bu soruya. Üzüntüsünü saklayamıyor.
Kırgınlıklara, vefasızlıklara rağmen hamdedecek çok şey birikti. Erdoğan, güya "milletin malı Külliye'nin kapısına kilit vuracaklar"a birini daha şöyle hatırlattı:
"Bay Kemal hiç üzülme, bu akşamki TRT yayınını Çankaya Köşkü'nde yapacağım. Çankaya Köşkü bizim şahsi malımız değil, milletin malıdır. Aynı şekilde Külliye de milletin malıdır. Bunlar seni niye bu kadar rahatsız etti? Buraya gelen dünya liderleri, burayı gördükleri zaman hep burayla iftihar ettiler ve tam aksine 'güçlü devletler, büyük devletler bu eserlerle büyürler' ifadesini kullandılar."
Şükretmek için yeterli sebep, yeterli olmasına da...
Külliye'nin görkemli büyüklüğüyle gurur duyan "dünya liderleri" arasında Batılılar da var mıydı? Ve bu başarımızla "iftihar ettikleri"ni nasıl gösterdiler? "Aferin size" mi dediler meselâ?
Bir de bizi çekemiyor, çok kıskanıyor, hasetlerinden çatlayıp patlıyor, hatta Türkiye Yüzyılı'nı ve TOGG'u durdurmaya çalışıyorlar zannetmez miyiz! Boşuna günahlarını almışız, Allah'tan Cumhurbaşkanı gözümüzü açtı.
Batı'yı hayran bırakıp "aferin Türkiye'ye" dedirteceklerini iddia eden Babacan'aysa "yazıklar olsun".
Zaten dünya, bilhassa Batı dünyası; devletlerin gücünü, itibar gösterişinden tasarruf edip etmediklerine bakarak ölçmüyor mu?
Başbakanının oturduğu makam ne kadar büyükse devlet de o kadar büyüktür, herkes bilir bunu. İngilizler hariç. Onun için küçük kaldılar.
Almanları alın. Düyanın 4. büyük ekonomisi olmuşlar. Nüfusları bizle aynı. Kişi başına düşen milli gelirleriyse bizim 4 katımızdan fazla. Fakat Şansölyeleri, yeri geliyor tarifeli uçağa biniyor. Halleri ortada, İngilizler gibi "aç ve açıkta" sürünüyorlar.
Daha siz, liderinizin külüstür makam uçağını yenilemez, yedeklerini de almazsanız arıza yapınca tarifeliye kalırsınız. Başka ne olacaktı?
Devletin gücü; parasının satın alma gücüyle, vatandaşlarının ekonomik gücüyle ölçülse Almanlar böyle sefil olmazdı.
Ama devletin gücü, yöneticilerinin makam araçları filosunun haşmetiyle belirleniyor.
Bakın bize... Kişi başı milli gelirimiz, Hans'la George'un dörtte biri kadar bile etmiyor. Dünyanın en büyük ilk 20 ekonomisinin de dışına gerilemiş olabiliriz. Oysa saygınlığımız ve keyfimiz, Hans'la George'ta var mı!"

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 28 Mart 2024
İmsak 05:02
Güneş 06:23
Öğle 12:49
İkindi 16:19
Akşam 19:04
Yatsı 20:20
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı