Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu'nun enflasyon konusundaki açıklamaları konuşulmaya devam ediyor. Karar gazetesi yazarı İbrahim Kahveci de Merkez Bankası Başkanı'nın açıklamalarını bazı yönlerden eleştirenler arasında.
"Çekirdeği kim patlattı" isimli yazısında Kahveci, ABD Merkez Bankası başkanının enflasyondaki yükselişin geçici olduğunu ve faiz artırımı yapmayacakları açıklamasının Türkiye tarafından hızlıca kopyalandığını belirtti.
Kahveci yazısında çekincelerini şu şekilde sıraladı;

Aradaki farkın 3 kat olduğuna dikkat çeken Kahveci, gerçeğin hangisi olabileceğini okurlarına bıraktı.
İbrahim Kahveci enflasyonun geçici olup olmadığı konusunda da soru işaretleri bulunduğunu belirterek, 2017-2021 arasında toplam fiyat artışının yüzde 807'ye ulaştığına, 12 aylık ortalamada 2018'den itibaren hep yüzde 10'un üzerinde olduğuna değindi. Fiyatların geçen yıl Ekim ve Kasım aylarında yüzde 2,13 ile 2,30 artış gösterdiğini hatırlatıp, enflasyonun düşeceğine piyasanın inanmaması halinde ne olacağını sordu.
Enflasyonun gerçekten iyiye gidip gitmediğini soran İbrahim Kahveci yazısını şu şekilde bitirdi;

"Türkiye’de açıklanan enflasyon ile hissedilen enflasyonun farklı olduğu çok yoğun şekilde tartışılıyor. Acaba açıklanan enflasyon gerçekten düşük mü? ENA Grup Prof. Dr. Veysel Ulusoy önceliğinde bir çalışma sürdürüyor. Mesela o hesaplara göre sadece Ağustos ayı fiyat artışı yüzde 4,06. Ama daha yılın ilk sekiz aylık kısmı için de yüzde 30,39 fiyat artışı olduğunu gösterdiler.
Oysa TÜİK ağustos ayı fiyat artışının sadece yüzde 1,12 ve ilk sekiz aylık fiyat artışının da yüzde 11,65 olduğunu ilan etti."
"A harfinden F harfine kadar Merkez Bankası’nın çekirdek enflasyonları var. Sadece C harfli “Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE” seçeneği 16,76 artış oranı ile geride kalmış. Diğer bütün çekirdek enflasyonlar bile yüzde 18-20 aralığında seyrediyor.
Nitekim ana girdi olan enerji fiyatlarındaki artış olsun, gıda fiyatlarındaki artış olsun fiyat baskısının hızla sürdüğünü göstermektedir.
Ortada henüz durağan bir ekonomi ve maliyet baskısını azaltacak bir iyileşme görülmüyor. O zaman asıl soruyu soralım: Bu çekirdeği kim patlattı?"