HÜDA PAR: Kürtçe ve Zazaca öğretmeninin atanmaması bir hak gaspıdır

HÜDA PAR Eğitim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Metin Kaya, eğitim sisteminin temelden değişmesi gerektiğini söyledi.

SİYASET 09.09.2021, 13:05
32
HÜDA PAR: Kürtçe ve Zazaca öğretmeninin atanmaması bir hak gaspıdır
HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Metin Kaya, konuk olduğu Rehber TV’de eğitim sistemine yönelik değerlendirmelerde bulunup partisinin eleştirilerini dile getirdi. HÜDA PAR'lı Kaya, eğitim sistemindeki çarpıklıklar başta olmak üzere salgın sürecinde okulların açılması, öğrencilerin adapte sorunu, vaka çıkan sınıfların kapatılması, okullara yeteri kadar bütçe ayrılmaması, öğretmenlik mesleği, öğretmen açığı, mülakat sorunu, Kürtçe dili önündeki engeller ve mesleki liseler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
6 Eylül itibariyle eğitim ve öğretimin başladığını söyleyen Kaya, okulların tekrar açılmasının veli, öğrenci ve öğretmen adına sevindirici olduğunu söyleyen Kaya, "6 Eylül’de başlayan eğitimin sağlıklı bir şekilde yürüyebilmesi için ya da tekrardan kapanmaması için ciddi tedbirlerin alınması gerekiyor." dedi.
Salgının halen devam ettiğine dikkat çeken Metin Kaya, “Vaka sayıları ve vefat sayıları halen yüksek. Daha tehlikelisi de önceki dönemlerde bu salgının yaş seviyesi daha yüksek iken şimdi artık çocuklara kadar indi. Şu son dönemde özellikle yoğun bakım servislerinde yatan veya vefat edenlerin büyük çoğunluğu genç insanlarımız. Bu anlamda bu öğrenciler için de ciddi bir tehlike arz ediyor ama tehlike vardır diye bir işten de vazgeçilmez. Yapılması gereken nedir? O işin tedbirlerinin alınmasıdır. 18 milyon üzerinde öğrencimiz bu hafta eğitim öğretime başladı. Fakat ciddi sıkıntılarla başladı. Son iki gündür takip ediyoruz. Daha önce alınması gereken tedbirlerle ilgili bazı önerilerimiz olmuştu. Bakanlık da bu konuda bazı açıklamalarda bulundu ama yerelde gördüğüm kadarıyla istendiği şekilde yansımamıştır.” ifadelerini kullandı. 
Metin Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şu anda okullara ayrılan bir bütçe yoktur. Sadece belli başlı okullar. Hangi okullar? Pansiyonlu olan okullara bütçe ayırıyor. Diğer kalan okullarda ise ayrılan bütçe nedir? Onarımdır. Varsa yıkılan bir yer veya boya lazımsa okul idaresi defalarca sıkıntısını bildirir. Ne kadar ayrıldıysa, ayrılan bütçe bu. Ama okullarda eğitim öğretim için ayrılan bir bütçe yoktur. Ya öğretmen ya da okul idaresi kendi imkanıyla sağlamaya çalışır. ‘Zaten kitabı devlet veriyor başka neye ihtiyaç var’ denilir, o şekilde kendi haline bırakılır. Takip ettiğim kadarıyla hangi okula ne kadar gönderilmiş onu ben bilemem ama sorduğumuz, araştırdığımız okullara bir miktar temizlik malzemesi, maske, dezenfektan gönderildiğine dair elimizde net bilgi var ama bu yeterli gelir mi bilmiyorum. Zaman içerisinde gösterir. Bundan sonra ne kadar gönderilecek onu da bilmiyorum. Ama sadece bu değildir bir okulun sorunu. Yani bir okulu düşünün camı kırılır, kapısı kırılır, lavabosu bozulur. Yani okul içerisinde çok faklı ihtiyaçlar vardır, oluşur. Kenar semtlerdeki okullara gittim birçok okulda masa sıralarının büyük bir çoğunluğu kırıktır. Yani öğrenci rahat oturamıyor. Bu çocuğumuz orada gün boyunca eğitim öğretim görecek. Bunun ciddi bir şey ayrılması lazım. Bir de denetim sağlanması lazım. Sadece ayrılması yeterli değildir.”
Mülakatlarda yaşanan mağduriyetlere de dikkatleri çeken Kaya, “Şahıs KPSS’den 90-95 puan almış ve dereceye girmiş ama mülakattan geçemiyor. Hangi kriterden bıraktın bunu? O zaman ya bu KPSS’yi yapma ya da mülakatı. Güvenlik soruşturması nedeniyle mülakattan elenen bir sürü öğretmen adayımız var bildiğimiz. Şimdi bunun dayısıyla, amcasıyla ya da ne bileyim uzaktan bir akrabasıyla ne ilgisi vardır? Yani biz onun suçunu, onun günahını bunun boynuna mı koyacaksın? Burada ciddi bir adaletsizlik var. Bu adaletsizliğin giderilmesi lazım.” diye konuştu.
150 binden fazla öğretmen açığının olduğunu hatırlatan Kaya, “Kaç tane okul var, kaç tane derslik var ve bu anlamda hangi branşlarda ne kadar eksik var bunun açıklanması lazım. Zaten pandemiden dolayı son iki yıldır bununla ilgili ciddi açıklamalar yapılmadı. Şubat ayında 20 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapıldı. Şimdi sözleşmeli öğretmen belli bir süre bir yerde zorunlu kalmaya mahkum bırakılan öğretmendir bir anlamda. Yani neden sözleşmeli öğretmen? Şimdi aynı işi yapıyor, birlikte çalışıyor, biri kadrolu biri sözleşmeli, biri haklarından daha çok faydalanabilir, birinin hakları kısıtlıdır. Sözleşmeli öğretmenin hakları biraz daha kısıtlıdır. Kapanmayan açığa ücretli öğretmenle dolduruyorlar. Şimdi ücretli öğretmen ise dönemsel olarak alınan ve ataması o dönem içerisinde olmayan öğretmenler bu sefer kimsenin gitmediği ya da ücra dediğimiz yerlere gidiyorlar. O ücra bir yere verdikleri için oranın sıkıntılarıyla boğuşuyor. Aldığının birçoğu ya yol masrafına gidecektir ya işte günlük harcadıklarına gidecektir. İşte ben boşta kalmayayım diye bu şekilde giden birçok öğretmen arkadaşımız vardır.” dedi.
Kaya şöyle devam etti:
“Okullarımızda ikinci sınıftan itibaren İngilizce veriliyor. Bütün üniversitelerde İngilizce bölümleri var ve İngilizce öğretmeni olabilmek için ciddi bir şekilde puan almak lazım. Şu anda ataması en fazla olan branşlardan bir tanesi de İngilizcedir. Evet, belki dünya bazında ihtiyaç vardır ama bu ülkede Kürtçe konuşan 25 milyon civarında insandan bahsedilir. Az bir sayı değildir. Bugün istatistiklere bakın bizim Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde sınava giren öğrencilerin Türkçe netleri çok düşüktür. Niye? Çünkü bu çocuklar Türkçeyi çok geç öğreniyorlar ve mantığını da kavramakta zorlanıyorlar. Tabiri caizse Kürtçe düşünüyorlar Zazaca düşünüyorlar ama Türkçe çözmeye çalışıyorlar. Çünkü yetiştiği ailede Kürtçe konuşuluyor ya da Zazaca konuşuluyor. Anadilini konuşuyor, yapacak bir şey yoktur. Kimse kendi doğduğu coğrafyayı seçebilir mi? Kimse anne babasını seçebiliyor mu? Ben şu anne babadan olayım diye mümkün değil. Bu bir dildir yani. Bu dil gaspıdır. Şimdi evet bir dönem böyle bir şey başlatıldı. Bunun devam ettirilmesi lazımdı. Bu hakkın verilmesi lazım. Bu lütuf değildir. Bu bir haktır. Yani Allah indinde bu hakkı gasp eden mutlaka hesabını verecektir. Sadece 2 üniversitede Kürtçe dili bölümünü açtılar. Artuklu ve Bingöl Üniversitesi'nde açtılar. Hani o da işte ayıp olmasın diye onu da kapatmadılar. Yoksa belki onu da kapatacaklar. Şimdi açtınız oraya öğrenci aldınız ve yapılması gereken neydi? Bu bölge üniversitelerinin tamamında bu bölümün açılmasıydı. Diyarbakır gibi bir yere her yıl en az yüzlerce Kürtçe öğretmeninin veya Zazaca öğretmeninin atanması lazım ki bu insanlar anadilini unutmasınlar. Ana dilini konuşabilsinler. Evet konuşuyoruz ama yazmakta sıkıntı çekiyoruz. Bu bir hak gaspıdır. Hangi yıldır? Bulgaristan'da okullarda, Türkçe eğitime bir kısıtlama getirildi. Türkiye ayağa kalktı. Yani sen oradaki için tepki gösteriyorsun, kendi içindeki Kürt vatandaşlarının haklarını niye gasp ediyorsun?”

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 25 Nisan 2024
İmsak 04:16
Güneş 05:44
Öğle 12:42
İkindi 16:26
Akşam 19:29
Yatsı 20:51
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı