Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5'te 'Buyurun Başlıyoruz' programında seçimlere gidilen süreçte önemli değerlendirmelerde bulundu.
İttifaklı seçim sürecine girdiği süreçte hareketli süreçlerin yaşandığını dile getiren Kurdaş, partilerin ittifak trafiklerinin devam ettiğini belirtti.
Milli Görüş hareketinin partilerinde geçmişte ittifak çalışmalarının yapıldığını hatırlatan Kurdaş, Milli Görüş partileri koalisyon ve ittifaklar bakımından önemli bri tecrübeye sahip, belkide en büyük tecrübeye sahip. Önemli koalisyon hükümetleri ve 1991'deki ittifak çalışmasını kurdu ve yürüttü. Refah Parti, IDP ve MÇP bir ittifak kurmuştu. O günlerde üç partiyi toplasan yüzde 8 ediyordu; ama seçimden sonra yüzde 16'lık bir oyla TBMM'ye girildi ve Refah, Milli Görüş Partisi ve Erbakan Hocamız siyasetin seyrini değiştirdi" dedi.
İttifaklar tek bir partinin anlayışına göre şekillenmediğini ifade eden Kurdaş, uzlaşılarla inşa edilmiş bir sürece vurgu yaptı.
Kurdaş, şöyle devam etti:
" Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı farklı partilerden meydana geliyor. Burada ideoloji değil de uzlaşıla ön planda. Özellikle seçim öncesi ittifaklarda ideolojiler bir kenara bırakılarak uzlaşı metinleri üzerinden bir yola gidilir. Uzlaşı metinleri de sizin seçmene verdiğiniz güven metinleridir. Metinlerin hazırlanması, takdimi çok önemlidir. Ve hep karşılıklı bir anlayış gereklidir, ayrıca ittifaklarda saygı çok önemlidir. Özellikle 1991 seçimlerinde Erbakan Hocamızın merhum Alparslan Türkeş ve Aykut Edibali'ye ve onu arkadaşlarına gösterdiği saygı ve hürmet ve onların da aynı şekilde Erbakan Hocamıza gösterdiği hürmet ve saygı hakikaten takdire şayandı."
Millet İttifakı'nın bir arada olması meselesini 'güçlü' bir şekilde yansıtması gerektiğini söyleyen Kurdaş, örnekleyici açıklamasında şöyle devam etti:
"Türkiye'de tek parti iktidar dönemleri her zamanda tartışmaya açık sorunlar meydana getirmiştir. CHP tek parti dönemi de, ANAP tek parti dönemi de aynı şekilde bugün de AK Parti tek parti dönemini yaşıyorlar. Mesela Kıbrıs Barış Harekatı hangi tek partili hükümet dönemde yapıldı, yoksa bir koalisyon hükümeti döneminde mi yapıldı? MSP-CHP koalisyonu döneminde yapıldı. Ağır sanayi hamlelerini ANAP mı yaptı Adalet Partisi mi yaptı, Demokrat Parti mi yaptı? Adalet Partisi-Milli Selamet Partisi- MHP birlikte yaptı. Milli Selamet Partisi'nin bir projesi olarak ortaya çıktı. Manevi kalkınma projeleri ne AK Parti yapmıştır ne de Adalet Parti yapmıştır. Milli Görüş yapmıştır. Bunlar hepsi koalisyon hükümetleri döneminde yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nin tek bir denk bütçesi var. Hangi hükümet döneminde yapıldı? ANAP döneminde mi AK Parti döneminde mi yapıldı? Erbakan Hocamızın Başbakan olduğu Refah Partisi DYP koalisyonunda yapıldı. D-8 konusunda görüyoruz. AK Parti'nin güya monşer olmayan dış politikasına bakıyoruz D-8 ile ilgili bir çalışma yok. Anlatılan şey koalisyon hükümetleri kötüdür, uyum iyidir. İyi ama nerede istikrar hangi konuya dokunuyor. Aslında Sayın Erdoğan ittifak konusunun pozitif yönünü kullanıyor koalisyon kavramını da olumsuz muhalefete yıkmak istiyor. Aslında değişik güçlerin bir araya gelmesi umut ise bu bir avantajdır."
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun 'ittifak içerisinde ittifak' önerisinin önemli bir görüş olduğunu söyleyen Kurdaş, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun 'ittifak içerisinde ittifak' önerisini önemli buluyorum. Parlamento seçimleri artık siyasi partilerin daha güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini sağlayacağı gibi mevcut cumhurbaşkanı adaylarından seçilecek seçimi de etkileyecek bir yol haritasını bize gösterecek. Mesela seçimler ikinci tura kaldı ancak 14 Mayıs'ta TBMM parlamento seçimi tamamlanmış oluyor. Ama ikinci tura kalma ihtimali söz konusu olursa o zaman hangi ittifakın adayı ikinci tura önde girmişse hem motivasyon bakımında hem de Meclis aritmetiği bakımında kazanacak. Bu bakımdan partilerin ilk turda çıkaracağı performansı Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerini de etkileyecektir. Bu bakımdan ittifaklar süreci çok daha güçlü hazırlanması gerekir. Seçmen davranışları çerçevesinden meseleye yaklaşılması gerekir. Bu anlamda Sayın Karamollaoğlu'nun yürüttüğü ve başlattığı Saadet Partisi-DEVA-Gelecek arasındaki sürecin olgunlaşıp sonuçlanması da Türk siyaseti bakımında daha önemli olacak."