Kudüs yalnız değildir

Dünya Kudüs Günü etkinlikleri ‘Kudüs dalnız değildir’ sloganıyla düzenlendi…

GÜNDEM 08.05.2021, 04:35
11
Kudüs yalnız değildir
Dünya Kudüs Günü münasebetiyle İran Kültür Evi tarafından online olarak “Kudüs yalnız değildir” paneli gerçekleştirildi. Programda İsrail tarafından Filistin’e karşı yapılan insanlık dışı tavra tepki gösterilirken “Filistin yalnız değildir” mesajı verildi. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, “Ne zaman ki Kudüs farklı zihniyetlerin, işgalci Siyonistlerin eline geçti, huzurun yerini kargaşa, adaletin yerini zulüm aldı” dedi.
Programda İran Büyükelçisi Mohammad Farazmand, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Eşin, İran Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Mahmut Sıtkızadeh ve yazar Hasan Kanaatlı, birer konuşma yaparak Kudüs ile ilgili mesajlarını dile getirdiler.

Kudüs ve Filistin konusunun Müslümanlar için önemli olduğunun altını çizen İran Büyükelçisi Mohammad Farazmand, “İnsani değerler açısından Filistin’i kabul etmek aslında adalet isteğinin bir kıstasıdır. Hiç kimse bu adalet isteğini kabul etmeden kendisini adalet taraftarı olduğunu söyleyemez. Filistin’de 70 yıldır zulüm süregelmiştir. Filistin’de insani normlara karşı her türlü davranış hâlâ sürüyor. Aslında bu rejim hiçbir hukuk ve kaideye bağlı değildir ve ardında büyük güçler durmakta” dedi.

Farazmand, “Hiçbir anlaşma ve belgede herhangi batı gücünün bir topluluktan kurtulmak için vatan kurması kabul edilmemiştir. 1948 yılında Filistin’in gerçek sahipleri Filistin’den sürüldü. Bu açık cinayet daha sonralarında da devam etmiştir. Bir toprağı düşmanca gasp etmek ve açıkça cinayetleri halen devam ediyor. Filistin, Batı tarafından dünyaya dayatılan düzenin bir sırrıdır. Batı, bu rejime sessiz kaldı. BM’nin 1948 yılındaki anlaşmasından bu yana kadar İsrail, hiçbir antlaşmaya bağlı kalmadı. En son İbrahim Barış Planı. Amerika’nın adilane olmayan hareketlerinin bir sembolüdür. İsrail ile normalleşme yoluna gitmişlerdir. 1948 yılına kadar Filistin’de yaşayanlar kardeşçe ve huzur içerisinde yaşıyorlardı. Kudüs bizim için ilk secde ettiğimiz yer ve Peygamber Efendimiz’in miraç vakasını yaşadığı yerdir. Uluslararası toplum bu zulme göz yummamalı” ifadelerini kullandı.

Her sene Ramazan ayının son Cuma gününün Kudüs Günü olduğunu hatırlatan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez ise, “Ramazan, Cuma ve Kudüs. Her biri bizler için birbirinden kutsaldır. Cuma gününe, Ramazan ayına ve Kudüs şehrine selam olsun! Filistinli kardeşlerimize ve tüm İslam âlemine selam olsun! Kudüs Müslümanlar tarafından fethedildiğinde tüm şehir halkının canları ve malları güvence altına alınmıştı. Selahaddin Eyyubi’nin temelini attığı barış ruhu, Kudüs’e yüzlerce yıl hâkim oldu. Haçlıların yaptıklarının aksine Selahaddin Eyyubi, kim olursa olsun tek bir Hristiyan’ı dahi rahatsız etmemiş, Kutsal Kabir Kilisesi’nin yıkılması isteğini reddetmiş, binlerce Hristiyan’ın kentten fidye ödemeden ayrılmasına izin vermiş ve Hristiyan kadınlara ve yetimlere hediyeler verdirmiştir. Osmanlı Devleti hâkimiyeti boyunca da Kudüs, tüm dinlerin özgürce yaşam sürdüğü bir barış kenti kimliği olma vasfını korumuştur. Ne zaman ki Kudüs farklı zihniyetlerin, işgalci Siyonistlerin eline geçti, huzurun yerini kargaşa, adaletin yerini zulüm aldı” ifadelerini kullandı.

Filistin konusunun tüm Müslümanlar için önemli bir konu olduğunu vurgulayan Bitmez, “1948’den bugüne ise Kudüs, kan, zulüm ve gözyaşının her geçen gün daha da arttığı bir şehir haline geldi. Maalesef her Ramazan olduğu gibi bu yıl da işgalci İsrail, Filistin topraklarına insanlık dışı saldırılarda bulunmaktadır. Adım adım planlarını yürüten, her geçen gün Filistinli kardeşlerimizi topraklarından uzaklaştıran, 3 çeyrek asırdır oluk oluk kan ve gözyaşı akıtan İsrail, pervasızlığına devam etmektedir. Tüm insanlık ve özellikle İslam âlemi ise Filistin konusunda uzunca bir süredir tarih ve vicdanlar huzurunda geçtikleri bu büyük sınavdan ne yazık ki sınıfta kalmaktadır. İsrail’in bu vahşetinden daha can acıtıcı olan ise Müslümanların bir araya gelip, bu pervasızlıklara dur diyememesidir! Üzülerek, canım yanarak ifade ediyorum ki; Siyonistler ve işgalciler bu cesareti biz Müslümanların dağınıklığından ve bir araya gelememesinden alıyor. Hâlbuki Kudüs ve Filistin, tarih boyunca Müslüman topluluklar arasında hiçbir ihtilafa düşülmeden ortak bir noktada buluştuğumuz bir konu başlığı olarak ayrı bir öneme sahiptir” şeklinde konuştu.

Rahmetli Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Kudüs davasına ömrü boyunca sahip çıktığının altını çizen Bitmez, “Ömrünü tüm insanlığa saadet, huzur, adalet ve barış getirmek için adeta vakfeden Millî Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan deyince akla ilk gelen de kuşkusuz ki Kudüs davasıdır. Rahmetli Hocamız, eline ne zaman en ufak bir imkân geçse bunu Kudüs’ün bağımsızlığı için harcamıştır. Ömrü boyunca Kudüs’e ve Filistin’e sahip çıkmıştır. Sadece sözün yeterli olmadığını, somut adımların atılması gerektiğinin altını her fırsatta çizmiştir. Filistin ve Kudüs konusunda bizi her zaman şu tarihi sözleriyle uyarmıştır, ‘Görevi layıkıyla yapmak başka bir şeydir. Bir şey yapıyormuş gibi lafla geçiştirmek başka bir şeydir. Laf yetmez, hareket, aksiyon ve çözüm gerekir.’
Evet, artık sözün tükendiği günlerdeyiz. Kudüs’e sahip çıkmak, Filistinli kardeşlerimizin yanında saf tutmak ve bunları sadece lafla değil, icraata dökmek hepimizin en asli görevidir. Zaman, bir an evvel görevimizi layıkıyla yerine getirme, aksiyon alma, harekete geçme ve çözüm bulma zamanıdır” diye konuştu.

* Bitmez, değerlendirmesinin son bölümünde ise, “Kudüs’ün, Gazze’nin ve Filistin’in işgalci, ırkçı emperyalist Siyonistlerden tamamen temizlenmesi ve yeniden beşeriyetin beşiği, huzur ve barış yurdu olmasını temin etmek en kutsal vazifelerimizdendir. Özgürlük bayrağını Kudüs’ün semasında ve Mescid-i Aksa’nın üzerinde dalgalandırmak hepimizin en asli görevidir. Hepimizin kalbi Kudüs ve Filistin için atmaktadır ve atmalıdır. Zaman süslü laflar değil, icraat zamanıdır! Irkçı emperyalizm laftan değil, güçten anlar! Zulüm söz ile değil, güç ile son bulur. Güç ise ancak ve ancak Müslümanların devlet düzeyinde birliği ve beraberliği ile mümkün olur. Bunun için Allah’ı, kitabı, peygamberi, kıblesi bir olan her topluluğun ve devletin bir araya gelmesi hem imani, hem insani hem de tarihi bir vecibedir. Bu nedenle önce biz Müslümanlar bir araya gelmeliyiz ki; Kudüs’ü ajandamızın başına koyalım” dedi.

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 29 Mart 2024
İmsak 05:01
Güneş 06:22
Öğle 12:48
İkindi 16:20
Akşam 19:05
Yatsı 20:21
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı