Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV’de yayınlanan Lider Masası programının konuğu oldu. Kızılay'la ilgili dikkat çeken ifadeler kullanan Kemal Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı olduğumda ilk yapacağım işlerden biri Kızılay'ı eski sahiplerine yani gönüllü olarak koşan ve yardım yapanlara teslim edeceğim" diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Ben bu iktidara güvenmiyorum. Ankara'nın ortasında Sinan Ateş katledildi, Saray sessizliğini korumaya devam ediyor. Bu cinayetin aydınlatılması lazım. Polisin tutanakları savcıya göndermesi lazım. Toplum bunu izliyor biz de izliyoruz. Olayı örtmeye çalışacaklar. Aileye söz verdim, bu bizim için namus meselesidir dedim. Gerçek failleri tutuklanıncaya kadar bu işin takipçisi olacağız dedim, bu bir insanlık görevidir. Siz o sanığı hangi gerekçeyle evinizde tutuyorsunuz, bunlar sorulacak, az kaldı.
Siz bir ülkeye adaleti getiremezseniz hiçbir şey getiremezsiniz. Siz devlet olarak bu tür bir olaya izin veremezsiniz. Arkasında hangi mesele var, tüm bunların araştırılması gerekiyor, siz olayı kapatıyorsunuz. Neden, güç başka bir yerde, yargıya, savcıya, polislere baskı yapıyor. Polislere ve savcı arkadaşlara söylüyorum, cesaretli olun, hiç endişe etmeyin, bu olayı tüm ayrıntılarıyla yazın, davanızı açın, onların güvencesi olacağız.
Delil kararttığınız andan itibaren katilleri koruyorsunuz demektir. Bir kamu görevlisi yargının önüne çıkarır katilleri, devlette bir şey kaybolmaz, umarım böyle bir şey yoktur. Tutanağı tutanlar da imha edenler de hayatta, ortaya çıkar. Bu ülkede polis tutanak tutmuşsa, o polisin namusudur.

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Hanım adalet istiyor. Gözleri yaş dolu, ağladı. Kendisini teselli ettim. Ankara'nın ortasında eşim katledildi diyor. Çocuklarım babasız kaldı diyor. Hangi gerekçeyle katledildi? Ülkücünün çok sevdiği bir insan, akademisyen. Yetenekli bir kişi, siz yeteneği yok ediyorsunuz.
5'li çeteler dediğim, devleti soyanlar. Haksız kazanç elde edenler. Ben neden cumhurbaşkanı olmak istiyorum? Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmayacaksam neden cumhurbaşkanlığı yapayım? Ne kadar olumsuz yasa dışı iş varsa üzerine gideceğim. Bütün bu güçler elbette benim gibi adamı istemiyor. Kaçırılan paraların tamamının nerede olduğunu biliyoruz.
Siz en düşük emekli maaşını 7 bin 500 TL yapıyorsanız, ona paralel olarak daha fazla prim ödeyenlerin de maaşını artırmanız lazım. 7 bin 500 TL düşük tabi. Açlık sınırının altında bir rakam.
Deprem olduğunda Ali Öztunç, Kahramanmaraş milletvekilimiz sabah 4.30-5 arası aradı. Ben hemen televizyonu açtım. Depremin Kahramanmaraş merkezli olmakla beraber çok geniş bir alanı kapsadığını gördük. Sonra valilikleri, belediye başkanlarını aradım. Geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Ben hemen ertesi gün deprem bölgesine gittim. Felaketi birebir canlı olarak gördüm.

Kızılay'ı eski ruhuna kavuşturacağız. Kuruluş amacına uygun yeniden yapılandıracağız. Geçmişte Kızılay'da görev yapmış başkanlarla ve kişilerle bir araya geldim. Onlara bir söz verdim. Cumhurbaşkanı olduğumda ilk yapacağım işlerden biri Kızılay'ı eski sahiplerine yani gönüllü olarak koşan ve yardım yapanlara teslim edeceğim. Kızılay'ı rant değil, yardım amaçlı kuruluş olarak görenlere teslim edeceğim. Siz nasıl olur da Kızılay'ı 5 maaş alan adamlara teslim edersiniz.

Birinci turda biter benim kanaatim. Vatandaş değişimden yana. Siyaset kavga aracı değil, halka iyilikte yarışmadır. AK Parti muhalefete düştüğünde görecek. Türkiye'yi dünyayla yarışan bir ülke haline getirmek istiyoruz. Türkiye yeni bir hamle yapmak zorunda. Hakarete karşıyım. Kim olursa olsun. Eleştirebilirsiniz. Ben siyasi partileri ziyaret ediyorum. Memleket Partisi'ni de ziyaret edeceğim. Bu benim bir anlamda doğal görevim. Muharrem İnce'den beklentim, birinci turda bu işi bitirmemiz lazım. Olması gereken budur.

Siyaset bir şikayet alanıysa siyaset olmaktan çıkar. Bunu bugünün Türkiye'sinde konuşmanın mantığı yok. Herkes elinden geldiği kadar çaba harcadı. Eksik de, kusur da olabilir. Geçmişe dönüp eleştiriler üzerinden bugüne bir şeyler çıkarmayı doğru bilmiyorum.