Milli Gazete yazarından çarşaf tepkisi: El uzatanın sütü-kanı bozuk...

Milli Gazete yazarı Burhan Bozgeyik, Balıkesir'in Edremit ilçesinde çarşafa yönelik saygısızlıklar için sert bir yazı kaleme aldı.

GÜNDEM 17.09.2021, 09:50
38
Milli Gazete yazarından çarşaf tepkisi: El uzatanın sütü-kanı bozuk...
Milli Gazete yazarı Burhan Bozgeyik, Balıkesir'in Edremit ilçesinde şehrin düşman işgalinde kurtuluşu kapsamında yapılan kutlamalarda çarşafa yönelik saygısızlıklar ilgili bugünkü köşesinden "Çarşafa el ve dil uzatan, kafasını ve kalbini tamir ettirsin!" başlıklı bir yazı yayımladı.
Yazısında kutlamaları gündemine alaraka çarşafa el uzatılmasına sert dille tepki gösteren Bozgeyik, "Doğrudan ve lafı eğip bükmeden söyleyelim; çarşafa bu şekilde hakaret edenler, halkımızın tabiriyle; “Sütü bozuk”, “mayası bozuk”, “kanı bozuk”, “Yunan artıkları” değillerse -ki şahsî görüşüme göre değiller- o halde bunların kafası ve kalbi bozulmuştur. Kafalarını ve kalplerini tamir ettirmelidirler. Zira…" dedi.
Yazısında "Çarşaf, bu cennet vatanın “TEMEL DEĞERLERİNDEN”dir. Bin yıl bu vatanda var olmuştur" ifadelerini kullanan Burhan Bozgeyik, şu ifadeleri kullandı:
"Geçenlerde Balıkesir’in bazı ilçelerinin “düşmandan kurtarılması” programlarla yâd edildi. Ancak bu programlardaki bazı uygulamalar, çok çok “sakat işlerden”di. Edremit ve Bigadiç ilçelerinde birbirinden kopya çekilmişçesine, ya da senaryo bir merkezde yazılmışçasına şu iğrenç sahne canlandırıldı: Zincire vurulmuş çarşaflı bir kadın meydana konuldu. Sonra da güya o zincirlerden kurtarıldı ve çarşafın altından “modern” giyimli bir bayan çıktı. Tablo açık ve net: Burada çarşaf tahkir edilmekte… Buraya bir nokta koyup, hemen satırbaşı ile temel konuya girelim.
Doğrudan ve lafı eğip bükmeden söyleyelim; çarşafa bu şekilde hakaret edenler, halkımızın tabiriyle; “Sütü bozuk”, “mayası bozuk”, “kanı bozuk”, “Yunan artıkları” değillerse -ki şahsî görüşüme göre değiller- o halde bunların kafası ve kalbi bozulmuştur. Kafalarını ve kalplerini tamir ettirmelidirler. Zira…
Çarşaf, bu cennet vatanın “TEMEL DEĞERLERİNDEN”dir. Bin yıl bu vatanda var olmuştur.
Hani bu iki ilçenin çok sayın belediye başkanları sözde “kurtuluşu” kutlamışlardı ya, kendilerine bu vatanın, -Edremit ve Bigadiç dâhil- nasıl kurtulduğunu kısaca hatırlatalım.
“Kurtuluş Savaşı Serisi” dâhilinde yazdığım “Kurtuluş Savaşı’nın KADIN KAHRAMANLARI” kitabı için araştırmıştım. Bu araştırmam esnasında yüzlerce, binlerce kadın kahramanlarımızın hayat hikâyesini okudum. Nene Hatun’u, Şerife Bacı’yı, Kara Fatma’yı, Süreyya Sülün Hanım’ı, Fatma Seher Hanım’ı,  Gaziantep’in, Kahramanmaraş’ın, Ege’nin, Çukurova’nın, Konya’nın, Kastamonu’nun kahraman kadınlarını… Çete Ayşe’yi, Şerife Ali Kübra Hanım’ı, Ayşe Hanım’ı, Gördesli Makbule Hanım’ı, Selanikli Ayşe Hanım’ı… Hele şu Şerife Bacı yok mu… Her okuduğumda gözlerimden yaş gelir. Bebesinin üzerine örttüğü yorganı, top mermileri ıslanmasın diye mermilerin üzerine örtmüş. Kendisi de mermilerin üzerine abanmış, o vaziyette donarak can vermiş, şehit olmuş. Askerlerimiz onu o vaziyette bulmuşlar. Mermilerin arasında kundakta yatan bebek sağ olarak kurtulmuş… Edremit ve Bigadiç’te o edepsiz sahneyi canlandıran adamlar! İşte bütün o kadınlar ve daha isimlerini bilmediğimiz o binlerce Anadolu kadını ÇARŞAFLI idi. Silah fabrikalarında silah imal eden o kahraman ve fedakâr hanımlar ÇARŞAFLI idi. Erlerini dualarla cepheye gönderen nazlı gelinler, o kahramanların anaları, nineleri ÇAŞRAFLI idi. Bakınız Garp Cephesi Komutanlığı Eskişehir Harbi’ndeki başarılarından dolayı 12 kahraman kadına istiklal madalyası vermiş. İşte o kahraman hanımlar ÇARŞAFLI idi.
İzmir’de çarşaflı bir hanıma yumruk atan zibidiye ve o zibidi kafalılara şunu hatırlatalım: Sütçü İmam, çarşafa el uzatan kefereyi hakladı ve Maraş kıyamı başladı ve şiddetli bir mücadelenin sonunda Fransızlar ve onları destekleyenler yurttan kovuldu. Gaziantep’teki 11 ay devam eden o şanlı mücadele çarşafa el uzatan Fransız keferesinin alnının ortasına taşı yapıştıran Kâmil’in süngülenip şehit edilmesi üzerine başlatıldı.
Yahu ne çabuk unutuldu; 1960 yılına kadar bu ülkede çarşaf hanımların dış giysisi idi. 27 Mayıs darbesini yapan diktatörler “çarşafla mücadele haftası” başlattılar ve çarşaflı hanımların çarşafını zorla alıp, yerine başörtüsü ve manto verdiler. Yani çarşafa el uzatanlar diktatörlerdi. Bu dehşetli bir “tarihî arıza” idi.
Edremit ve Bigadiç’in merasimcileri! Sizin o temsilinizle o beldeleri düşmandan kurtarmadınız, düşmana teslim ettiniz. Kurtuluş Savaşı’nın o fedakâr ve kahraman kadınlarının ruhunu incittiniz. Onlara özür borcunuz var. Çarşafa el ve dil uzatanlar, şayet sütü bozuk taifesinden ve işgalci Yunan, Fransız, İngiliz, İtalyan hayranı kopil taifesinden değillerse, kafaları ve kalpleri bozulmuş kimselerdir. Acilen kafalarını ve kalplerini tamir ettirsinler. Zira 1922’de, yani Kurtuluş Savaşı’nın yüzüncü yıldönümünde bu sakat ruhluların bu iğrenç temsillerini görmeye tahammülümüz yok."

Yorumlar (0)
sanalbasin.com üyesidir
18
açık
Namaz Vakti 25 Nisan 2024
İmsak 04:16
Güneş 05:44
Öğle 12:42
İkindi 16:26
Akşam 19:29
Yatsı 20:51
Puan Durumu
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Takımlar O P
Whatsap İhbar Hattı