Irak, Irak değil

Kendi tertiplediği 11 Eylül saldırıları sonrası ABD ve İngiltere öncülüğündeki Çokuluslu Koalisyon Kuvvetlerinin başlattığı Haçlı Seferi’nden en büyük pay Irak’a düştü.

DÜNYA 21.03.2023, 04:35
6
Irak, Irak değil
TBMM’nin, 1 Mart 2003 tezkeresini reddetmesine rağmen hükümetin hava ve deniz sahasını açtığı işgalci ABD ordusunun ilk bombayı bir sabah namazı vakti başkent Bağdat’a attığı 20 Mart 2003'ten bugüne Irak’ta huzur kalmadı. Irak’ın işgaliyle devlet yıkıldı, siyasi düzen bir türlü kurulamadı ve meydan terör örgütlerine kaldı. Savaş hukukunu her zamanki gibi hiçe sayan Haçlı orduları kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden 2 milyon insanı büyük bir kıyımdan geçirerek geriye devasa bir yıkım bıraktı.
Irak’ın işgal edilmesinin üzerinden tam 20 yıl geçti. Irak’ın işgali coğrafyamızın gördüğü son Haçlı Seferi’nin başlangıç noktasını teşkil ederken kan ve vahşet burayla sınırlı kalmadı. Katliamlar bir yana Irak’taki kaos, zaman içerisinde Libya ve Suriye’ye de sıçradı. Bugüne gelindiğinde gerek uluslararası gelişmeler gerekse sahip olduğu feraseti ile daima haklı çıkan Erbakan’ın “Sırada İran ve Türkiye var” uyarısı son derece dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor. Ortadoğu'daki 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini söyleyen dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condeleezza Rice’ın Ortadoğu'daki 22 ülkenin sınırlarının değişeceği yönündeki beyanatı da Irak’ın ırak olmadığını ortaya koyuyor.
Irak’ın, ABD ve ortakları tarafından işgal edilmesinin üzerinden tam 20 yıl geçti. ABD ve İngiltere öncülüğündeki Çokuluslu Koalisyon Kuvvetleri adı verilen Haçlı İttifakı, İslâm toprağı Irak’ı işgal etti. 20 yıl önce bugün son Haçlı Seferi ABD Başkanı George Bush'un, "Ya bizden yanasınız ya teröristlerden!" sözüyle Irak'ta başladı. 11 Eylül saldırılarının ardından İslâm ülkelerini açık hedef haline getiren Amerikan Başkanı George W. Bush, ilk önce İslâm ülkesi Afganistan’a işgal başlattı. NATO’nun da desteğini alarak Afganistan’daki İslâmi yönetimi deviren ABD, ikinci hedefine bir başka İslâm ülkesi Irak’ı koydu. Demokrasi naraları birçok yalanla karıldı ve koca bir coğrafyanın işgaline girişildi. Haçlı ordusu ilk bombayı 20 Mart 2003'te sabah namazı vaktinde başkent Bağdat’a atarken Amerikan güdümlü işgal mahkemesinde yargılanan Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin de bir Kurban Bayramı sabahında idam edildi. 2 milyon insanın can verdiği Irak’ta 20 yıldır huzur ortamı bir türlü sağlanamadı.

ABD’nin Irak’ı yerle bir ettiği süreçte işgale gerekçe olarak Nükleer silah ve Saddam Hüseyin gösterildi. 20 Mart 2003’de saat 05.34’ü gösterdiğinde uluslararası yetkililerin, “Irak’ta kimyasal silah var!” yalanıyla başlattığı işgal esnasında Iraklı Müslümanlar sabah namazını kılmaktaydı. İslâm düşmanları kanlı işgalin ilk bombasını sabah namazı vaktinde başkent Bağdat’a attılar.

ABD ve İngiltere’nin başını çektiği işgal güçleri, Irak’ın yerle bir edilmesi için dünya halklarının gözlerinin içine baka baka koca bir yalana sarıldı. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, 5 Şubat 2003’te BM Güvenlik Konseyinde yaptığı konuşmada, “Saddam Hüseyin’in biyolojik silahlara sahip olduğundan hiç şüphe yok” ifadelerini kullandı. Hâlbuki Powell’in sözleri koca bir yalandan ibaretti. Zira zaman içerisinde Irak’ta tek bir biyolojik silah dahi bulunamayacaktı. Zaten yakın bir süreçte Powell da diğer uluslararası yetkililer de Irak’ta biyolojik silah bulunmadığını kabul edecekti.

ABD’nin Irak’ı işgal ettiği süreçte öyle şeyler yaşandı ki; vicdanlar paramparça oldu. Öyle ki yüzbinlerce insan katledildi. Nice kadın tecavüze uğradı. Uluslararası sözüm ona yardım kuruluşları eliyle çok sayıda çocuk misyonerlik kurbanı oldu. Ebu Gureyb ve Guantanamo hapishanelerinde yaşananlar milyarlarca kişiyi insanlığından utandırdı. ABD böyleydi fakat... Bir ülke seçer, orayı işgal için bahaneler bulur ve bir vampir gibi kandan beslenirdi. Irak’ta da öyle olmuştu.

Irak, ABD tarafından işgal edilirken bu utanç vesikasında AKP de yer aldı. Öyle ki işgale ve işgalci ABD’ye sözüm ona bu demokrasi savaşında büyük destek verildi. Başta İncirlik olmak üzere üslerimiz, limanlarımız ve kara yollarımız, ne yazık ki, Irak’ın işgali için ABD’nin emrine sunuldu. AKP hükümeti, Irak’ın işgali sürecinde utanç dolu bir politika izlerken Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan ise onurlu bir tavır sergiledi. Irak’ın işgalinin engellenmesi için elinden gelen her şeyi yapan Erbakan, 1 Mart tezkeresinin TBMM’de reddedilmesinde de önemli bir rol oynadı.

Irak işgali dendiğinde akıllara gelen bir isim var. Iraklı Nur Bacı… Onun yüzünü görmedik, sesini duymadık ama dünyaya hitaben yazdığı mektupla kendimizden dahi tiksindik. “Allah için bizleri öldürün!” diyordu Nur Bacı… Ebu Gureyb Hapishanesi’nden vicdanını henüz yitirmeyen insanlara seslenen Iraklı kadın, “İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve haysiyetsizliği size nasıl anlatacağımı, kelimelere nasıl dökeceğimi bilemiyorum. Siz sıcak evlerinizde karınlarınızı doyurup, sevdiklerinizle bir arada otururken, sizler derin uykuda iken, Amerikalıların bize yaşattığı uykusuz geceleri, sizler giyinik iken bizim yaşadığımız çıplaklığı, bizi soyup önlerinde sıraya dizmelerini nasıl anlatabilir, nasıl kelimelere dökebilirim?” ifadelerini kullanıyordu.
“Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalıları ve onların piçlerini öldürün!” feryadında bulunan Nur Bacı, mektubunda şunları da kaydediyordu:
“Ey kardeşlerim!
Amerikalıların elinde ne ıstıraplar çektiğimizi, ne acılar yaşadığımızı, Allah aşkına, nasıl anlatıp nasıl kelimelere dökeyim!
Kardeşlerim!
Allah'a yemin ederim ki, yaşadıklarımızı dile getirmekten acizim. Bundan ar ediyorum. Ama yine de kelimelere sığınarak olanları size anlatacağım. Amerikalıların bizlere yaptığı haysiyetsizlikleri, çektirdiği eziyeti, işkenceyi ve aşağılanmaları elimden geldiğince anlatacağım...
Hayvanî zevklerinin aracı olmadığımızda, kendimizi şehvetlerine teslim etmediğimizde bizi nasıl öldüresiye dövdüklerini ifade etmeme izin verin...
Siz ey bizim dinî liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler!
Amerikalıların bize reva gördüğü bu cinsel ve hayvanî eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz?
Peygamber Efendimizin "en değerli hazineniz" buyurduğu haysiyet ve şerefinizi çiğnetmekten pek sıkılmış gibi görünmüyorsunuz.
Bizi ve kendinizi birkaç dolar kırıntısı karşılığında pazarlardaki köleler gibi Amerikalılara ve Siyonistlere mi sattınız? Haysiyet ve şerefinizi ne çabuk kaybettiniz?..
Amerikalılar, Ebû Garib'te namusunuzu her gün ayaklar altına alıyor. Mektubumu okuyanları, Allah adına, Ebû Garib Hapishanesi'ndeki vahşiliklere dur demeye çağırıyorum. Buradaki insanlığa sığmayan işkenceleri durdurmak için sesinizi yükseltmeye dâvet ediyorum. Burada yapılanlar, Siyonistlerin hapishanelerde Filistinli gençlere ve kadınlara yaptıklarından daha berbat.
Orada fizikî işkence yapıyorlardı. Oysa burada her gün ırzımıza geçiyorlar. Vahşi, kana susamış hayvanlar gibi bedenlerimize saldırıyorlar. Avazımız çıktığı kadar çığlıklar atıyoruz; ama kimsenin bizi duyduğu yok!
Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün!!!
Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin!
Hepimizin karnında onların piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız!”

Bugün, Irak’ın işgal edilmesinin üzerinden tam 20 yıl geçti. O günden bugüne coğrafyamızda emperyalistler tarafından nice insan katledildi, zulümler anlatılamaz boyuta ulaştı. Irak’ın ardından Afganistan, Libya, Mısır ve Suriye mahvedildi. Gerek uluslararası gelişmeler gerekse sahip olduğu feraseti ile daima haklı çıkan Erbakan’ın, “Sırada İran ve Türkiye var” uyarısı son derece dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor. Ortadoğu'daki 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini söyleyen dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condeleezza Rice’ın Ortadoğu'daki 22 ülkenin sınırlarının değişeceği yönündeki beyanatını da akıllardan çıkarmamak gerekiyor. Sözün özü Irak’ta vahşetin her türlüsüne imza atan ABD ve diğer emperyalist güçler, yeni Irak’lar için pusuda bekliyor. Irak’ın ırak olmadığını anlamak ve buna uygun hareket etmek büyük önem arz ediyor.
 

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:24
Güneş 05:51
Öğle 12:43
İkindi 16:25
Akşam 19:25
Yatsı 20:45
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı