İhtiyacı karşılayamayan kanuna yeni öneriler

Şubat ayının başlarında kabul edilerek yürürlüğe giren Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Beklentileri karşılamayan kanuna ilişkin Eğitim-Bir-Sen, bir taslak önerisini kamuoyuna sundu. Yürürlüğe giren Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bir meslek kanunu olarak sayılması için yeterli olmadığına dikkat çekilirken eksikliklerin giderilmesi için düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çekildi.
Eğitim-Bir-Sen tarafından hazırlanan taslak önerisinde düzenlemelere madde madde yer verilirken, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, kariyer basamaklarının yeniden hayata geçirilmesi, uzman ve başöğretmenlere ücret ve ilave derece artışı getirilmesi, adaylık sürecindeki yazılı sınavın kaldırılması, öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gibi düzenlemeler ile önemli noktalara el atılmasına karşın meslek kanunu olarak nitelendirilmesi için ek düzenlemelerin gerekli olduğuna dikkat çekildi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, öğretmenlerin beklentileri ile tekrar düzenlenmesi için hazırlanan taslak önerisini Millî Eğitim Bakanlığı’na, TBMM Başkanlığı’na, Meclis’te grubu bulunan partilerin yöneticilerine sunacakları ifade edildi. Tasarı önerisinde, öğretmenlik mesleğinin özel bir ihtisas mesleği olarak ele alınması gerektiği ve resmî eğitim kurumları ile diğer kamu kurumlarında öğretmenlik, öğretmen kadro unvanındaki kadrolu memurlar eliyle yürütülmesi gerektiği belirtildi. Öğretmen atamalarında sadece KPSS puan üstünlüğünün esas alınması gerektiği ifadeleri kullanıldı.
Kariyer basamakları ilerlemenin öğretmenlikteki hizmet süresi ile eğitim programı ve mesleki çalışmaya bağlanması gerektiği ifade edilirken, öğretmenlikte 8 yılını tamamlamış olanların uzman öğretmenlik, 12 yılını tamamlamış olanların başöğretmenlik unvanı alma hakkına sahip olması gerektiği belirtildi. Yüksek lisans eğitimini tamamlayanlar uzman öğretmen unvanı için öngörülen eğitim programından, doktora eğitimini tamamlayanlar ise uzman öğretmen ve başöğretmen unvanı için öngörülen eğitim programından muaf tutulmalıdır. Öğretmenlikte en az 8 yıl hizmeti bulunanlardan doktora eğitimini tamamlayanların başöğretmen unvanı alma hakkına sahip olduğuna dikkat çekildi.
Öğretmenlere karşı şiddet vakalarında şiddet uygulayan kişilere hapis cezası verilmesi ve görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen yaralama suçlarının tutuklama nedeni varsayılan suçlardan sayılması gerektiği belirtildi. Eğitim kurumlarında çalışan personele karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemler ve davalarda personelin talebi üzerine bakanlıkça hukukî yardım yapılması noktasında düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çekildi.
Özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim kurumu yöneticileri ile öğretmenlerin maaşlarına ilişkin düzenleme yapılması gerektiğine dikkat çekilirken, verilen maaşların dengi olan resmî okullarda görevli yönetici ve öğretmenler için tespit edilen miktardan az olmaması gerektiği belirtildi. Sözleşmeli öğretmenlerin şartsız ve doğrudan öğretmen kadrolarına atanması ve sözleşmeli olarak geçen sürelerinin ise hizmet süresinden sayılması gerektiğine dikkat çekildi. Ücretli öğretmenlerinde aldıkları düşük ücretlerin düzenlenerek, aylık net asgari ücretten az olmaması ve bu kişilerin sigorta prim ödeme gün sayıları aylık 30 gün üzerinden hesaplanması gerektiği vurgulandı.