Hükümetin bu politikası da yanlış!

Milli Gazete yazarı en kritik noktayı kaleme aldı!

GÜNDEM 17.07.2021, 19:35
10
Hükümetin bu politikası da yanlış!
Milli Gazete yazarı Abdulkadir Özkan, köylere ev yapmayı kolaylaştırmanın çözüm olmayacağını, köye yerleşenlerin nasıl geçineceğinin de düşünülmesi gerektiğini kaleme aldı.
Özkan, “Hemen belirteyim ki, şehirlerden kırsal kesime göç etmek öyle bir imar yönetmeliği değiştirmekle olacak iş değil. İnsanların köye dönmeleri için şehirlerdeki eğitim, sağlık gibi ihtiyaçlarını oturdukları yerde karşılayabilmesi gerekiyor. Bunun ötesinde mümkün olduğunca köyler ile şehirler arasında toplu taşıma araçları ile ulaşım sağlanması, böylece köyünde oturup şehirde çalışanların işlerine gidip gelebilmeleri sağlanmalı.” görüşlerini ifade etti.
Abdulkadir Özkan’ın, “Köye ev yapmakla şehirler boşalmaz” başlıklı yazısından bir bölüm şöyle;
“Yıllar boyu köyden şehre göç teşvik edildi. Şehir nüfusu kırsal kesime göre ne kadar fazla ise ülke kalkınmışlığı da ona göre artmış olacaktı. Buna bir de kırsal kesimde nüfus artışı şehirlere oranla daha fazla olunca ister istemez insanımızın büyük bir bölümü memleketinde sahip olduğu imkanlarla hayatlarını sürdürmekte zorluk çekmeleri, vefat eden anne babanın arkasında 5-6 çocuk bırakması eklenince köylerdeki hayat şartları giderek zorlaştı. Bir bakıma tarım arazileri de çok geçmeden miras yoluyla taksim sebebiyle her çocuğa düşen birkaç dönüm tarla onları ve çocuklarını doyurmaya yetmedi ve her evden çocukların bir kaçı köylerini terk ederek şehirlere yerleştiler. Köy şartlarında çalışma ve hayatını devam ettirme mücadelesi de şehre göre ağır gelmeye başladı.
Bir akrabamızın iki kız, 3 oğlan beş çocukları vardı. Çocuklarla aynı yaşlardaydık. Benim çocukluk yıllarımda imkanları yerinde insanlardı. Ancak, öyle yüzlerce dönüm tarlaları yoktu. Birlikte çalıştıkları için durumları iyiydi. Sadece tarımla değil aynı zamanda hayvancılıkla da uğraşıyorlardı. Çocuklardan biri sabah erkenden koyun sürüsü ile birlikte dağlara gidiyor, hayvanları doyurduktan sonra akşam eve dönüyordu. Yani aile gündüz tarlada ve sürünün peşinde akşam olunca evde birleşiyordu. Yazın ise yaylaya çıkılıyor, hayvanların bakımı yaylada gerçekleşiyordu. Sözün özü 7 kişilik aile kimseye muhtaç olmadan hayatlarını sürdürüyordu. Ancak, çocuklar büyüyüp evlenmeye, bir de çocukları olmaya başladığında önce oturdukları ev yetersiz olmaya başladı. Büyüyen çocuklar sürünün peşinde koşmaktan yorulmaya başladılar. Böyle olunca da önce oğlanlardan iki numara ilçeye göç etti, burada mobilyacılık yapmaya başladı. Bir süre sonra da üç numara delikanlı Ankara’ya göç etti ve bir bankada işe girdi. Sonuç olarak iki çocuğun köyleri ile yolları ayrıldı.
Aradan geçen 60 sene zarfında köyler iyice boşaldı, sadece yaşlılar kaldı. Bu arada büyük şehirlere göç edip emekli olanlar da köye geri dönmedi. Sadece anne babaları köyde kaldılar. Eğer onlar da bayramdan bayrama ziyaret edilirse yaşlılar için büyük mutluluk kabul edildi. Kısacası, köyler boşaldı. Köylerin boşalması ister istemez her geçen sene şehirleri kalabalıklaştırdı, şehir içinde işe gidip gelmek bile saatler almaya, bu da insanları yormaya başladı. Sonuçta köy özlemi gelişti. Ancak, bu defa da yıllarını şehirde geçirmiş insanlar için köyde yaşamak da güç gelmeye başladı…”
Yazının tamamı bu linkte…

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 25 Nisan 2024
İmsak 04:16
Güneş 05:44
Öğle 12:42
İkindi 16:26
Akşam 19:29
Yatsı 20:51
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı