İki yüzlü BM: Siyonist İsrail'i kınayamıyor

Birleşmiş Milletler (BM) Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın brifinginde, Siyonist İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırılarını kınamak yerine, Genel Sekreter Antonio Guterres'in çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinden ''derin üzüntü'' duyduğunu söyledi.
İşgal altındaki Filistin topraklarında ve İsrail'de artan ciddi gerginlikten son derece endişe duyduklarını belirten Dujarric, dün Gazze'den İsrail'e roket atılmasını ''güçlü'' bir şekilde kınarken, Filistinlilerin hayatını kaybettiği İsrail hava saldırıları için ''kınama'' yerine, ''üzüntü duyma'' ifadesini kullanmakla yetindi.
Dujarric, AA muhabirinin ''Genel Sekreter, Filistinlilerin öldürüldüğünde neden kınamak kelimesini kullanmaktan kaçınıyor? Filistinlilerin hayatı İsraillilerin hayatından daha mı değersiz?'' sorusuna ise ''Hayır, katiyen. Daha önce de dediğim gibi ne tarafta olursa olsun sivillerin öldürülmesine karşıyız.'' yanıtını verdi.
AA muhabirinin ''Peki öyleyse neden kınamıyor?'' sorusunu yinelemesi üzerine ise Sözcü Dujarric, ''Pozisyonumuzu açıkladığımı düşünüyorum.'' dedi.
Dujarric, ayrıca İsrail güvenlik güçlerine maksimum itidal göstermesi ve güç kullanımında ölçekli olması çağrısı yaptı.
Öte yandan 75. Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır, Twitter hesabından Doğu Kudüs'te artan gerginliğe ilişkin açıklamalarda bulundu. ''İşgal altındaki Filistin’deki gelişmelerden derin endişe duyuyorum. Gazze'ye yönelik son hava saldırıları dahil olmak üzere, sivillere ve dini mekanlara yönelik saldırıları en güçlü şekilde kınıyorum.'' ifadelerini kullanan Bozkır, İsrail'e uluslararası hukuka uyma ve yükümlülüklerini yerine getirmesi çağrısı yaptı.
Bozkır, ''Birleşmiş Milletler, işgal altında yaşayan, her türlü zorluğa maruz kalan Filistinlileri korumalı, bu konuda alınmış olan kararların uygulanmasını sağlamalıdır. Üye ülkelerden gelecek talep üzerine BM Genel Kurulu’nu toplantıya çağırmaya hazırım.'' değerlendirmesinde bulundu.
İsrail-Filistin sorununun BM kararları ve uluslararası hukuka uygun biçimde, güvenli ve tanınmış sınırlar içinde kurulu iki devlet vizyonu çerçevesinde çözülmesi gerektiğini vurgulayan Bozkır, Kudüs meselesinin ise barış sürecinin son aşamasında ele alınması gereken bir konu olduğuna dikkati çekti.