Kurdaş: Muhalefet yanlışı etkili anlattı ama doğru tam anlatılamadı

Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, gündeme dair TV5'te 'Buyurun Başlıyoruz' programında Türkiye gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Sözlerine Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili seçim sonuçları üzerinden değerlendirmeler yapan Kurdaş, muhalefetin seçim stratejilerine değindi.
Muhalefetin seçim sürecindeki yöntemlerini ele alan Kurdaş, şu şekilde ifade etti:
Seçimlerde sosyal medya merkezli çalışmaları eleştiren Kurdaş, şu değerlendirmeyi yaptı:
Sözlerinin devamında teşkilat merkezli çalışmaların önemine vurgu yapan Kurdaş, şu ifadeleri kullandı:
"Biz bu seçimleri ancak seçim çalışmalarıyla kazanırız, teşkilatlarımızla bütünleşerek kazanırız. Teşkilatlarımızı heyecanlandırarak kazandırırız. Teşkilatlarınızı bir ve beraber şekilde bir bütünlük içine alarak bu heyecanı yakalarsınız. O da olsun, bu da olsun, şu da olsun değil. Hep beraber 'biz bütünüz' anlayışıyla hareket edilmeli. Bu bütünlük topluma hep beraber gösterilmelidir. Bu yolda Saadet Partisi'nin Milli Görüş'ün çok önemli işler yapacağına inanıyorum. Umut biz olacağız başkasından umut bekleyemeyiz. Bizim çok güzel geldiğimiz yol var, temiz güzel bir yol var. Bütün Milli Görüşçü kardeşlerime ve büyüklerimize bu mesajı vermeyi görev biliyorum."
Merhum Milli Görüş lideri Prof. Dr Necmettin Erbakan Hoca'nın seçim süreçlerindeki tavrını hatırlatan Kurdaş, şöyle konuştu:
"Muhalefet seçimlerde yanlışı, gerçekten etkili bir şekilde anlattı diyebiliriz. Yüzde 48 bunu gösterir. Ama burada 'doğruyu ne kadar güzel anlattık' konusu üzerinden durmak gerekir. Bence bu problem. Doğruyu iyi anlatabilmiş olsaydık zannediyorum 48'e 52 yer değiştirebilirdi. Sadece yanlışı çok etkili anlatmak değil, umudu da oluşturmak gerekir. Yanlışı anlatmak, etkili bir şekilde yanlışı anlatmak önemli ancak doğruyu da yanlış kadar etkili ve güçlü anlatmak gerekir. Bence asıl doğruyu yanlıştan daha iyi anlatmak gerekir. Demek ki muhalefet umudu oluşturabilecek iklimi yakalayamamış. Yanlışı iyi anlatmış ama doğruyu ortaya koyamamış ve anlatamamış. Her seçimden iktidar da muhalefet de kazanan da kaybeden de mutlaka okumalar yapmalı, dersler çıkarmalı ve ona göre sergilemeli ve geliştirmelidir. Bu bakımdan yanlışın tedavülde olduğu kadar, doğrunun daha fazla dolaşıma sokulması gerekir. Teşhisi anlatmak yetmiyor tedaviyi de ortaya koymak gerekir. Bence muhalefetin eksiği bu oldu. Ama şartlar eşit değildi. Medyada iktidarın sesi çok çıktı."
"Şu seçimde gösterilmiştir ki bu mesele sosyal medya meselesi değildir. Siyaset sosyal medyada yapılmaz. Sosyal medya kullanılır. Herhalde siyaset ve seçimler sosyal medyada yapılsaydı, kazanılsaydı Kılıçdaroğlu seçilirdi, AK Parti kaybederdi. Ama gördük ki öyle olmadı. Demek ki bir şekilde toplumla beraber siyaset, toplumun içinde siyaset yapılmalıdır. Bunu CHP çok fazla tartışıyor ve tartışmak zorunda zaten. Burada esas olan güçlü bir seçmen çalışması gerekir. Saadet Partimizin güçlü il divanları ve ilçe divanları çok daha güçlü bir şekilde kendini gösteriyor. Söylemle olmuyor, teşkilat çalışmasıyla oluyor. 10 milletvekilimiz var, çok önemlidir ancak parlamento çalışması da yetmeyebilir. Esası teşkilat ve cihattır. En zor işi yapıyorsanız, hakkı tutup kaldırmak kolay bir şey değil. Siz en zor işe soyunduysanız, en çok meşakkati siz yükleneceksiniz, siz çekeceksiniz."
"Erbakan Hocamıza göre kaybetmek diye bir şey yoktur, mücadele vardır. Seçim sadece seçilme meselesi değildir, toplumla hemhal olma meselesidir. Bu millete hakkı, doğruyu, adaleti anlatma meselesidir. Şu bozuk düzeni gösterip, doğru bir düzeni anlatmadır. Aynı zamanda bir tebliğ, aynı zamanda bir irşad, aynı zamanda toplumu yükseltmedir. Siyaset aslında toplumda çekişmek için değil, toplumun değerlerini yükseltmek için yapılır. Bu bakımdan Batı demokrasilerinde ve ülkelerinde iktidar ve muhalefet sanki bir kavga çatışma varmış gibi ortaya konur ama normal şartlarda olması gereken siyasetin toplumun içerisindeki saygınlığını, toplumun değerlerini yüceltmeyi ve toplumu ayağa kaldırmayı amaçlar. Her siyasi parti bunu yapmak zorundadır. Fakat Erbakan Hocamız 'Refah Partimiz ve diğerleri, Selamet ve diğerleri, Saadet Partisi ve diğerleri' üzerinden hep meseleye yaklaşmıştır. Hakkı tutup kaldırmak önemli bir yaklaşımdır. Bu bakımdan da 'diğerleri' ifadesi büyük bir iddiadır. Diğerleriyle ilgili sizin anlatabileceğiniz çok şey var demektir. O yüzden seçim dönemlerinde Erbakan Hocamız, Milli Görüş kadroları, tıpkı bugün olduğu gibi iyiyi, doğruyu, adaleti, ahlakı anlatır. Bu bakımdan önce 'Ahlak ve Maneviyat' üzerinde dururuz. Bu toplumun köklerini ve bugünde yeniden nakşederiz. Bu çok önemli bir şey; çünkü tarihle bugünü birleştirmek de siyasetin günlük politikalarının dışında işin esasıdır diyebiliriz."