Ülkemiz iki hafta önce Kahramanmaraş merkezli depremlerle yasa boğulurken pazartesi akşamı da Hatay'da peş peşe şiddetli depremler meydana geldi. Deprem konusu Türkiye'nin ana gündem maddesi haline gelirken olası 'Büyük İstanbul Depremi'nin verdiği korku da yüreklerdeki yerini koruyor. Olası “büyük İstanbul depremi” konusuna dair Millî Gazete'ye açıklamalarda bulunan uzman Prof. Dr. Süleyman Pampal, çok önemli ifadeler kullandı.
Olası “Büyük İstanbul depremi”nin 7’den daha büyük bir şiddette olmak suretiyle 5-6 yıl içerisinde gerçekleşmesini beklediklerini kaydeden Prof. Dr. Süleyman Pampal, depreme hazırlıkta geç kalındığını belirtti. Pampal, imar affının çok yanlış bir adım olduğunu da dile getirirken, “Sağlam olmayan binalara ruhsat verildi. İmar affı cinayettir. Bunların vebali kimin?" diye konuştu.
Prof. Dr. Süleyman Pampal, gazetemize yapmış olduğu açıklamalarda olası “büyük İstanbul depremi”nde Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerden daha ağır bir durumla karşılaşılacağını söyledi. İstanbul'da olması beklenen depremin 7 şiddetinden daha fazla olmasını beklediklerini kaydeden Pampal, "1776'da kırılan Orta Marmara Fayı tekrar kırılacak. Depremin 7 şiddetinden fazla olacağı kesin gibi" dedi.
Olası “büyük İstanbul depremi”nin yüksek ihtimalle 5-6 sene içerisinde gerçekleşeceğini dile getiren Pampal, İstanbul için sürenin kısaldığını vurguladı. Pampal, konuya ilişkin olarak, "İstanbul'daki depremin tekrarlanma süresi 250 yıl. Bu da önümüzde 5-6 senelik bir zaman diliminin kaldığını gösteriyor. İstanbul'un yapı stoku çok kötü. İmar affı çok yanlış bir adımdı. Sağlam olmayan binalara ruhsat verildi. İmar affı cinayettir. Bunların vebali kimin?" ifadelerini kullandı.
Millî Gazete'ye kritik açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Süleyman Pampal, İstanbul'da en iyimser senaryo ile 50 bin yapının yıkım veya ağır hasara maruz kalmasını beklediklerini belirtti. Olası “büyük İstanbul depremi”nin etkilerinden çok korktuklarını da ifade eden Pampal, "Depreme hazırlıkta geç kalındı. İstanbul'da şimdi okulları boşaltıp hazırlıklı hale getirmeye çalışıyorlar. Ben 'Günaydın!' diyorum. 1999'dan beri kaç sene geçti?" sözlerini sarf etti.