Kaybedeni olmayan yarışma yarın!

AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, Siyer-i Nebi Yarışması’na yüz binlerce gencin başvurduğunu, bunun ülke adına umut verdiğini ifade ederek, Peygamber Efendimizin (S.A.V.) hayatının gençlerin öğrenmesi ve örnek alması için önemli bir fırsat olduğunu söyledi. 
Yaptığı çalışmalarla her daim gençliğin yaşadığı sorunlar karşısında ahlaki ve manevi çözümler üreten Anadolu Gençlik Derneği (AGD) ve Millî Gençlik Vakfı (MGV) Siyeri Nebi Yarışması’na başvurular tamamlandı. 6 Mayıs günü tüm ülkede yapılacak yarışmaya şimdiden yüz binlerce genç başvuruda bulundu. Ortaöğretim düzeyi şeklinde yapılacak yarışmada Asr-ı Saadet dönemine ilişkin sorular gençlere yöneltilecek. Sınava katılacak yüz binlerce genç, sınav sonuçlarına ise 27 Mayıs günü online olarak bakabilecek.
AGD-MGV Genel Başkanı Salih Turhan, konuşmasının son bölümünde ise Anadolu Gençlik Derneği’nin çalışmaları hakkında bilgi vererek, 10 yıldır Peygamber Efendimizin (S.A.V.) hayatını gençlerin öğrenmesi ve örnek alması için düzenledikleri Siyer-i Nebi sınavının bu yıl 6 Mayıs tarihinde yüz bini aşkın gencin katılımı ile gerçekleşeceğini ifade etti.
Turhan, yarışmanın temel amacı hakkında bilgiler vererek, “Bu çalışmaları yapmamızdaki maksadımız; normal bir yarışma yapalım birinci, ikinci, üçüncü belirleyelim diye yapmıyoruz. Özellikle gençlerimizin hem ortaokul düzeyinde hem lise düzeyinde önderimiz, rehberimiz, liderimiz Efendimizi (S.A.V.) tanısınlar, O’nu bilsinler ve hayatlarını tatbik etsinler diye bu çalışmaları ortaya koyuyoruz. Ve bunu yaparken de elhamdülillah bu çalışmanın karşılığı açısından söylüyorum, binlerce gencimiz Allah Resulü’nün (S.A.V.) o örnek hayatını kendilerine örnek kabul edip hayatlarına ve birçok değişimleri, dönüşümleri yaşadılar. 10 yıldır bizatihi görmüş olduk. Mesela, madde bağımlısı bir çocuğumuz bu yarışma vesilesiyle onu bıraktı. Anadolu Gençlik Derneğimizin bir yıldır ilçe başkanlığı vazifesini yürütüyor. Ya da İslami olarak hiçbir altyapısı yokken; bu yarışmadaki okuduğu bir kitap, Allah Resulü’nden öğrendiği bir hadis-i şerif bundan etkilenip ailesi ile birlikte namaz ibadetine başlıyor. Hem toplumsal ahlaki meseleler, madde bağımlılıkları hem de gençliğimizin hayata entegrasyonları hem de İslam’la tanışmasına vesile olan bir yarışma” değerlendirmesini yaptı.
AGD’nin milli ve manevi değerler noktasında önemli çalışmalara imza attığını söyleyen Turhan, “Anadolu Gençliğimiz, Türkiye’nin en önemli gençlik teşkilatıdır. Biz gençlerimizi milli ve manevi değerler noktasında yetiştirmenin gayreti içerisindeyiz ve şükürler olsun Türkiye’de hiçbir gençlik teşkilatına nasip olmayan 48 yıllık bir ömrümüz var. Bu süreci incelerken de başladığımız günden bugüne kadar kafamızı öne eğecek hiçbir çalışma yapmamışız. Toplum içinde değerlendirirken Anadolu Gençliğini, insanımız parmak ile gösteriyor. Örnek olarak gösteriyorlar” ifadelerini kullandı.
Turhan, Anadolu Gençlik Derneği’nin kurulduğu günden bu yana pozisyonunun değişmediğini vurgulayarak, “Türkiye’de siyasi çalkalanmalar ve pek çok olaylar meydana geldi. Ancak Anadolu Gençlik Derneğimiz 48 yıldır tuttuğu eli bırakmadı. Bundan sonra da bırakmayacak. Biz Millî Görüş mensubuyuz, Millî Görüş’ün ortaya koyduğu temel esaslara bağlı bir şekilde dün nasıl duruyorsak bugün de aynı şekilde duracağız. Yarın da inşallah kıyamet sabahına kadar duruşumuz devam edecek, hiçbir zamanda taviz vermeyeceğiz” cümlelerini kullandı.
Turhan, konuşmasına “Anadolu Gençliğin Erbakan Hoca’nın yolundan gitmediği” yönündeki eleştiriler için, “Bu cümleleri kullananlar Hocamızın tabiriyle palyaçoya benzer. Bizim tutumumuz, duruşmuş hep Erbakan Hocamızın yanında oldu. Erbakan Hocamızın ilkeleri etrafında oldu ve bundan sonra da böyle devam edecek. Hiçbir kimsenin bu konuda şüphesi olmasın. Erbakan Hoca’yı sevdiğini söylemek lafla olmaz. Bir insanın Erbakan Hoca’yı sevdiğinin göstergesi olarak faizsiz bir düzeni savunması, adil bir düzeni ortaya koyması ve desteklemesi, İslam Birliği’ni savunması gereklidir” diyerek sözlerini sürdüren Turhan, Erbakan ile alakalı güzel cümleler paylaşmak yerine Hoca’nın ortaya koyduğu istikamet üzerine yürümekten geçtiğini vurguladı.