Katsayı garabetinden şampiyonluklara

İmam Hatipliler Derneği ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan, Millî Gazete’nin sorularını cevapladı

GÜNDEM 13.09.2021, 04:35
3
Katsayı garabetinden şampiyonluklara
“İmam hatip liselerinde başarı yükseliyor. Siirt Kurtalan’dan Suriyeli muhacir gencimiz, LGS’de 500 tam puan aldı ve adını birinciler arasına yazdırdı. YKS derecelerinde de ilk 10’da Konya, Bursa ve İstanbul’dan gençlerimiz bulunuyor. İlk yüzde ise Türkiye’nin dört bir yanından 10’un üzerinde şehirden şampiyonlarımız var. İlk 100’de 42, ilk 1000’de de 387 imam hatipli gencimiz yer aldı.”

“Proje imam hatip okullarımızda 9 ayrı dilde hazırlık sınıfı mevcut; İngilizce ve Arapça ile başlayan bu süreç Almanca, İspanyolca, Rusça, Çince, Farsça, Fransızca ve Japonca ile devam etti. Allah’a şükürler olsun, bu okullardan mezun olan gençlerimiz iyi bir donanımla yetişiyor.”
“9 yabancı dilde eğitim veren 54 tane imam hatip lisemiz var. Çince öğreten İHL’ler var. Adeta Dışişleri koridorlarına eleman yetiştiriyoruz. Ticareti de yapacak olan gençler bunlar. Üniversite sınavında ilk binde 387 derece yaptı İHL’ler. Okullaşma oranı imam hatiplerde 1/5’tir. 5 okuldan sadece birisi imam hatip lisesi. Bu alanda özellikle algı meydana getirilmek isteniyor. Öğrenci dağılımında ise yüzde 18-19 oranında. Devlete en az maliyetle en fazla katma değer kazandıran okullar imam hatipler. İmam hatip liselerinde, okul aile birliklerine büyük önem veriyoruz.”
Bunları söylüyordu, 470 yerel derneği bünyesinde barındıran ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Başkanı Abdullah Ceylan.
Geçtiğimiz günlerde Aksaray’da, Aksaray Valiliği ev sahipliğinde, ‘adalet ve merhamet’ şiarı ile gerçekleştirilen ÖNDER’in 18. kurultayı vesilesiyle sohbet ettik, Abdullah Ceylan’la.
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Başkanı Abdullah Ceylan, Millî Gazete’nin sorularını cevapladı. Biz sorduk, Ceylan cevapladı:
- Biraz ÖNDER’den bahseder misiniz? ÖNDER ne için kuruldu?
- ÖNDER’in hikâyesi aslında bir neslin hikâyesi. 1951 yılına, imam hatip okullarının ilk kurulduğu döneme gidersek, imam hatipler tüm zorluklara, karşı çıkışlara rağmen rahmetli Adnan Menderes ve Tevfik İleri’nin siyasi iradesini de ortaya koymasıyla kurulmuş okullardır. İstanbul İmam Hatip Okulu ile birlikte Türkiye’nin 7 şehrinde açılır okullar. Öğrenciler, Anadolu’nun dört bir yanından gelir, bu okullarda eğitim alır ancak üniversitede gidebilecekleri bir bölüm yoktur. Bu sebeple yine devlet makamlarının kapısını aşındırmaya başlarlar. Tam bu süreçte, “Bireysel çabalarınız sonuç vermeyebilir, en iyisi siz bir dernek kurun” önerisiyle İstanbul İmam Hatip Okulu mezunları tarafından ÖNDER kurulur. Ondan sonra da yüksek İslam enstitülerinin açılmasına ön ayak olur. Bu süreç daha sonrasında da şehir şehir okulların yapılması, eşyalarının alınması, öğrencilere burs verilmesi gibi imam hatipleri ayakta tutacak çalışmalarla desteklenir.
- ÖNDER İmam Hatipliler Derneği neden önemli? Misyonu, vizyonu nedir?
- Aradan yıllar geçti; durumlar ve ihtiyaçlar değişti. Artık binalar, fiziki mekânlar, imkânlar için değil uğraşımız. Allah’a şükür bugün çok modern, en iyi eğitimin verildiği, ulusal ve uluslararası etkileşim içinde gençlerimizin yetiştiği okullarımız var. Bugün de gençlerimizin en güzel şekilde yetiştirilmesi amacıyla müfredata, eğitim yöntemleri ve materyallerine ilişkin bilimsel araştırmaların yapılarak önerilerin sunulması, yasal düzenlemeler üzerine raporların hazırlanması, özel konular üzerinde çalıştaylar ve kurultaylar yaparak somut önerilerin sunulması üzerine çalışıyoruz. Gençlerimizin iyi bir insan, iyi bir Müslüman, kültür ve medeniyetimizin değerlerinden beslenen aynı zamanda tüm dünyaya açık, dil bilen, teknolojiyi iyi kullanan ve üreten bireyler olarak yetişmesi için gayret ediyoruz. Ülkemiz, İslam dünyası ve tüm insanlık için alternatifler üreterek sorunlara çözümler bulmak gayemiz. İddialı görünebilir ama biz bu yolda karınca misali ateşe su taşımaya her zaman devam edeceğiz.
- Günümüzde en çok konuşulan ve tartışılan hususlardan biri şu; imam hatip liselerinde istenen, arzu edilen şuur veriliyor mu, verilebiliyor mu? Bu konuda hangi adımların atılması gerekiyor sizce?
- Ben buna katılmıyorum, bu söylem bugünün veya dünün sorunu değil, yüzyılların sorunu aslında. İnsanoğlu her zaman geçmişe öykünme ve geleceği eleştirme noktasında ifratla tefrit arasında. Kanıksanmış haliyle geçmiş her zaman iyidir, özlemle yâd edilir, bugün ve gelecek kötüdür, üstüne korkutucudur. Bizlerin de farkında bile olmadan “ah şu gençler” veya “zamane gençleri” diye başlayan cümleler kurduğumuz olur. Tam tersine gençler işin doğası itibarıyla bizden farklı bir üsluba, hayat tarzına ve bakış açısına sahip ama yanlış değiller. Bizim yetişkinler olarak bakış açımızı değiştirmemiz sürekli düzeltme ve kendi gördüğümüz ve yaşadıklarımızı onlarda görme saplantımızdan vazgeçmemiz gerekiyor. Bugün imam hatipli gençlerimiz de bizim zamanımızdan çok daha farklı bir yerde. Bilinç, şuur, inanç ve azim olarak bizden çok daha ilerde, kendilerini tanıyor, dünyayı tanıyor ve ne istediklerini biliyorlar. Pırıl pırıl gençlerimiz yetişiyor. Bizim üzerimize düşen, eleştirmek yerine önce kendimizden başlamak ve onlara iyi mihmandarlık yapmak.
- İmam hatip liselerindeki mevcut müfredat ve öğretmen-eğitim kalitesinden memnun musunuz?
- Türkiye’deki ilkokul, ortaöğretim ve yükseköğretimde yani toplamda eğitimde kalite neyse imam hatip liselerindeki de odur. Müfredatta, öğretmende, eğitim kalitesinde ne tür sıkıntılar varsa az veya çoğu imam hatip okullarına da yansıyor. Bu çerçevede gençlerimizi hem mesleğe hazırlık anlamında hem de ezbere dayalı değil, hayatın içinden, doğal öğrenme yöntemleriyle bir eğitim sürecinden geçirmek önemli. Eğitimde öğrenci, öğretmen ve aile bir bütün ve üçlü bir sacayağı. Çok başarılı öğrencilerimiz kadar fedakâr, özverili, kendisini sürekli geliştiren ve bunu bir yaşam tarzı haline getiren öğretmenlerimiz var. Onları daha çok sosyal sorumluluk çalışmalarında, çocuklarımızın hayatına dokunan güzel işlerde görüyoruz. Bir öğretmenin bir sınıfın, bir okulun kaderini değiştirdiğine şahit oluyoruz. Gerçek ilim ehli ve bunu peygamber mesleği olarak gören öğretmenlerimize ne mutlu.

- ÖNDER olarak önümüzdeki dönem hangi farklı faaliyetlere imza atmayı planlıyorsunuz?
- Pandemi ile birlikte bireysel ve toplumsal olarak alışkanlıklarımız değişti; uzaktan eğitim geçen bir buçuk yıllık sürede ciddi olarak hayatımıza girdi. Nasıl ki, bazı eğitim kurumları bugün öğrencilerini online eğitimle Amerika’dan, Avrupa’dan uluslararası diploma ile mezun ediyorsa artık biz de tamamen mekândan münezzeh, daha geniş katılımlı, zaman ve ekonomik olarak da daha az maliyetli programlara yöneliyoruz. Bunun yanında okulun yalnızca dört duvardan ibaret olmadığını bilerek tüm hayatlarında gençlerimizi desteklemek üzere eğitim ve kişisel gelişim programları düzenliyoruz. Bunlar, kitaptan, sinemadan, belgeselden, makaleden, geziden, müzakere halkalarından ve buna benzer çok katmanlı eğitim süreçlerinden ibaret. Türkiye’nin Önderleri, Çelebi, Fikir Yumağı programları bu çerçevedeki programlar. Mesleğimin Fragmanı ve Kariyer Ofisi programlarıyla ortaokuldan üniversiteye kadar gençlerimizle sağlam bir mentörlük ilişkisi kuruyoruz. Belli bir bölümün içerisindeki bir alanla alakalı tematik kamplar planlıyoruz. Mesela hukuk öğrencileri bir araya gelerek aşı ile ilgili gündemi insan hakları hukuku açısından tartışıyorlar.
- ÖNDER neticede bir sivil toplum kuruluşu. Muhatap olduğunuz resmi kurum ise Millî Eğitim Bakanlığı. MEB’le koordineli çalışabiliyor musunuz?
- Biz bir sivil toplum kuruluş olarak her durumda gençlerimizin eğitim hakkını savunduk, eğitimlerinin daha iyi bir noktaya gelmesi için mücadele ettik. Okullarına alınmadıklarında, katsayı uygulandığında, okulları kapatıldığında bir taraftan ilgili bakanlıklarla, hükümetle görüşmelerimizi sürdürürken bir taraftan da meydanlara çıkıp sesimizi duyurduk. Daha sonraki dönemlerde okullarımızdaki müfredat üzerine, seçmeli dersler üzerine ciddi çalışmalarda bulunduk ve bu çalışmalarımıza devam ediyoruz. Her yıl düzenli kurultaylar, çalıştaylar düzenliyor, akademisyenlerle çalışmalar yaparak çıkan sonuçları rapor olarak bakanlığımıza sunuyoruz. Din Öğretimi Genel Müdürlüğümüzle birlikte imam hatipler üzerine istişare içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
- Teşekkürler.

- İmam hatip liselerinin üniversite başarılarını yeterli buluyor musunuz?
- Özellikle proje imam hatip liselerimizin açılması ve iki yıldır mezun vermesiyle birlikte gençlerimiz sınavlarda Türkiye dereceleri alıyor, çok iyi üniversitelere yerleşiyorlar. Bu başarı sadece büyük şehirlerdeki marka okullara da ait değil. Örneğin Siirt Kurtalan’dan Suriyeli muhacir gencimiz, LGS’de 500 tam puan aldı ve adını birinciler arasına yazdırdı. YKS derecelerinde de ilk 10’da Konya, Bursa ve İstanbul’dan gençlerimiz bulunuyor. İlk yüzde ise Türkiye’nin dört bir yanından 10’un üzerinde şehirden şampiyonlarımız var. İlk 100’de 42, ilk 1000’de de 387 imam hatipli gencimiz yer aldı. Bunlar bizim için gerçekten güzel ve sevindirici başarılar. Yeterli mi; elbette değil.
Biz gençlerimizin eğitimde, iş hayatında ve sosyal hayatta başarılı olması için üzerimize düşeni, her gün daha fazlasını yaparak yerine getirmeye çalışacağız, Allah izin verirse.
- Proje imam hatip liseleri bu eğitim alanında nasıl bir yol açtı? Memnun musunuz?
- Proje imam hatip liselerimiz aslında gençlerimizin yetenekleri, kişisel eğilimleri ve tercihleri noktasında en isabetli tercihte bulunabilmeleri amacıyla belli alanlarda eğitim veren okullar. Fen ve sosyal bilimler, dil, hafızlık, sanat ve musiki, spor, teknoloji, uluslararası ve ilahiyat odak programı olmak üzere 8 ayrı alanda proje okullarımız mevcut. Bu okulların büyük bir kısmı merkezi sınavla öğrencilerini alıyor, bir kısmı da yetenek sınavıyla öğrencilerini belirliyor. Okullarımızda ayrıca 9 ayrı dilde hazırlık sınıfı mevcut; İngilizce ve Arapça ile başlayan bu süreç Almanca, İspanyolca, Rusça, Çince, Farsça, Fransızca ve Japonca ile devam etti. Allah’a şükürler olsun bu okullardan mezun olan gençlerimiz iyi bir donanımla yetişiyor. Musiki okullarımızdan mezun olan gençlerimiz korolar kuruyor, konserler veriyor, TRT’de programlar yapıyor. Dil öğrenen gençlerimiz o dilde kitaplar yazıyor, uluslararası programlar düzenliyor. Emeği geçenlerden Rabbim razı olsun.
Adnan ÖKSÜZ

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 25 Nisan 2024
İmsak 04:16
Güneş 05:44
Öğle 12:42
İkindi 16:26
Akşam 19:29
Yatsı 20:51
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı