Saadet Partisi Gençlik Kolları'ndan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Filistin çağrısı... Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gönderilen mektupta, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olarak harekete geçmeye çağrıldı. Türk Askeri'nin Filistin'e gönderilmesi için çağrı yapılan mektupta, Kudüs'te ve Gazze'de yaşanan olaylar hatırlatılarak, "Filistin halkına her zamankinden daha fazla sahip çıkmamız zorunlu hale gelmiştir" denildi.
Gençlik kollarından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mektup gönderildi. Merhum Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın Başbakan olduğu 54. Hükümetinin aldığı 'Barış Gücü' kararı hatırlatılarak, "Refah-Yol Hükümeti Döneminde olduğu gibi Türkiye öncülüğünde bir ‘Barış Gücü’ oluşturularak Kudüs’e asker gönderilmelidir." denildi.
Terör devleti İsrail'in bu hayasızca saldırılarına karşı durmak inancımızın bir gereği olduğu belirtilen mektupta, "Tüm insanlığın gözleri önünde İsrail’in Filistin'e yönelik işgalini yaygınlaştırdı. Sivillere yönelik uygulanan şiddete ve tüm bu azgınlıklarına karşı artık fiilen harekete geçilmesi kaçınılmazdır." ifadeleri yer aldı.
Filistin'de zulmün bitmesi için TBMM'nin harekete geçmesi gerektiği belirtilen mektupta, somut adımlar atılması gerektiği vurgulandı. Mektupta, "Terör devleti katliamlarını durdurana ve işgali altındaki toprakları boşaltana kadar onunla olan ilişkiler askıya alınmalıdır. İsrail’in güvenliğini sağlayan İncirlik Hava Üssü ve Kürecik Radar Üssü derhal kapatılmalıdır. İİT ve D-8 bir araya gelerek sosyal-siyasi-ekonomik yaptırım kararları alınmalıdır. 54. Refah-Yol Hükümeti Döneminde olduğu gibi Türkiye öncülüğünde bir ‘Barış Gücü’ oluşturularak Kudüs’e asker gönderilmelidir." denildi.
Saadet Partisi Gençlik Kolları'ndan gönderilen mektup şu şekilde:
Sayın Cumhurbaşkanım;
Son günlerde büyük bir üzüntü, endişe ve öfkeyle takip ettiğimiz Kudüs’ten gelen haberler, Filistin Davası’na ve Filistin halkına her zamankinden daha fazla sahip çıkmamızı zorunlu hale getirmiştir. Her şeyden önce bilinmelidir ki; bu savaş Filistin halkı ile İsrail arasında bir savaş değildir. Uzun vadeli ve insanlık tarihinin en uzun savaşı olan Filistin meselesi; Müslüman, Yahudi, Hristiyan meselesi değil bir insanlık meselesidir. Ayaklar altına alınan insan onurunun yüceltilmesi meselesidir.
Terör devleti İsrail’in bu hayasızca saldırılarına karşı durmak inancımızın, insanlığımızın, egemenliğimizin ve de kendi güvenliğimizin bir gereğidir. Tüm insanlığın gözleri önünde İsrail’in Filistin halkının mülkiyet hakkını ihlal ederek işgalini yaygınlaştırmasına, insanlık hakkı ihlallerine, inanç hürriyeti ihlallerine, sivillere yönelik uygulanan şiddete ve tüm bu azgınlıklarına karşı artık fiilen harekete geçilmesi kaçınılmazdır.
Biz biliyoruz ki İsrail zulmünün uluslararası arenada ele alınması konusunda en önemli ülke Türkiye’dir. İsrail'e yaptırım uygulayacak, ABD'ye haddini bildirecek olan muhalefetteki siyasi partiler ya da sivil toplum kuruluşları değil, iktidardır. İktidarın başındaki makam olarak siz Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz;
1- Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olma sorumluluğu çerçevesinde hem içeride hem dışarıda harekete geçmelidir. Türkiye’nin tamamının bu konuda desteğini aldığını tüm dünyaya göstermeli, siyasi partilerin tümünün katıldığı bir toplantıyı da TBMM’de mutlaka gerçekleştirmelidir.
2- Hiçbir sonuç vermediği uzun yıllardır tecrübe edilen ucuz kınamalar bir kenara bırakılmalı, somut ve kararlı adımlar atılmalıdır.
3- Terör devleti katliamlarını durdurana ve işgali altındaki toprakları boşaltana kadar onunla olan ilişkiler askıya alınmalıdır.
4- Ülkemiz sınırları içerisinde yer alan ve İsrail’in güvenliğini sağlayan İncirlik Hava Üssü ve Kürecik Radar Üssü derhal kapatılmalıdır.
5- Ticari, askeri ve stratejik bütün ortaklıklar durdurulmalı ve yeni anlaşmalar yapılmamalıdır. İİT ve D-8 bir araya gelerek sosyal-siyasi-ekonomik yaptırım kararları alınmalıdır.
6- 54. Refah-Yol Hükümeti Döneminde olduğu gibi Türkiye öncülüğünde bir ‘Barış Gücü’ oluşturularak Kudüs’e asker gönderilmelidir. Sayın Cumhurbaşkanım; Filistin’in bir kısmının değil tamamının bağımsızlığı ve özgürlüğü için bu yaptırımların ve adımların atılması elzemdir. Kudüs'ü doğu ve batı diye ayırmak Filistin davasına ihanet, bir anlamda işgali tanımak anlamına gelir.
Gönderdiğimiz bu KALEM’le İsrail'e karşı yaptırım kararını imzalamanızı sizlerden gençler adına istirham ediyoruz. Ya da Filistin'deki izzetli direnişe destek olmak için Mehmetçiği ilk kıblemizi ve Filistin halkını korumak için tezkere kararı almanızı talep ediyoruz. Eğer bunlar olmayacaksa orada küçük bedenlerin verdiği mücadeleye omuz vermek için bu TAŞ’ın milletimiz adına Filistin'e gönderilmesini talep ediyoruz