Eğitim-Bir-Sen tarafından düzenlenen, “Krizlerin Gölgesinde Eğitimin ve Emeğin Geleceği” konulu uluslararası sempozyuma 52 ülkeden 104 eğitimci katılım sağladı. Elite World Europe Hotel’de 2 gün sürecek olan sempozyumun ilki dün gerçekleştirildi. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın açılış konuşmalarıyla başlayan sempozyum, panel ve çalıştaylarla devam etti. İki panelden oluşan sempozyumun ilk etabında “Krizlerin Gölgesinde Eğitimin Geleceği” konuşulurken, ikinci panelinde “Krizlerin Gölgesinde Emeğin Geleceğine” dair sorunlar ele alındı.

Gelir dağılımındaki adaletsizliklere dikkat çeken Ali Yalçın, “Dünya nüfusunun en zengin yüzde 10’u yeryüzündeki servetin yüzde 76’sına sahip, yani kişi başı ortalama 771 bin 300 dolar. Buna karşılık, en yoksul yüzde 50’si toplam zenginliğin sadece yüzde 2’sini elinde bulunduruyor. Bu da kişi başı ortalama 4 bin 100 dolara denk geliyor. Kapitalizmin son teorisi neo-liberalist modelin uygulandığı 40 yılda bir avuç sermayedar önemli ölçüde zenginleşirken, dünya nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan emekçi kesimi fakirleşiyor. Gelir dağılımında en üstte bulunanlar iklim değişikliğinde de en büyük sorumluluğa sahip ama bir bakıyorsunuz, bazı söylemlerle deyim yerindeyse günah çıkarma niteliğindeki teorilerle bu gerçekliğin üzeri perdeleniyor. En zengin yüzde 10’luk kesim emisyonların yaklaşık yüzde 50’sinden sorumlu. Buna karşın en yoksul yüzde 50’lik kesim toplam emisyonun ancak yüzde 12’sini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Hassas ve zorlu bir dönemin içinden geçildiğini dile getiren Ali Yalçın, “Ekonomik ve siyasal krizler, salgın, savaşlar, göç, iklim felaketleri ve muhtemelen toplumsal altüst oluşlar. Her biri yıkıcı niteliğe sahip bu olgular, tarihin değişik dönemlerinde ayrı ayrı ve farklı farklı bölgelerde yaşanırken, bugün topyekûn bir şekilde bütün küreyi etkileyecek şekilde yaşanıyor. Yine dünyanın üçte biri savaş ve çatışma hâlini yaşıyor. Öte yandan, yarım milyara yakın insan yerinden yurdundan edilmiş, başka bölgelere göç etmek zorunda kalmış” şeklinde konuştu.

Ali Yalçın, yaşanan çelişkilerin eğitim sürecini de olumsuz etkilediğini söyleyerek, “Eğitime ulaşma, okullaşma ve nihayet eğitim altyapısına ilişkin çelişkiler, kapatılamaz bir şekilde devam ediyor. Öyle ki, sistemin geçmiş zamanlardaki vaatlerinin hiçbirinin gerçekleşmediğine hepimiz şahit olduk. Bizler hem eğitimciyiz hem de sendikacıyız. Nasıl ki, emek konusunda mücadele ediyorsak, eğitim konusunda da küresel elitlerin oluşturduğu sisteme karşı da mücadele ediyoruz, etmeliyiz de! Bugün eğitimin yeryüzü ölçeğinde büyük sorunları olduğunu hepimiz biliyoruz. Eğitime ulaşmadan okullaşmaya, eğitim altyapısından eğitim kalitesine ve müfredata kadar birçok konuda fikirlerimizi, eylemlerimizi ortaya koyuyoruz. İşte bu bizim, hem eğitimci olarak hem bir sendikacı olarak en büyük gücümüzdür” diye konuştu.
Mustafa Akpınar / İstanbul