Eygi’nin gazete yazıları kitaplaştırılıyor

Düşünce ve araştırma alanındaki eserleriyle tanınan, Babıali’nin hassas ve cesur kalemi, gazeteci, yazar Mehmed Şevket Eygi’nin vefatının üzerinden 2 sene geçti.

GÜNDEM 13.07.2021, 04:35
27
Eygi’nin gazete yazıları kitaplaştırılıyor
Usta yazarın talebi üzerine Millî Gazete’deki “Takvimden Yapraklar” başlıklı yazıları, Yeni Devir Yayınevi tarafından okuyucunun beğenisine sunulmaya devam ediyor. Eygi’nin yaklaşık 70 yazısının yer aldığı 160 sayfalık “Ah Müslüman” adlı serinin ilk kitabı “Gençliğe Öğütler”, “Müslümanlara Öğütler” ve “İman Meselemiz” adlı bölümlerden oluşuyor. Arka kapağında “Ah Müslümanlar, kötülük yapmamakla işin bitmeyeceğini, kötülüklere karşı çıkmak da gerektiğini unutan Müslümanlar” ifadesinin yer aldığı eserin devamı niteliğinde Eygi’nin bütün yazılarının da yıl içerisinde okuyucuyla buluşması planlanıyor.
Gazeteci yazar Siyami Akyel, usta yazarın kişiliğine, eserlerine ve düşüncesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Millî Gazete’de yazılar kaleme alan, İslami İlimler Kültür ve Edebiyat Vakfı (İSEV) Başkanlığı ve İslami Edebiyat Dergisi Yayın Yönetmenliği görevini de sürdüren Akyel, “Osmanlı Beyefendisi” Eygi’nin vefatından kısa bir süre önce vakıfta gençlere verdiği konferansı ve Eygi ile hatıralarını da anlattı. Akyel, İstanbul’a tanışmayı hayal ederek geldiği üstad Eygi ile 1996’da dergi ve yayıncılık işleri vesilesiyle tanıştıklarını belirterek, “İmam-hatip yıllarında babam Şevket Eygi’nin okuruydu. Millî Gazete’yi takip ediyordu ve bundan dolayı sürekli ondan bahsediyordu” dedi. Yazar Eygi ile uzun yıllar pek çok çalışma gerçekleştirdiklerini dile getiren Akyel, “Şevket Eygi hocanın iki özelliği var, ona iki yönlü bakmak lazım. Bir yönü, insani ilişkileri. Son derece nazik, beyefendiydi yani ‘İstanbul Beyefendisi’ diye tanımlamak gerekir ama yazıları çok daha sertti. Kalemini bir kılıç gibi kullanıyordu” değerlendirmesinde bulundu. Akyel, Eygi’nin yazılarındaki sertliğin davasına düşkünlüğünden kaynaklandığını belirterek, şu bilgileri verdi: “İslam davasını benimsemişti. Müslümanların fetret döneminden kurtulması için neler yapması gerektiğini dert edindiğinden dolayı, o fikir öfkesi yazılarına yansıyordu. Ama normal hayatta son derece nazik ve sevecen biriydi, hatta şakalar yapardı. Bazen geç vakitlere kadar otururduk. Çok zekiydi ve müthiş bir hafızası vardı, unutmazdı. Tarihi hafızadan bahsediyorum.”

Siyami Akyel, dikkat etmeyi ve tarihe bakabilmeyi Eygi sayesinde öğrendiğini belirterek, usta yazarın tarihi hazineler hakkında pek çok bilgiye sahip olduğunu, biriktirdiği kültür, gördüğü yerler, güçlü hafızası ve zekasıyla bir münevver olduğunu kaydetti. Eygi’nin Lübnan, Suriye, Almanya ve Fransa gibi farklı ülkelere gittiğini aktaran Akyel, “Yurt dışına çıkmadan önce son derece İslami mücadelenin, cihadın içinde olan birisi. Yurt dışından döndükten sonra ise kültür ve sanata daha fazla ağırlık veren bir Şevket Eygi’den bahsediyoruz” dedi.

Akyel, Eygi’nin gençlerle karşılaştığında sorduğu klasik sorular olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mesela ben ilk tanışmaya gittiğim zaman Sultanahmet Camii’nin kaç minaresi ve kaç şerefesi olduğunu sormuştu. Namaz takkesini üzerinde taşıyıp taşımadığını da sorardı. ‘Takken var mı?’ diye sormuştu. Sonra gençlerin bir küçük defterle bir kalemi cebinde taşımasını tavsiye ederdi. Namazların muhakkak takkeyle kılınması gerektiğini vurgulardı.” Akyel, Eygi’nin Osmanlı kültürüne düşkün olduğunu, Osmanlıca okumaya, hat ve ebru sanatına büyük önem verdiğini, israf ve lüksü sevmeyen mütevazı bir insan olduğunu aktardı.

Şevket Bey’in kütüphanesini iki defa tasnif ettim. Kendi ifadesiyle yetmiş bin kitaplık bir kütüphanesi vardı. Şimdi Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi’ne verilen o kütüphaneyi iki defa elden geçirdim. El yazmaları, Fransızca, Almanca, Türkçe ve Arapça eserleri elden geçirme fırsatı buldum. Öyle bir şey ki Şevket Bey’e sürekli kitaplar hediye geliyordu. Bir taraftan da Şevket Bey’le kitap almaya çıkardık. Mesela bit pazarı diye tabir ettiğimiz yerlere insanlar o kadar değerli kitapları bırakıyorlar ki, oralardan da çok sayıda kitap topluyordu. Kütüphaneyi ben tasnif edip bitirene kadar kütüphane tekrar karışıyordu. Çünkü evinde oturacak yer yoktu kitaptan.”
Siyami Akyel, Eygi’ye çeşitli eserlerin hazırlanmasında yardım ettiğinin altını çizerek, şunları kaydetti: “Şevket Bey, yıkılan camilerle, tarihi eserlerle ilgili çok hüzünleniyordu. Yeni İstiklal Gazetesi’nde yıkılan camilerle ilgili seri yazılar başlattığını söyledi. ‘Bunları bir araya getirip bunu güncelleyecek birisi yok’ diyordu. Ben de ‘Hocam ben bunu yapayım’ dedim. Çok önemsediğini fark ettim. Yeni İstiklal gazetelerini Şevket Bey’in Sultanahmet’teki evinden alarak Süleymaniye’deki fotokopicilerde tek tek tarattım. Daha sonra, Eminönü ve Fatih’te yıkılan camileri ben hazırladım. Arkasına Şevket Bey’in birkaç yazısını, okuyucu mektuplarını ekleyerek ‘Yakın Tarihimizde Cami Kıyımı’ isminde bir kitap oluşturduk. Bence Şevket Bey’in en memnun olduğu şey oydu çünkü hayal ediyordu.” Ali Nar, Nedim Urhan, Osman Öztürk, Enver Baytan, Mehmed Şevket Eygi ve Yasin Hatipoğlu’nu anlattığı “İlim ve Fikir Dünyamızın Çınarları” adlı çalışmasını Eygi’ye takdim ettiğini söyleyen Akyel, yazarın kitabı çok beğendiğini sözlerine ekledi.

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 23 Nisan 2024
İmsak 04:19
Güneş 05:47
Öğle 12:42
İkindi 16:25
Akşam 19:27
Yatsı 20:49
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı