Kurdaş: Aşılaması yüksek ülkelerde vakalar da yüksek

Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5'te canlı yayında Türkiye ve dünya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

GÜNDEM 07.09.2021, 15:00
18
Kurdaş: Aşılaması yüksek ülkelerde vakalar da yüksek
Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5'te Bilali Yıldırım'ın 'Buyrun Başlıyoruz' programında Türkiye ve dünya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.
Koronavirüs kapsamında 6 Eylül Pazartesi itibarıyla zorunlu hale gelen PCR testi konusunu gündemine alan Kurdaş, "Bu dayatma karşılığı olmayan bir dayatma. Özellikle çocuklarımızı teslim ettiğimiz öğretmenlerimizi böyle bir zorunluluğa tabi tutmak ve bu şekilde dayatmak kabul edilir bir durum değildir" dedi.
Program moderatörü Bilali Yıldırım'ın "Aşı olan bulaştırmaz diyemiyorlar. Aşı olmayana aşı ol dayatması var" şeklideki değerlendirmesine cevap veren Kurdaş, "Birileri çıkıp bu konuyu izah etmesi gerekiyor. Biz bu sürece temkinli ve itidalli yaklaşmak zorundayız. İşin hakikati şu ki: dünyada ve Türkiye'de korona ile mücadelede sahte bir mücadele yürütülüyor. Dünyada topyekün bu virüsü yenelim çabası sadece didaktik bazı talimatlar çerçevesinde, çeşitli psikolojik harp tekniklerinin dayatması ve korkutması var. Bu düzeninin silahla yapamadığını psikolojik harple yapma ve çarpıtma modeliyle karşı karşıyayız" diye konuştu.
Aşı ve koronavirüs salgını konusunda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine ve doğal ürünlerin tüketilmesine vurgu yapan Kurdaş, "Koronavirüs salgını çıktığından itibaren bağışıklık sistemi üzerinde hiç konuşulmuyor. Oysa koronavirüsle güçlü bir mücadele için bağışıklığın güçlendirilmesiyle en büyük mücadelenin yapılması gerekirdi. Ama dikkat ederseniz bunlar artık konuşulmuyor. Hâlâ endişeyle karşılanan ve hâlâ ne olduğu belli olmayan bir aşı ortaya çıktı. Bir yıla yakın süredir de bir aşılanma ve kampanyası ortaya çıktı. İşte bu çerçevede nişasta bazlı şeker (NBŞ) konusunu GDO'lu tohum ve market raflarındaki yediğimiz içtiğimiz katkı maddeler... Tarım Bakanlığı virüsle mücadelede nerededir, Sağlık Bakanlığı denetimler konusunda ne yapıyor? Bakın NBŞ konusunda Türkiye'de bir kot vardır. Bu geçtiğimiz yıllarda yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürüldü bir iki yıldır da yüzde 2 buçağa düşürüldü. Fakat hiçbir denetim yoktur. Ve bu bakımda bağışıklık sistemi düşük toplumda korona ile mücadele edilmez. Çünkü bizim doğal peynir yemeye ve katkısız yağ kullanma ihtiyacımız var. Ama NBŞ'in kullanılmadığı alan kalmadı gibi" ifadelerini kullandı.
Aşılama konusunda Sağlık Bakanlığı'na it verilerin net bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmadığını ifade eden Kurdaş, "Bazı ülkeler var neredeyse yüzde 100 aşılanmalara doğru gidiyor. Hem model olarak verilen bir ülke var İsrail. Bize de kabul ettirilmeye çalışıldı 'onlar vuruyorsa bizde vurabiliriz' denildi. Ama bugün İsrail'de bitmiş değil ki. Yine aşılanmanın çok yüksek olduğu ülkelerde de vaka sayıları artıyor. Türkiye'de de aşılamaya rağmen geçen seneye göre az vaka sayıları yok. Aşılama sonrası Türkiye'de de vaka sayıları attı... Bir doz aşı olanlar var, Sinovac olup Biontech aşı olmayanlar var. Tıpkı hasta ve vaka sayısı birlikte anılma meselesinde vardır. Daha sonradan hasta ve vaka ayrımı yapıldı şimdi de tam aşalı tam aşısız gibi bir takım söylemler geliştiriliyor. Bu duruma şöyle bakalım: vakaların yüzde 90'ı diyelim ki eksik aşılılardan ya da tersten bakalım yüzde 10'u aşılılarda oluşuyor ise demek ki bu aşı korumuyor. Yani eğer bu mesele böyle ise öğretmen aşı oldu ama yüzde 10'un içerinde geldi çocuklarımıza bulaştırıyorsa bu noktada devletin şeffaf olması gerekir" diye ifade etti.
28 Şubat üzerinden rövanşist eylemlere değinen Kurdaş, "70'li siyaset hayatımız hep bu kısır döngü içinde geçmiştir. Türkiye'de Milli Görüş hareketi siyasete bir derinlik ve anlam kazandırmıştır. Sağ-sol komünist-Avrupacı bir derinliği ve bir anlamı veren Erbakan Hocamız'dır. Çünkü Erbakan Hocamız 28 Şubat'ın gerçek mağdurudur. Aynı zamanda 28 Şubat'ı gerçek manada anlayan ve ona cevabını da veren Erbakan Hoca olmuştur ve tek direnen de o olmuştur. Bugünkü iktidar mesele 28 Şubat ile hesaplaştık diyor. 28 Şubat nasıl hesaplaşıldı. Erbakan Hoca'yı siyaseten uzaklaştırıldı nasıl bir hesaplaşma bu. Hesaplaşma dediğiniz şey onun ortaya çıkardığı bütün tahribatları ortadan kaldırmaktır. Nedir o arızalar Erbakan Hocamızın siyasetin dışında tutulması ise hemen onu siyasete dahil etmekti. Refah Partisi'ni ve Fazilet Partisi'ni kapattırsa o halde Saadet Parti ile ilgili algı yönetimine son vermektir. İslam Birliği'ne karşı yapılmışsa Türkiye'de D-8'lerle ilgili derhal bir iklimin ortaya çıkartılması gerekirdi. 28 Şubat faizle mücadeleye denk bütçeye karşı yapılmışsa faizin kaldırılması ile ilgili adımları atmanız gerekirdi. Havuz sistemini derhal geri getirmek gerekirdi. Çünkü 28 Şubat darbesi bunlara karşı yapılmıştı. Mücadele böyle yapılır. Siz 28 Şubat ile hesaplaşmıyorsunuz sadece ve sadece rövanşist duygularla siyaset yapıyorsunuz" diye konuştu.
6 Eylül 1980 Büyük Kudüs Mitingi'nin yıl dönemi hakkında da değerlendirmelerde bulunan Kurdaş, "6 Eylül 1980  Kudüs Mitingi Kudüs'e sahip çıkmak maksadıyla Milli Görüş'ün ikinci partisi olan Milli Selamet Partisi tarafından yapılmıştır. 12 Eylül 1980 Darbesi yapılıyor gerekçe olarak da 6 Eylül Kudüs Mitingi gerekçe olarak gösteriliyor. 12 Eylül'de de 28 Şubat'ta da bir maşa vardı bir de Amerika Birleşik Devletleri vardı. Maşalar bazen ortadan kayboluyor cezalarını alıyor ama Amerika Birleşik Devletleri stratejik müttefik olarak varlığını sürekli reforme ederek devam ettiriyor. Milli Selamet Partisi bu bakımdan hem coğrafyasına hem de ülkesine sahip çıkıyordu. Ancak 12 Eylül askeri darbesi yapıldı. Yeni bir iklim ortaya çıktı. İdeolojinin olmadığı fikrin olmadığı Milli Görüş'ün örselendiği ve Amerikancılığın muhafazakar bir şekilde inşa ettiği ANAP ortaya çıktı. 'Bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinler' denilen Amerikancı faizi kapitalizmin hakim olduğu bir dönem geçilmiş oldu"  dedi.
Afganistan'da Taliban'ın iş başına gelmesi üzerinden Amerika'nın işgalci ve terör eylemelerine değinen Kurdaş, "Terör eşittir İslam projesi 11 Eylül ikiz kuleler saldırısıyla başladı. Çünkü 11 Eylül'de ikiz kule saldırılarında Amerika Birleşik Devletleri kaynakları ve mahkemeleri El-Kaide veya Usame bin Ladin tarafından gerçekleştirmediğini biliyor. Bu bakımdan terör eşittir İslam dönemi ve sayfası açılıyordu. 11 Eylül saldırılarıyla ilgili açıldı Afganistan'da açıldı. Ve Amerika girerken de o propagandayla girdi çıkarken de o propagandayı devam ettirerek çıktı. Burada Irak' var. 2 milyon Müslümanı katlediyorsun terörist olmuyorsun. Ama siz bir grubu, bir halkı hatta bir inancı terörist ilan ediyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Cihatsız İslam anlayışının Kur'an-ı Kerim'e aykırı olduğunu ifade eden ve cihat ibadetiyle ilgili kötü algılar yapıldığını kaydeden Kurdaş, "Kur'an-ı Kerim'de doğrudan doğruya savaş açamıyorsunuz. Kavramsal bir savaş açıyorsunuz. Çünkü Kur'an'ın manası cihattır. Erbakan Hocamızda teşkilat eğitimlerinde çok anlattı. Kur'an-ı Kerim'de ilk yapılması gereken ibadet, en çok zikredilen ibadettir, zamanla sınırlı olmayan bir ibadet ve bir miktar ile sınırlı olmayan bir ibadettir. O kadar önemli ki Kur'an-ı Kerim'in tamamı aslında budur" diye konuştu.
11 Eylül iki kule saldırıları sonrasında İslamcı terör, cihadist İslam, siyasal İslam gibi kavramların yanlış ve maksatlı olarak İslam dinine karşı kötü amaçlı kullanıldığını belirten Kurdaş, "İslamcı terör, siyasal İslam, gibi kavramları reddediyorum. Ve özellikle Türkiye'de siyasal İslam kavramı yanlış addediliyor. Çünkü biz mesela Milli Görüşçüyüz, İslam'ın önüne asla hiçbir şey koymayız. Hiçbir kelime hiçbir kavram koymayız. Hocamız ne derdi: İslam İslam'ın tamamıdır. İslam İslam'ın yaşanmışlığıdır derdi. Bu bakımdan bir İslam'ın önüne bir kelime koyarak anlatamayız. Kendisini biliyor olmamız ve yaşıyor olmamız lazım. Birileri diyor ki siyasal İslam birileri diyor ki radikal İslam veya muhafazakar İslam dendiğinde bizim anladığımız İslam değildir. Batı dünyası ona bir şey yüklüyor... Bu kavram kimden gelirse gelsin tümden reddediyorum" ifadelerini kullandı.
Programında son bölümde yine PCR  testi ve aşılama konusuna değinen Kurdaş, "Bu aşı meselesi Türkiye'de toplumsal bir travmaya neden olacak bir gelişim içimde. Bu tartışmaya karşı herkesin bir seferberlik yapması gerekir. Bütün siyasi partiler bütün STK'lar, en başta Saadet Partisi en başta Milli Görüşçü kurum ve kuruluşlar farklı ve tehlikeli bir sürece doğru evrilirken bu tartışmalar biizm ciddi manada meseleye ilgi duyuyor olmamız lazım. Meselelerden kaçamayız ve kaçmıyoruz ciddi anlamda da eğiliyoruz. Bu konularda hep beraber daha uyarıcı davranmamız gerekir. Çünkü bu aşı ve PCR testi konusun herhangi bir partinin tabanının meselesi değil. Biraz önce bahsettim AK Partililer de muhalefet partileri de bundan muzdariptir. Ve bu konu da hukuk var mı yok mu belli değil. Özellikle mahalle baskısına, hukuk baskısına ve kurum ve kurulların baskısına karşı refleks geliştirmemiz lazımdır" değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 24 Nisan 2024
İmsak 04:18
Güneş 05:46
Öğle 12:42
İkindi 16:25
Akşam 19:28
Yatsı 20:50
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı