20-27 Eylül İklim Grevi Haftası’nda çevre dostu şirketlerin sürdürülebilirlik ve kalkınma adına atacakları adımlar, çevre için büyük önem arz ediyor. Birçok şirket, çevre ve sürdürülebilirlik kapsamında strateji planlarını açıkladı. Genel hatlarıyla açıklanan stratejik adımlar arasında sıcaklık artışının 1,5 derecede sabit tutulması için çevre dostu şirketler tarafından sıfır emisyon hedeflerinin hayata geçirilmesi yer alıyor. Yine sürdürülebilirliği verimli hale getirmek adına vatandaşların atık yönetimi konusunda bilinçlendirilmesi bulunuyor. Ayrıca yenilenebilir enerjinin küresel enerji kaynakları içerisindeki payının artırılmasıyla birlikte çevreyi olumsuz etkileyen pek çok faktörün açtığı tahribatın asgari seviyeye indirgenmesi de ele alınıyor.

Çok sayıda şirket, çevre ve sürdürülebilirlik adına yürüttüğü çalışmaları ve hedeflerini barındırdığı stratejik hamlelerini açıkladı. Mevcut planlar arasında ise yenilenebilir enerjinin küresel enerji pazarındaki payının artırılması büyük önem taşıyor. Fosil yakıtlar yerine rüzgâr, güneş ve su gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması bekleniyor. Ukrayna- Rusya Savaşı nedeniyle dünya genelinde yaşanan enerji krizi de kaynakları verimli kullanmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Enerji tasarrufu verimlilik programları için kritik öneme sahip durumda. Ormansızlaştırma politikasına karşı dur denmesi de çevre gönüllüleri başta olmak üzere bütün iklim dostu anlayışın çalışmaları arasında yer alıyor.

Kısa vadede sıfır emisyon hedefleri her ne kadar gerçekçi durmasa da yarı yarıya azaltmak çevre adına büyük bir gelişme olarak görülüyor. 2030 yılına kadar karbon emisyonlarının yarı yarıya azaltılması ve 2050 yılına kadar sıfıra indirilmesi çevre dostu şirketlerin başlıca hedefleri arasında yer alıyor. Ayrıca sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında vatandaşların atık yönetimine ilişkin bilinçlendirilmesi de sağlıklı bir dönüşüm hareketini kaçınılmaz kılıyor.

Milyonlarca plastik atık nedeniyle su ve hava kirliliğine yol açılması iklim krizine ilişkin çalışmaları zorunlu bir görev olarak vatandaşların sorumlulukları arasında yer edinmeye başladı. Durumun ciddiyetini anlayan insanların çevre çalışmaları da yaşanan çevre krizinin resmiyetini gözler önüne seriyor. Böylelikle vatandaşların atık yönetimi konusunda bilinçlendirilmesi kadar atık yönetimine ilişkin çeşitli yazılım ve donanımların geliştirilmesi de çevre uzmanları tarafından büyük ehemmiyetle karşılanıyor.