Kara eller, Tunus için devrede: Kim bunlar ve amaçları ne?

Tunus'ta devrimin kazanımlarını yok etmek için kirli bir plan işliyor. Perde önünde Tunus Cumhurbaşkanı Kais Sait olsa da, perde arkasında bambaşka güçler var.

DÜNYA 28.07.2021, 20:55
21
Kara eller, Tunus için devrede: Kim bunlar ve amaçları ne?
Tunus'ta 2010 yılının Aralık ayında Muhammed Buazizi isimli bir sokak satıcısı bir kadın polisin kendisine tokat atmasına protesto olarak intihar girişimine bulundu ve kendini yaktı.
Bu olay tüm Tunus'ta halk öfkesinin başlamasına neden oldu 23 gün süren hararetli protestoların ardından 23 yıllık diktatör Zeynet Abidin Bin Ali devrildi ve Suudi Arabistan'a kaçtı. Böylece uzun yıllar sonra Arap coğrafyasında bir devrim yaşanmıştı, Tunus'ta yaşanan Yasemin devrimi diğer Arap ülkelerine de ilham kaynağı olacaktı. Uzmanlar daha sonra dünya tarihinde Yasemin Devrimi'nin sosyal medya üzerinden organize edilen ilk devrim olduğunu söyleyecekti.
                                       (Tunus devrimi 2011)
Tüm coğrafyada devrimler başlayacaktı ancak hiç bir Arap ülkesinde devrim kazanmayacaktı. Suriye, Yemen'de bugün de devam eden iç savaşlar başlayacaktı. Mısır'da 1 yıllık özgürlük döneminin ardından yeniden askeri cunta iktidarı ele geçirecekti. Fas'ta ise hükümet sistemine geçilse de yönetim halen kralın elinde.
Tunus'ta devrim sonrası huzur ortamı sağlanamadı. Bin Ali sonrası yapılan ile seçimde Raşid El Gannuşi önderliğindeki İslami En Nahda hareketi kazandı. Nahda'nın snadıktan birinci çıkması Suudi Arabistan ve Mısır ile Birleşik Arap Emirlikleri için bir sinyal oldu. Gannuşi İslam dünyası içerisinde Mursi'nin devrilmesinden sonra İslami bir isim olarak kitleleri heyecanlandıran bir isim olabilirdi.
Tunus'ta İslami kesimlerin başarısı Suud ve BAE yönetimlerini kendilerine göre tehdit ediyordu. Bu nedenle Tunus için düğmeye basıldı. Ülke içerisinde dindar-laik tartışması başlatılacaktı. Planlanan gibi de oldu Tunus'ta laik kesimler 2013 yılında geniş protestolara başladı aynı yıl önemli solcu liderlerinden Şükrü Belayi'nin öldürülmesi ipleri daha da gerdi.
Ancak burada beklenin aksine Gannuşi daha esnek iç ve dış politika izlemeye başladı. Nahda diğer partilerle iktidarını bölüştü. İslami Nahda partisi ve laik sol eğilimli Nida Tunus Partisi aynı koalisyon içerisinde yer aldı. Bu esnek politika Suud, Sisi yönetimindeki Mısır'ın ve BAE'nin planlarını suya düşürdü. Aslında planları suya düşenler sadece bunlar değildi. Mursi'nin devrilmesinde açık açık destek olan siyonist İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri de şimdi Tunus'ta İslami kesimin ivme kazanmasında korkuyordu.
Dindar-laik gerilimi planı tutmayınca Tunus'ta DEAŞ terör örgütünün saldırıları başladı. Tunus'ta art arda patlamalarla hem ülkede güvensizlik ortamı inşa edilmeye çalışıldı hem de ekonominin inşasının önüne geçildi.
                                       (Nahda lideri, Raşid el-Gannuşi)
Ancak DEAŞ planı da tutmadı. Nahda parlamentoda birinci ve hükümetlerde kendisine yer bulan bir siyasi yapı olarak kaldı.
2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerine sıra geldiğinde Nahda hareketi politik kimliği olmadığı ve siyasi tartışmaların içerisine çekilmeyeceği ve bir hukuk adamı olduğu için Kays Said'i destekledi.
                                      (Tunus Cumhurbaşkanı Kais Said)
Ancak Said seçilmesinin hemen ardından siyasi partilerle tartışmalara ve dış politikada Fransa ve Tunus devriminin başarısını tehdit olarak gören Körfez ülkeleri ile yakınlığa soyundu.
Bugün ise Said aynı körfez ülkelerinin arkasında olduğu bir darbe sürecini yönetiyor. Plan kesin Tunus'ta İslami kesimin yükselişini engellemek ve ülkeyi Körfez ülkelerine bağlı hale getirmek.
Bu durumun karşısında ise İslam dünyasının oluşturduğu Tunus halkı ile dayanışma ve Tunusluların darbeye ''hayır'' demesi durabilir.
Analiz haber: Kazım Kazımov

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 20 Nisan 2024
İmsak 04:24
Güneş 05:51
Öğle 12:43
İkindi 16:25
Akşam 19:25
Yatsı 20:45
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı